16

309 32 25
                                    

Aradan geçen 2 haftada Yoru ve Phoenix yakınlaşmıştı. Yoru artık Phoenix'e daha açıktı... Ya da Phoenix öyle sanıyordu.

Ayrılmamışlardı tabii ki de. Phoenix ise ne kadar dayanabileceğinden emin değildi. Sinirleri her onları yan yana gördüğünde bozuluyordu. Dalgın dalgın koridorda yürürken Chamber'ın sarışın birini kolundan çektiğini gördü esmer.

Biraz takip ettikten sonra duvara yaslandı ve ikiliyi dinledi.

Sarışın kadın "Ama senin sevgilin yok mu?" diyip kıkırdamıştı. Şimdi Phoenix daha çok merak etmişti işte. Chamber boğazını temizleyip "Evet var ama cinsel olarak yok diyebiliriz. O yüzden sana geldim zaten." dedi. Phoenix'in ağzı açık kalmıştı. Doğru mu duyuyordu?

Chamber "Neyse öğle arası bitmeden halledelim 3. Kattaki müzik odasına gel 5 dakika sonra." dedi. Kadın "Niye birlikte gitmiyoruz?" diye mızıklanınca Chamber "Bizi birlikte görmemeliler." dedi ve yürümeye başladı. Phoenix saklandığı yere iyice büzüştü görünmemek için.

İkisi de başka yönlere gidince eline hemen telefonunu aldı Phoenix. Yoru'yu aramaya başlamıştı. Yoru açmıyordu. Muhtemelen telefonu sessizde kalmıştı. Koşarak etrafta Yoru'yu aramıştı.

Bir kaç dakikanın sonunda dışarıda ağaç dibine oturmuş kitap okuyan Yoru'yu bulmuştu. Tereddüt etti. Çok huzurlu gözüküyordu kitabının sayfalarında gözünü gezdirirken.

Kendini tokatladı, bu ciddi bir şeydi. Yanına koştu Yoru'nun. Yoru nefes nefese kalan Phoenix'i görünce kitabını kapatıp ayağa kalktı "Ne oldu? İyi misin?" diye sordu. Phoenix ise nefesini düzenlemeye çalışıyordu "Yoru..." diyebildi sadece.

Yoru telefonunu çıkardı ve aramaları gördü "Phoenix ne oldu bu kadar beni aramanı gerektirecek?" diye sordu. Şimdi Phoenix ne diyecekti? Sevgilin seni aldatıyor duydum mu diyecekti? İnanmazdı ki. Chamber'ı sevmediği için iftira atıyor olarak bile düşünebilirlerdi.

"Yoru tam şu anda 3. Kattaki müzik odasına gitmen lazım." dedi Phoenix. Kendi gözleriyle görmesi belki onu daha çok kıracaktı ama inanmamak için bahane arayamayacaktı. Kesinlikle kendi gözleriyle görmeliydi.

Yoru tek kaşını kaldırdı "Neden?" diye sordu. Phoenix "Söyleyemem. Sen git ben seni burada bekliyor olacağım." dedi. Aklına gelen en iyi fikir buydu esmerin.

Yoru kitabını Phoenix'e verdi "Peki öyleyse..." diyip okulun içine ilerlemeye başladı. Phoenix Yoru'nun gidişini izledi arkasından. Elindeki kitaba baktı. Yoru'nun biraz önce oturduğu yere çöküp kitabı inceledi. Dakikalar sanki aylarmış gibi hissettiriyordu.

Telefonunu sürekli açıp saate bakıyordu. Gerçekten zaman geçmiyordu. Ayağa kalktı ve tur atmaya başladı. En sonunda ona doğru koşan Yoru'yu görünce rahatladı.

Yoru, Phoenix'in önüne gelip durdu. Gözleri dolu doluydu. Phoenix dudaklarını ağlamamak için ısıran Yoru'ya baktı ardından kafasını eğdi "Özür dilerim keşke böyle öğrenmek zorunda kalmasaydın ama sana söylemeye dilim varmadı."

"Phoenix." dedi Yoru. Phoenix kafasını kaldırdı. Yoru ileri atılıp Phoenix'in boynuna sarıldı "Teşekkür ederim. Saklamadığın için." dedi sessizce. Phoenix de kollarını Yoru'nun beline sarmıştı. Bir süre sonra omuzunda hissettiği sıcaklık ile Yoru'nun ağladığını farketti.

Sessiz sessiz ağlıyordu. Ne bir hıçkırık ne bir ses çıkıyordu ama gözyaşları akıyordu mavişin.

Yoru geri çekildiğinde burnunu çekti ve kafasını kaldırdı. Phoenix sevdiğinin kızarmış yüzüne baktı. "Ağlama artık değmez." dedi. Yoru gözlerini silip "Biliyorum..." dedi. "Sadece... Hiç beklemiyordum... Belki hep söylediniz ama... Beklememiştim gerçekten beni aldatmasını."

Phoenix "Biliyorum ben bile inanacaktım neredeyse." diyip omuz silkti "Boş ver kanka orospuydu zaten."

Yoru kahkahasınu tutamamıştı. İkisi de birlikte uzun bir süre güldüler. Yoru sonunda gülmeyi bıraktığında Phoenix'e baktı.

"Hadi biraz gezmeye gidelim..."







Ayh şimdi yorunix başlıyor işte.

Arkadaşlar Phoenix birazcık fazla ben olmuş olabilir çok kusuruma bakmayın HSOSNDPDMPDMFĞG

Valorant HighschoolWhere stories live. Discover now