13.Bölüm ●BARAS●

Start from the beginning
                                    

"Günaydın, hoş geldiniz Asena Hanım. İstediğiniz bir şey var mı?" dediğinde garson "Filtre kahve." diye yanıtladığımda "Tabii efendim." deyip gitti. Arkamdan birisi dokununca başımı arkaya doğru çevirdim. Barlas yavaş yavaş sandalyeyi yanıma doğru çekip oturdu. "Günaydın." dediğinde "Günaydın." dedim. "Dalgınsın Asena?" dedi saçlarımı okşayıp. "Dünkü yaşananları düşünüyorum." dedim. Barlas ciddi ifadesini korudu. Yüz hatları sadece biraz gerilmişti. "Mutluluğumuzu bozmasalar şaşıracağım zaten." diye homurdandı. "Berkan'ı kafana takma. Biz araştırdık. Berkan haklı ama bunu size yaşatanların arkasında kim olduğunu öğrenemiyoruz." dedi sinirle. "Nasıl öğrendiniz?" dediğimde "Bebeğim kurcalama sonuç senin için yeterli." dedi. Gergince soluklanıp önüme döndüm. "Sen ne zaman uyandın?" diye sordum. "Uyumadım pek." dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım. "Niye?" dedim. "Siz gittikten sonra Berkan'ı yakaladık. Üstünde bir fantezi uyguladık sonra akşam yemeğinde aşçı başı yemeğin içine saç düşürmüş. Sabahtan akşama kadar bunlarla ilgilendim." dedi. "Kendi işinle uğraşman, otelle uğraşman hoşuma gidiyor." dedim. Barlas gülümseyip "Neden ki?" dedi. "Bilmiyorum. Seni olgun gösteriyor ve her probleme çözüm bulabiliyorsun." dedim. "Ben hep böyleydim." diye kendini övdüğünde gözlerimi devirdim. O sırada garson kız kahvemi bırakıp Barlas'a döndü. "Hoş geldiniz Barlas Bey. İstediğiniz bir şey var mı?" diye sorduğunda Barlas bana dönüp "Kahvaltı yaptın mı?" diye sordu. Başımı olumsuz anlamda sallayınca "Kahvaltı hazırlayın." dedi garsona. Garson gidince Barlas karşıma geçti. "Çocukları bekleseydik." dedim. "Bugün sadece benlesin. Çocuklar yok." dediğinde itiraz etmeden "Tamam." dedim.

Önümüze kahvaltılıklar gelince iştahlı iştahlı önümdekilere baktım. "Çok güzel görünüyorlar." deyip ağzıma patates kızartmasını attım. "Baya acıkmışsın." dedi Barlas kahvaltıya başlarken. "Evet." deyip ağzıma ekmeği tıktım. Kahvaltımı yaparken karşımdaki adama baktım. Titiz ve düzgün bir şekilde yiyordu. Yemek yemesi bile bir karizmaydı. Başımı iki yana sallayıp "Ne diyorsun Asena?" dedim homurdanarak. Barlas bana baktığında gülümseyip yemeğe devam ettim. "İstediğin, görmek istediğin bir yer var mı?" dedi. Domatesi ağzıma atıp başımı olumlu anlamda salladım. "Neresi peki?" diye sorduğunda cevap veremedim. Çünkü ağzımda iki tane domates dilimi vardı. Yanaklarım şişmiş bir şekilde hızlı hızlı bitirmeye çalışıyordum. Barlas kahkaha atmaya başlayınca kaşlarımı çattım. "Neden gülüyorsun?" dedim ya da demeye çalıştım. "Neden hepsini ağzına atıyorsun? Önündeler, kaçmıyor." dedi gülerek. Domatesi yutup "Ben böyle yemeyi seviyorum." dedim. "Ben de bu halini seviyorum." dediğinde şaşkınca ona baktım. Beni sevdiğini söylemişti ama bu zamana kadar bana karşı nasıl düşündüğünü söylememişti. Gözlerimi kırpıştırıp "Cidden mi? Hayvan gibi yemek yerken mi?" dedim. "Evet." dedi ve peçeteyle elini silip arkasına yaslandı. Kahvaltısı bitmişti ama benim bitmesine daha vardı. Çayımdan içip "Bazen inanmıyorum." dedim. "Neye?" dedi. Elimdeki bardağı bırakıp Barlas'a baktım. "Beni sevdiğine? Yani sevginden şüphem yok, yanlış anlama. Sen bakımlı kızları, zarif ve kibar kızları seviyordun. Ben ise senin istediğin özellikleri taşımıyorum. Cidden yakışıklısın ve etrafında güzel kızlar varken bazen neden beni sevdi diye düşünüyorum." dedim ve nefes verdim. Aklımı her seferinde meşgul eden düşüncelerimi söylemiştim ve rahatlamıştım. Barlas bütün dikkatini bana verip dinlemişti. "Haklısın, takıldığım kızlar zarif. Bilmiyorum ama evet o tür kızlar dikkatimi çekiyordu tâ ki sen karşıma çıkana kadar. Sen istisnasın benim için Asena. Çok doğalsın ve kendinsin. Güçlüsün, sözünün arkasındasın ve çok güzelsin. Evet tipim iyi ama sen de kendini gör. Çok güzelsin. Sevdiğime inan ve aklını bunlarla meşgul etme." dedi. Gülümseyip ona baktım. Gözlerimin içinin parıldadığına eminim. Söylediği her söz kalbimin hızını arttırdı ve yumuşacık yaptı. "Beni sevdiğin için teşekkür ederim." dedim sessizce. "Neden teşekkür ediyorsun?" "Seni seviyorum Barlas ve cidden karşılığını alamasaydım kötü olacağımı biliyordum." dedim. "Şu an yanındayım. Kötü düşünme." dedi ve masadaki elimi tuttu. Gülümseyip "Kötü şeyler yaşasak da iyi ki hayatıma girmişsin." dedim. "Bugün güzel bir gün olacak. Hem hala nereye gitmek istediğini söylemedin?" dedi. "Karain mağarası. Aslında pek Türkiye'yi dolaşmadım. Antalya'ya bir kez gelmişimdir. Çoklukla Asya bölgelerini geziyorum. Antalya'da Karain mağarasını duydum araştırdım. Çok güzele benziyor." dedim. "Kendi yurdunu dolaşmadan başka yerlere mi gidiyorsun?" dedi Barlas başını olumsuz anlamda sallayıp. "Ne sen yurt dışına çıkmadın mı?" dedim kaşlarımı çatıp. "Çıktım ama Türkiye'nin çoğu yerine gittim." dedi. "Anladım." dedim dudaklarımı ısırıp. "Kahvaltın bittiyse çıkalım mı?" dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. Masadan kalkıp otelin içine doğru yürüdük. "Odaya geçip lazım olan eşyalarını al. Bir de yanına spor kıyafeti al." dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım. "Spor kıyafeti ne alaka?" dedim şaşkınlıkla. "Al işte." dedi ardından "Bugün geceye kadar benlesin. Ciddiyim." dedi ve odamın kapısının önünde durdu. "Tamam." dedim gülerek ve oda kartımla kapıyı açıp içeriye girdim.

PSİKOZLAR 2Where stories live. Discover now