Giriş

3.7K 143 36
                                    


Oy verip yorum yapmayı unutmayın! Bıçaklar Kraliçesinin hikayesiyle sizlerleyim! Benimle birlikte olan okuyuculara şimdiden teşekkürler!

Oy verip yorum yapmayı unutmayın! Bıçaklar Kraliçesinin hikayesiyle sizlerleyim! Benimle birlikte olan okuyuculara şimdiden teşekkürler!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

| Giriş |

     Gözleri karanlığın görünmezliğine kapılmış, etraftaki cisimleri seçerek ayıramıyordu. Yeşil gözleri odada görmeksizin gezinirken kulakları hafif tıkırtıyı seçmeye çalışıyordu. Rüya ve gerçek arasındaki farkı ayırmaya çalışıyor, zihnini uykunun rehavetinden sıyırarak; korkusuna adapte olmayı deniyordu. Ve odanın içinden bir kez daha ses duymasıyla soluğunu sakin tutmaya çalıştı. Elini yastığın altına götürerek bıçağını yavaşça aldı. Tutuşunu sıkılaştırdı. Karanlıkta gezen silueti yeşil gözleriyle kestirdi ve nişanını zihninde almıştı.

     Elindeki bıçağı odanın diğer ucuna fırlattığında inleme sesi bütün odayı doldurdu. Evet, yabancı bir cüsse odasında biri geziniyordu. Gördükleri ne hayal ne de kabustu. Yalın bir gerçekten ibaretti. Derin bir nefes aldı ve sakin adımlarla odanın diğer ucuna yürüdü. Gece lambasını yaktığında loş ışık; yüzü maskeli olan cüssenin elini, bıçakla duvara çivilenmiş olduğunu gördü. Derin bir nefes daha aldı. Çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu. Karanlıkta dahi düşmanını ıskalamamıştı.  O, bu işte gerçekten bir numaraydı.

    Uzun süredir eğitim aldığı ve bıçaklarla ilgili denemeler yaptığı için şanslıydı. Yoksa gecenin karanlığında birisini duvara çivilemek hayalden ibaret olarak kalırdı. Kendinden uzun, ince yapılı ve yüzü maskeli kişinin yakasından sertçe tutarak, tehdit etti. "Bir daha bu eve gelirsen kafanı keserim."

     Bıçağı yavaşça sapladığı ceketin kolundan çekerken ucundaki kanı gördü. Bıçak derisini sıyırıp geçmiş olmalıydı. Yüzüne yumruk attığında maskeli olan ve kendinden uzun vücut hızla bir telefon çıkartarak bir şeyler yazdı ve karşısındaki kıza uzattı. Yeşil gözlerini telefona dikerek yazıyı dikkatle okuduğunda dediğini anlayamamıştı. "Geri getireceğim."

     Bakışlarını karşısındakine diktiğinde sadece gözlerini görebiliyordu. Keskin bakışlar...  Neyi geri getirecekti? Maskeli adam, zihninin dağılmasını fırsat bilip boşluğundan faydalandı. Hiçbir şey demeden, hızla açık olan pencereye koşu ve atlayarak gözden kayboldu. Geriye doğru yavaş adımlar atarak yatağın üzerine oturduğunda, bıçağı komedinin üzerine bıraktı. Neler olduğunu kavrayabilmesi için sakinleşmesi gerekiyordu.

     Oturduğu yerden hızla kalkarak ışığı açtığında odaya bakındı. Çekmeceleri açıktı, odanın her yeri kurcalanmıştı. Diz üstü bilgisayarı yerindeydi. Bakışlarını korkakça komedine çevirdiğinde, telefonunu bıraktığı yerde göremedi.  Kahretsin! Lanet olası bir hırsız odasına girmiş ve telefonunu çalmıştı.

    Titreyen ellerini saçlarına götürerek arkaya doğru attığında bir kez daha derin nefes aldı. Hırsız telefonunu çalmıştı. Bu gayet normaldi fakat ne tür bir hırsız çaldığı eşyayı geri getireceğini söylerdi? Zihni bu saçmalıklar arasında savrulup durdu. Camını kapatarak yatağına girdiğinde sakinlemeye çalışarak gözlerini kapattı.



MASKEWhere stories live. Discover now