Bakışlarındaki sinirin ardında aşık Yusuf'u görebiliyordum fakat çok uzak geliyordu...

"Beni dinleyeceksin Yusuf bey. Bana iftira atıp çekip gidemezsin !"

Dedikten sonra arkadaki üçlüye baktım.

"Sizde dinleyin."

"Giray daha biz istanbuldayken çalıştığımız bara gelip kendini bana Yusuf diye tanıttı. Sürekli karşıma çıktı. Onu azarlayıp yerin dibine sokmaktan başka da bir şey de yapmadım !"

Diye bağırdım.

Yusuf şaşırmıştı.

"Buraya geldiğimizde ise senin amcanın oğlu Giray Aktaş olduğunu öğrendim. Deniz ile Ege ile nasılsak onunla da öyle olmak istedim."

Sinirle bir adım yaklaştı.

"Bunu bana neden söylemedin ?"

Ben de sinirle ona bir adım yaklaştım.

"Amcanın oğlu bana aşık mı deseydim sana Yusuf !"

Ellerinin titrediğini gördüğümde sakinleşmem gerektiğini anladım.

"Başta öyleydi ama düzeldi, çok iyi bir arkadaş oldu hatta biz seninle kavgalıyken bizi birleştirme planları yapıyordu. Bir hataydı dedi... meğer beni kandırmış !"

Öfkeyle bağırdı.

"Hadi her şeyi geçtim diyelim Peki o fotoğraflar ne !"

Kırgın bakışları beni bitiriyordu.

Oysa ki hiç bir şey yapmamıştım.

"Bana evlenme teklifi ettiğin gün. Bahçede otururken Giray geldi. Hatırladın mı ?"

Başını evet der gibi salladı.

"Morali bozuk gibiydi ve ben deniz ile nasılsam onunla da öyle olduğumuzu zannediyordum.
Onu mutfağa çağırdım."

Devam et der gibi bakıyordu.

"Neyin var dedim birden bağırdı, evli olmanıza dayanamam tarzı şeyler söyledi. Ben de bir daha benimle muhattap olmamasını ona güvenerek hata ettiğimi söyledim."

Sonra bir şey hatırlamıştım...

O gün Giray meyve tabağı yanımızdaydı ve telefonunu onun içine koymuştu...

O fotoğraflar kesinlikle Bu şekilde çekilmişti.

"Sonra ne oldu ?"

Dediğinde yutkunup on baktım.

"Ne olduğunu anlamadan üzerime geldi. Kendime geldiğimde hemen tokat attım. Bir daha benimle muhatap olmamasını söyledim def oldu gitti !"

Burnundan soluyordu.

"Deniz sonra sen geldin o gittikten hemen sonra seninle konuştuk."

Dedim Deniz'e bakıp.

Deniz başını salladı.

"Evet Giray'ı da gördüm. Mutfaktan yanağını tutarak çıkıyordu. Selen ile konuştuk biraz. Ama  hali kötüydü ben heyecanına yormuştum."

Derin bir nefes aldım ve Yusuf'tan uzaklaştım.

"Ne olup bittiyse harfiyen anlattım sana ne eksik ne fazla."

Parmağımdaki yüzüğü çıkardım.

(Şarkıyı açabilirsiniz burada)

"En çok ne koydu biliyor musun Yusuf ? Bir bakışta neyim olduğunu anlayan adam. Yakarışlarımı bile duymadan beni bırakıp gitti. "

Avucumun içindeki yüzüğü sıktım.

"Sen benim yağmur olup içimde yanan yangını söndüren adamdın..."

Dedikten sonra elini tuttum ve avucunu açtım.

Elimdeki yüzüğü avucuna bıraktıktan sonra ise son kez ona baktım.

"Şimdi ise o yangını körükleyen adamsın."

Arkamı dönüp hızla bahçeden çıktığımda tuttuğum göz yaşlarımı serbest bıraktım.

Hıçkırıklarımı da...

Şimdi ne olacaktı ?

Hayallerimin baş rolüydü o benim...

O olmadan ne yapacaktım nasıl yaşayacaktım ?

Beynimde onunla yaşadığımız her şey teker teker canlanıyordu.

Onunla  bu kadar anımız varken nasıl unutacaktım onu ?  Gördüğüm bir banka oturup başımı ellerimin arasına aldım.

Her şey rüya gibiyken birden kabusa dönmüştü. Neden tam mutluyum derken mutsuzluğun dibinde buluyordum kendimi ? 

Yusuf her zaman ne olursa olsun bana inanan adamdı... nasıl olurda böyle bir konuda bana, sadakatime, aşkıma inanmazdı ?

Üstelik ona her şeyi anlattığım halde bakışları bir gram değişmemişti. Her yansımasına aşık olduğum yeşil gözleri karanlık bir uçurum gibiydi...

Ve ben o uçurumda intihar etmiştim az önce...

***

Yusuf Altaş'tan ;

Selen arkasını dönüp gittiğinde ruhum da gitmişti sanki onunla.

Sanki benliğimi söküp almıştı giderken.

Bir süre çıktığı kapıya baktıktan sonra arkamı döndüm.

Eda, Deniz ve Ege bana bakıyordu.

"Yanlız bırakın beni."

Bahçedeki sandalyelerden birine oturup cebimdeki sigaramı çıkardım ve yaktım.

Aklıma sürekli o fotoğraflar geliyordu ve ben delirecek gibi oluyordum.

"Ne yapacaksın Yusuf ? Ne yapacaksın ?"

Diye sordum kendime. Bir tarafım ona inanmak istiyordu sıkı sıkı sarılıp Öpüp koklamak istiyordu. Bir tarafım ise o fotoğraftaki anı canlandırıyordu gözü önünde.

"Yusuf !"

Ege'nin seslenmesi ile ona baktım.

"Ne oldu ?"

" hemen Gel buraya mutfaktaki kamera kayıtlarına baktık."

Sigaramı söndürüp ayağı kalktım.

Eğer Selen'in anlattığı gibiyse her şey...

Bir daha onun yüzüne nasıl bakacaktım bilmiyordum...

Ama Giray'ı yaşatmayacaktım bunu biliyordum.

***

Çerezlik bölüm 🤣

Hatalarım varsa affola yeni bölümde görüşmek üzere 👋🏻

~YAĞMUR~Where stories live. Discover now