-"eva hanım içeriye geçmelisiniz."

-"neden?"diye sordum,nedenini biliyordum ama olsun.

-"Efendi lucas öyle emretti." Efendi mi, onlar patronlarına öyle mi söylüyordu? Gerçi normal patron değildi ki vampirdi.

-"hava almaya çıkmıştım"eliyle içeriye buyur edip

-"lütfen buyrun,camı açarız."diyip kovdu resmen.

-"hayır kalıyorum"diyip kollarımı önümde bağladım. Kolumu tutunca kaşlarım çatıldı.

-"sizin yüzünüzden kovulmak ya da ölmek istemem,sizi eve geçireyim"diyip yürütmeye başladı. Kolumu çekmeye çalışıp

-"bırak kolumu"dedim,dinlemedi.

-"bırakmazsan lucasa söyleyeceğim." diye tehdit ettim. Onların yanında demir demek istemedim. Aniden durdu.

Kolumu bırakırken uzay elini kolumdan çekerken gördü. Yüzünde ki sinirli ifadeden korkmuştum. Uzayın sinirli hali de bir başka oluyordu,hem neşeli hem de demir kılıklıydı. Korumayı yere yatırmış yumruklarken

-"uzay bırak"dedim. Derin de gelmişti. Korumanın yüzü kanla dolarken derin

-"uzay lütfen dur,korkuyorum"dedi. uzay bir yumruk daha atıp çekildi. Parmağını ona sallayıp

-"bir daha yengeme dokunursan o elini münasip bir yerine sokarım"dedi. Ben elim ağzımda hem uzaya hem de yerde inleyen adama bakıyordum. Uzay böyle yaptıysa demir öldürürdü onu.

-"şimdi defol git,çalışmıyorsun burda."Uzaya dönüp

-"bir daha yapmayacak,kovmanıza gerek yok"dedim. Adam onu savunmama şaşırıp

-"özür dilerim"dedi. Uzay sinirle

-"hayır,lucas öğrenirse onu öldürür."

-"söylemezsek öğrenmez,ağır bir şey yapsaydı söylerdim lucasa. Sadece kolumu tuttu bu yüzden işten kovulmasın." Uzay dişlerini sıkıp

-"birkaç gün lucasa görünme,yüzünü sormasın. Bir daha böyle bir şey yapan olursa kendini ölmüş bilsin!"ikinci cümlesinde korumalara bağırdı. Uzay

-"eve gir hadi"dedi bana ve derinin bileğinden tuttu. İçeriye girdik,kapıyı kapattım. Filmlerde ki gibi yapma denilen şeyi yapmıştım ve sonucu kötü bitmişti yine. Koltuğa oturdum,uzay bana dönüp

-"geliyoruz ayrılma tamam mı?"diyince kafamı salladım.

Derinden

Uzay aşağıya indi,eva bahçedeydi.

-"uzay"diye bağırıp güldüm. Tek kaşını kaldırıp

-"eva nerde?"diye sorunca

-"su içiyor ya,gelir misin yanıma?" Dedim. Yanıma geldi

-"demir evayı mı seviyor?"dedim ilk aklıma o gelmişti. Uzay

-"nerden çıktı şimdi bu?"diyip şüpheyle bana baktı.

-"bir şey mi karıştırıyorsun sen"

-"yok hayır"diyip gülümsedim. Yalan atmayı da beceremiyordum ya bu ne. Uzayın bahçeye adım attığını görünce hemen arkasından sarıldım. Bana dönüp

-"kesinlikle bir şey karıştırıyorsun,eva bahçede mi?"diyince evanın sesi geldi

-"bırak beni"

Sonrası malum.

+++++++++++++++++++++++
Bahçeden çıkınce uzay bileğimi tutup hızla yukarıya çıkarttı.

-"ne oldu uzay?" Beni odanın kapısına yaslayıp

-"beni nasıl kandırmaya çalışırsın?" dedi. Eva yakalanmasın diye ona sarılmıştım.

-"evayı satamazdım"dedim.

-"öpeceksin beni,cezan bu"diyince

-"hayır"dedim. Sinirle

-"öp"dedi. Dudağımı ısırdım.

-"ben öpersem bırakmam haberin olsun"dedi. Dudağını öpüp hemen geri çekildim,bir saniye bile sürmedi. Yanağıma elini koydu bana bakıp yavaşça yaklaştı. Dudakları dudağıma değdi. Hemen geri çekildim.

-"e-eva aşağıda" elimi tutup aşağıya indik.

Evadan

Onlar geldiğinde film izledik. Uzundu iki buçuk saat sürmüştü. Yemek yapan kadın geldi sofrayı kurdu. Yemek yerken uzaya

-"hiç gözlerin sarı oldu mu?"diye sordum. Kaşlarını kaldırıp

-"nerden biliyorsun bunu?"diye sordu.

-"kitaptan görmüştüm"

-"demir biliyor mu?"

-"evet kızmıştı hatta."dedim.

-"demirin gerçek bir arkadaş olduğunu farkettiğimde olmuştu,birde nadir zamanlar da."diyince derin

-"ne oluyor ki gözler sarı olunca?"diye sorunca uzaya baktım. Uzay

-"vampirler çok mutlu olunca oluyor işte"diyip geçiştirdi. Derinin gözlerinden merak akıyordu. Yemek bitince salonda biraz oturduk.

-"demir neden hala gelmedi?"

-"bilmiyorum,uzun sürmüştür işi."kafamı salladım. Uzay,uykum var diyip derinle birlikte yukarıya çıktı. Bana da uyumamı söylemişti. Biraz koltukta uzandım. Yarım saat sonra gözlerim kapanmaya başladı. Kendimi uykunun kollarına bıraktım ama aniden çekince düştüm diyormuşum zxnxhdnxbc

++++++++++++++++++++++++

Birkaç tıkırtı duydum ama kalkmadım hala uyukluyordum. Saçlarıma bir el değince gözümü açtım. Demir karşımdaydı.

-"neden burda uyudun?"diyince gözlerimi kaçırıp

-"bilmem dalmışım öyle,sen nerdeydin?"diye sordum. Sırıtınca gözlerine baktım. Niye gülüyordu ki anlamış mıydı.

-"beni mi bekliyordun yoksa..."

-"yooo hayır,niye seni bekliyeyim ki" uzatarak söylemiştim,kesin anladı. Birden eğilince nefesimi tuttum. Birkaç saniye gözlerime baktı sonra beni kucağına aldı. Kafamı boynuna yaklaştırdım,bu kokunun ciddi anlamda bağımlısı olmuştum. Gözlerim kapalı kokusunu içime çekiyordum.

Yukarıya gelince beni yatağa yatırdı. T-shirtünü çıkarttı,kemerini çözerken bana cezbedici gözlerlerle bakıyordu.

Zor tuttuğum gözlerim kemerine kaydı, yavaşça çekti kemerini... Gözlerine baktım kemeri kenara bırakıp ellerini pantolonun düğmesine götürüp açtı. Fermuarı indirince bakışlarımı pantolonuna indirip hemen geri gözlerine kaldırdım. Kaşlarını yukarıya kaldırdı,hala bakmama şaşırmıştı. Hemen ellerimle gözlerimi kapattım. Niye böyle olmuştu ki ya.

Mükemmel kahkahasını duydum. Biraz sonra yanıma gelip ellerimi çekti. Altında eşofman,üstü de çıplaktı.

-"bir şey giysene hava soğuk"

-"sen ısıtırsın beni olmaz mı?"diye sorunca nefesim boğazıma kaçıp çocuk doğuracaktı. Çocukta nefesten oluyor zaten!

Yanıma uzandı. Beni kendine çekip ona sarılmamı sağladı.

-"sıcaklığın beni ısıtıyor,hadi uyu yarın önemli bir şey konuşacağız."diyip alnımı öptü,gözlerini kapattı...

Kitabın kapağını değiştirmeyi düşünüyorum,sizce?

Vampirin KüçüğüWhere stories live. Discover now