"Kalk buradan." Kaşlarım havalanırken Ell gözlükleriyle birlikte Dylan'a baktı.

"Eğer beni dövmeyeceksen nedenini sorabilir miyim?" Güldüm. Dylan'ın öfkeli bakışları beni bulduğunda, "Ne var?" dercesine başımı salladım. Derin bir nefes alarak tekrar Ell'e döndü.

"Ben oturacağım." Dişlerimi sıktım. Şerefsizlikte yemin ederim üstüne kimse oynayamazdı.

"Oturursan götüne koltuğu sokarım." dediğimde birden üstüme eğilmesiyle sırtım istemsizce koltuğa yapıştı.

"İstediğim yere oturup oturmamam seni alakadar etmez. Çok beğenmiyorsan sen kalk." Ell'e baktı tekrar. "Tüm gün seni bekleyemem."

"Tamam, sinirli çocuk." Çantasını alıp koltuktan kalktığında derin bir nefes aldım. Resmen tüm dünya beni sınıyordu. Yanımdan kalkıp gittiğinde Dylan oturdu hızla. Ayağa kalktım.

"Çekil, çıkacağım." Omzunu silkti.

"Geç." Koltukların arasına baktım. Çok fazla dardı ve yayılarak oturmuştu, bilerek. Ağzındaki sakızı çevirerek bana baktı. "Geçmeyeceksen de otur. Güneşi kesiyorsun."

"Güneşini sikeyim." dedim homurdanarak. Kaşları çatıldı.

"Efendim?" dediğinde öfke beynime yavaş yavaş yüklenmeye başladı. Cümlemi düzelteceğim yerde daha da bozmaya karar verdim. Gülerek kollarımı iki yana açtım.

"Keyfini sikeyim diyorum!" diye bağırdığımda dudakları kıvrıldı. Ayağa kalktı ve dibime girdi yavaşça.

"Küfredersen ne olacağı hakkında tehtidimi hatırlıyor musun?" Gözlerine baktım öfkeyle. Beni delirtmeye bayılıyordu. "Lütfen bir daha küfür et Tommy." Yakalarımı düzeltip tekrar yerine oturduğunda öfkeyle geçmeye çalıştım ama bacaklarına takılıp dengemi kaybettim.

Tişörtünden tutup ayakta kalmaya çalıştığımda kolumdan tuttu hızlı bir hareketle ve düşmemi engelledi. Dengemi zar zor kurduğumda oturduğum yer ile gözlerim hafifçe açıldı çünkü kucağına oturmuştum resmen. Algılarım kapanırken dudaklarım aralık gözlerine baktım.

Kaşları havalandı, "Kalkmayacak mısın? Benim için sorun yok ama..." Onu ite ite eski yerime geri kaydığımda gözünü tutarak bana baktı. "Gözümü çıkarttın."

"Kes." Kollarımı göğsümde kavuşturup başımı cama yasladım ve dışarıyı izlemeye başladım. Yüzüm yanıyordu. Oldukça çok.

"Yüzün kızardı." Gözlerimi devirdim. Gülüşü kulağımı doldurduğunda dişlerimi sıktım. "Bakayım bir haline. Çok merak ettim." Kolumdan tutup beni kendine çevirmeye çalıştı ama ittim elini. Bacaklarımdan tutup beni kendine çevirdi ve çenemden tutup yüzüme baktı.

"Cidden kızarmış yanakların, tipe bak." Öfkeyle gözlerine baktım.

"Orospunun tekisin." Dudakları kıvrılırken başını başıma yaklaştırdığında aramızda kısa bir mesafe olduğundan yumruk atamadım ama sertçe tokadı geçirdim yüzüne.

Ses oldukça fazla kulağımı doldururken yüzü yana döndü. Dudaklarını birbirine bastırıp yüzünün döndüğü koltuklara baktı bir süre. "İyi geçirdi yanlız." diye arkadan Harden'ın sesi geldiğinde Dylan tekrar bana döndü yavaşça.

"Yeni kural." dedim sırıtarak. "Artık yakınlığından rahatsız olursam imkanım varsa yumruk yoksa tokadı geçiriyorum yüzüne. Nasıl?" Başını salladı gülümseyerek.

"Güzel." Elini kıpkırmızı olmuş yanağına götürdü. "Zihnimi açtı."

"Dylan resmen peşinden koşmuyor abi, süründürüyorsun çocuğu. İlk kez birisi için bu kadar zahmete giriyor." Harden'a döndüm. Bir şeyler söylemişti ama anlamamıştım tam servisteki gürültüden. Şirince sırıttı. "İyi günler!" diyip oturduğunda gözden kaybettim onu.

"Rahatsız etme beni, uyuyacağım." Başını salladı, galiba az önceki olandan sonra dersini almıştı. Başımı tekrar cama yaslayıp gözlerimi kapattım.

"Boynun tutulacak." dediğinde omzumu silktim.

"Ve bu seni hiç alakadar etmez." Tümsekten geçtiğimizde kafamı sertçe cama çarpmamla geri çekilerek alnını tuttum ve acıyla inledim. Gülerek elimi çekti alnımdan.

"Bakayım, dur." Kötü kötü ona baktığımda saçlarımı çekip alnımı açtı. "Salak." dedi gülerek vurduğum yere dokunurken.

"Sana bir kafa atarım..."

"Tamam, tamam sustum." Geri çekti elini alnımdan. "Şişmez umarım. İstersen buz isteyeyim."

"İstemem." dediğimde başını salladı.

"Dizime koyabilirsin başını. Eski arkadaşınım sonuçta." Gözlerine baktığımda ensemden tutarak beni çekti ve koridordan diğer insanları gösterdi. "Bak, çok fazla kişi yapmış aynısını. Hemen bakma bana kötü kötü."

Ensemden elini çektim ve geri çekildim. "Sonra beni rahat bırakacak mısın?" Omzunu silkti.

"Neden bırakmayayım ki?" Başımı sallayıp duruşumu değiştirdim ve eğilerek başımı dizlerine koydum yavaşça. Gözlerimi kapattığımda elini omzuma koydu. Elini koyacak başka bir yer bulamamasına yordum bunu.

Dakikalar sonra uykuya dalmadan önce üstüme örttüğü montunu hissettim.









Dylan aşırı okulun şerefsiz popüler çocuğu vibe veriyor bana.

Neyse.

Bu bugünkü son bölümdü. Yarın yine gelir.

Yorum ve vote atmayı unutmayın, sonra görüşürüz.

sometimes all I think about is you [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Where stories live. Discover now