3.9

31.6K 2.1K 719
                                    

Ebru Adıgüzel

"Oh be!" dedim koltuğa yayılırken. "Biraz dinlenmek istiyorum."

"Ebru!" diyen annem ağlamaklı bir şekilde cevap verdim.

"Efendim?"

"Yukarıya çıksana. Hasret sana bir tencere verecek. Onu bana al, getir." Gözlerimi devirdim.

"Anne Ahmet evde. Onu gönder," dedim sinirle.

Dün market vakası yüzünden zaten sinirliydim. Bir de İlker'in annesini görmek istemiyordum. O kadar samimiydik. Beni doğum günü partisine davet bile etmemişti. İnsan nezaketen bir sorar.

"Aynen anne," diyen Ahmet'i duydum. Salona girdi. "Ben gider alırım hemen." Annemin bir anda salona girdiğini de gördüm.

"Sen banyoya girecektin," deyip onu çekiştirdiğinde Ahmet başını iki yana salladı.

"Yok anne. Ben akşam banyoya gireceğim."

"Şimdi gireceksin!" dedi annem ve gözlerini kıstı. Ahmet kaşlarını çattı ama sonra kaşlarını kaldırdı.

"Haa!" dedi hemen. "Evet, şimdi gireceğim." Kaşlarımı çatarak ikisini izledim. Bunlar bugün bir garip davranıyordu.

"Ahmet tencereyi alsın. Sonra gelip banyoya girsin. İki dakika bile sürmez gidip gelmesi," dedim umursamaz bir şekilde.

"Hayır," dedi annem. "Ahmet şimdi girecek."

"Anne!" diye bağırdım. "Ya gündüzleri evde olduğum zaman sen niye bana rahat vermiyorsun? Gitmek istemiyorum yukarıya."

"Niye?" deyip kaşlarını kaldırdı. Benden şüphelenmiș olabileceğini düşündüm. Sonra Ahmet'e baktım. Acaba söylemiş miydi? Ama hiç söylemişe de benzemiyordu. Annem daha fazla şüphelenmesin diye ayağa kalktım.

"Tamam," dedim bıkkın bir şekilde. "Ama eve geldiğimde başka hiçbir şeye karışmam." Başını salladı.

"Tamam," diye heyecanla konuştuğunda tek kaşımı kaldırdım.

Bu kadına ne oluyordu bugün?

"Kapağı kırmızı renkli olan tencereyi getireceksin. Geniş bir tencere," dediğinde nefesimi dışarı verdim.

"Anne detayını niye veriyorsun? Hasret Teyze verecek zaten."

"Doğru," deyip güldüğünde annemdeki garipliği hâlâ çözemiyordum. Bir hainlik yapıyor gibiydi. Bir an Hasret Teyze ile ilgili bütün senaryoları gözden geçirdim. "O tencereyi almadan sakın eve gelme," diyen anneme yine garip garip baktım. Annem salondan çıkıp gittiğinde Ahmet'in yanına gittim.

"Ne oluyor?" dediğimde omuzlarını kaldırıp indirdi.

"Bilmiyorum abla. Bir garip davranıyor. Bana da Ebru'ya ne dersem sen sakın karışma dedi."

"Ne?" dedim şaşkın şaşkın. "Ne alaka?"

"İlker Abi ile seni bir araya getirmeye mi çalışıyorlar acaba?" diye fısıldadı Ahmet.

"Sus," dedim hemen. "O ihtimali düşünmek istemiyorum. O İlker hayvanı ile konuşmayacağım." Ahmet kaşlarını kaldırdı.

"İlker ismi geçince bile heyecanın yüzüne yansıyor. Emin misin?" diye sordu alayla. Omzuna vurdum.

"Kes sesini!" Omuz silkti.

"Sen git. Tencereyi getir." Bir yandan da güldüğü için gözlerimi kıstım. O da kendi odasına gidince başımı iki yana salladım. Annem ve Hasret Teyze umarım Ahmet'in dediği şeyi yapmıyordur.

Çatlak Kız | Texting ✔Where stories live. Discover now