Bölüm 1

16 2 9
                                    

     üç kız geldikleri resim sergisinde etrafa göz atıyorlardı. Oldukça güzel ve bir o kadar da pahalı tablolar arasında asıl dikkat çeken bu tabloları çizen kişinin intihar mektubunda en önemli eşyam diye bahsettiği , küçük anahtardı. özel bir şekli, malzemesi veya değeri olmayan bu minik anahtar gerçekten sadece manevi bir eşya mıydı? tabiki hayır. lakin bunu sergide bulunan kişilerden kaçı biliyordu? Duvarda asılı olan intihar mektubu aslında özel olarak şifrelenmiş bir bilgi notu muydu ? Öyle olsa gerek ki üç kız bugün buradaydılar.

  plan basit, herkes hazır durumdaydı. Mektubu ve anahtarı al, çık. Kim ölmüş, kim görmüş önemli değil. Kızlar yine kafalarına göre takılacaklar belli ki. Sonuçta endişelenmeleri gereken hiçbir şey yok. Binadan çıktıkları an zemine yerleştirilmiş patlayıcılar aktif hale getirilecek. Kalan kanıt sıfıra yakın. Onu da büyük başkan birilerine hallettirir her zaman.

  Kızlardan ilki Diana. Görevi genelde umursamaz. Sadece arkadaşlarını korumaya gelmiş. kaç yaşında , 24 belki 25. kod adı Sallow. Çift tabanca kullanır. Aldığı canlar alacağı paradan değerli değil. Ayrıca kod adını haklı çıkaran solgun bakışları bazen tabancasından çıkan kurşundan daha ölümcül olabiliyor. Bu yüzden bazen yanlış anlaşılmamak için güneş gözlüğü kullanır. Aynı şuanda olduğu gibi.

 Diğer kızımız Adeline. Eğlence için burada. Tüm hayatını eğlenceli şeyler yapabilmek için harcamakta kararlı. Eğer onu eğlendiremezseniz işiniz biter. Yaşı Diana ile aynı olsa gerek. Kod adı Joy. Parlak mavi gözleri ve sırıtışı her zaman elindeki hançerden daha keskin oluyor. Ve Diana nedendir bilinmez Adelina'a özel olarak düşkün. Sırıtışının çok hoş olduğunu düşünen tek kişi sanırım. 

  Son olarak guruptaki anne Sophia. iki deliyi ve görevi kontrolde tutan yegane kişi. Yaşı onlara göre biraz daha küçük. Ama beyni hep tıkır tıkır çalışır.  Saygı duyulmayı seviyor bu yüzden işini düzgün yapar. kod adı Petite. Normalde tabanca kullanıyordu ama Diana bunun ona uygun olmadığını söylediğinden beri zehirli iğneler ile işini görüyor. Tabi Adelina bu konuda onunla " tehlikeli hemşire " diye dalga geçmeyi asla bırakmayacak gibi.

 Elektrikler kesildiğinde kızlar hızlıca üzerlerini değiştirdiler. Oysa Sophia elbiseleri sevmişti. Güvenlik görevlilerini etkisiz hale getirdiklerinde ışıklar geri geldi. İnsanlar cesetleri görünce büyük bir panikle kapıya koştular. Ama kaçarlarsa eğlenceli olmayacağı için Adelina çoktan her yeri kilitlemişti. Mutlu bir kahkaha attı. Sophia ve Diana şifreyi kırıp eşyaları alana kadar istediği gibi eğlenebilirdi. 

 Çığlıklar arttığında Diana içeriyi kontrol etmeye karar verdi. Adelina bazen abartabiliyordu. İçeri gittiğinde yanılmadığını gördü. 

- Lina yeter. 

 Adelina ona doğru döndüğünde Diana çığlık atmaya bile hali kalmamış adamın kafasına sıktı. Cesedin bir insana ait olduğunu kanıtlamaya bin şahit gerekirdi.

- Hey, eğlencemi bölme. Bazen çok can sıkıcı olabiliyorsun.

 Diana duyduğu sözlerle Adelina'nın yanına gitti. Ve elindeki bıçağı kendi göğsüne doğrulttu. Tutuşu nazik ama bakışları her zamanki gibiydi.

- o zaman kaldır ve lanet bıçağını bana da sapla.

  Sophia sonunda şifreyi kırmayı başardığında cam kutular yavaşça açıldı. Alacaklarını almışlardı. Gitme vaktiydi. Başarısı için kendini tebrik ettikten sonra arkadaşlarının yanına gitti. Adelina mızmızlanarak Diana'ya sarılıyordu. 

- Nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin? Ben bu kadar kötü biri miyim?

- Değilsin tabiki.

 Sophia göz devirme ihtiyacı hissetti. Ta ki tüm ölü insanları görene kadar. Midesi bulanmaya başlayınca gözlerini kapattı. Ve bir kaç saniye bekledi. 

- Çıkış yapıyoruz.

 Kapıda onları bekleyen araca bindiler. yeterince uzaklaşınca Sophia binayı patlattı. Görev başarı ile tamamlanmıştı. 

 bir kaç gün sonra anahtarın ne işe yaradığını çözdüler. Çizerin evinin yanına gömdüğü kasanın anahtarıydı. Çizer arkadaşının ölümünden sonra onun evdeki bütün parasını çalmış. Fakat bir süre sonra suçluluk duygusu o kadar artmış ki ölü arkadaşının hayaletini görmeye başladığını yazmış son mektubuna. Kasayı açtıklarında paranın hafife alınacak bir miktarda olmadığını gördüler. Bu güzel bir soygundu.

~Resim Sergisi~Where stories live. Discover now