12. Bölüm

2.5K 204 232
                                    

Oy sınırı 50'dir.

Lütfen yorum çok gelsin. Yazma isteği gelmiyor.

Manjiro'nun saçı kitap kapağında ki gibidir. Ayrıca Riko, Misaki'yi dudağından öpmüştür!

En az 90 yorum gelsin. Emek var burada!

"Bölüm 12 : Umursamamak"

Йой! Нажаль, це зображення не відповідає нашим правилам. Щоб продовжити публікацію, будь ласка, видаліть його або завантажте інше.

"Bölüm 12 : Umursamamak"

"Sustu bu gece karardı yine ay..."

~ maNga ~

Riko'nun dudaklarıma dudaklarını değdirince ne olduğunu anlayamamıştım. Neden böyle bir şey yapmıştı? Neden bir tepki bile veremiyordum? Ancak şu vardı ki Riko'yu ittirmem gerekiyordu. Hele ki bizi Manjiro görür ise çok büyük sorun çıkardı.

Bir anda yerimden kalktığımda nefes alış verişim hızlanmıştı.

"Ne yapıyorsun Riko?"

Sesim biraz titremiş ağlama isteği gelmişti. Riko ise bana bakmazken arkama bakıyordu. Düşündüğüm şey olmaması için dualar ederken arkamı döndüğümde Manjiro'yu gördüğüm gibi bir an afalamıştım. Manjiro ise sadece Riko'ya bakıyordu. Önceki gibi değildi daha önceki hiç bir bakışı değildi. Neredeyse gözlerinden alev saçıyordu. Artık ben bile onu durduramazdım...

"Ma- Manjiro"

Manjiro beni umursamadan hala da Riko'ya bakıyordu. Bu durum ise beni çok korkutuyordu.

"Manjiro sen -"

"Dışarı çık Misa."

Dediği şeyle Riko'ya bir şey yapacağını anlamıştım. Çünkü o bakışları ve kasılan çenesi bunu ifade ediyordu. Bir adım ona doğru yaklaşırken konuştum.

"Manjiro sakin o-"

"Bir daha uyarmayacağım. Çık dışarıya."

Sesi sertti ve dişleri arasından konuşuyordu. Belliydi ki bana sesini yükseltmek istemiyordu.

"Lütfen saki-"

"Misa! Çık dışarı dedim sana!"

"Bağırma lan!"

Sonradan gelen Riko'nun sesi korkumun daha da artmasını sağlamıştı. Çünkü Manjiro'nun eli beline gidip bir anda silah çıkartmasıyla gözlerim açılırken silahı Riko'ya doğru tutmuştu. Gözlerini ondan ayırmazken konuştu.

"O çeneni bir daha açarsan beynini patlatırım."

Gözlerim Manjiro'nun tuttuğu silahının önünde ki Riko'ya kaydı. Korktuğu açıkça belliydi ancak hala dik duruşu vardı.

"Misa!"

Manjiro'nun sesini duyduğum gibi ona döndüğümde sinirle bana bakıyordu.

"Çık şu siktiğimin odasından!"

Gözlerim dolarken konuştum.

"Manjiro lütfen gidelim. Çok korkuyorum lütfen."

O ise beni dinlemiyordu bile ve mekanizmayı çalıştırmıştı. Bir adım daha ona doğru giderken tekrardan konuştu. Sanzu'ya seslenmişti.

"Sanzu!"

Sanzu odaya girdiğinde dudağı ve kaşı patlamıştı. (Hani Misa telefonunu açmadı diye Mikey okula geldiğinde Ren diye bir çocuğu döverken Misa bunların yanına gitmek isterken Sanzu, Misa'yı tutmuştu ya onun için ağzı yüzü dağınık. Mikey dövdü. hehehe)

"Misa seni son kez uyarıyorum. Çık odadan."

Anında konuştum.

"Hastanedeyiz! Saçmalamayı kes Manjiro."

Parmakları tetiğe giderken çıkmam için uyarıda bulunduğunu anlamıştım ve bu gerçekten son uyarı olduğu belliydi. Bense son şansımı değerlendirerek odadan hızla çıkmıştım. Arkamdan da Sanzu geldiğinde akan göz yaşlarımın arasında konuştum.

"Sanzu telefonu ver Mitsuya'yı arayacağım."

Sanzu ise telefonu uzatmazken kafamı kaldırıp ona baktım.

"Üzgünüm yenge ama veremem. Arabaya binmelisin."

Sanzu'nun bunu demesinin ardından gözlerim kapalı olan odaya kaydı. Ancak ne ses geliyordu nede başka bir şey. Sanzu'nun dediğini yaparak adımlarımı kapıya çevirirken göz yaşlarımın akmasına engel olamıyordum. Bu sayede çoğu insanın gözleri benim üzerimdeydi. Hastane kapısından çıkıp Sanzu ile oto parka ilerlerken aklımda sadece Manjiro'nun bir delilik yapmamasıydı. Oto parka geldiğimizde Sanzu arabaya geçmem için beni bekledi. Arabaya bindiğimde göz yaşlarım daha da akmaya başlamıştı. Riko için ağlamıyordum. Ona bir şey olmayacağını biliyordum. Manjiro'nun ona bir şey yapmayacağını biliyordum. Ancak Riko'nun beni öpmesi... En kötüsü ise bu olmuştu.

Arabanın camından dışarı baktığımda Sanzu telefonda biri ile konuşuyordu. Manjiro ise ortalıkta yoktu.

"Tanrım ne olursun Manjiro'nun sinirlerine hakim ol."

Yaklaşık beş dakika sonra arabanın kapısı açıldı. Kafamı kaldırıp karşımda ki Manjiro'ya baktım. Arabada yanıma oturmuştu. Sanzu ise hala dışarıdaydı. Manjiro sessizdi. Ellerine baktığımda ellerinde ne kan izi vardı ne da başka bir şey.

"Manjiro?"

Manjiro kafasını bana çevirdiğinde hala kasılmış olan çenesi ile karşılaşıyordum. Ben tam konuşuyordum ki Manjiro konuşmuştu.

"Sadece iki seçenek."

Ona anlamayan bakışlar attım. Manjiro ise yerinde doğrulup devam etti.

"Ya o Riko denilen piç ölecek ya da Riko'yu öldürmeyeceğim, ama adını bile anmayacaksın. Onun hakkında tek kelime etmeyeceksin. Yanımdan kaçmaya kalkışmayacaksın."

Dediği şeyle biraz bekledim.

"Hangisi Misa? O piçin ölümü mü yoksa..."

Diyerek sustu. Anlıyordum ki bana psikolojik baskı uyuluyordu. Riko hem ölmeyecekti hemde artık gidecek bir yerim yoktu. Gitmeye çalışsam bile Manjiro geri beni bulacaktı. Her türlü Manjiro'nun yanında olacaktım.

"Son kez soruyorum. Hangisi?"

Dolmuş olan gözlerimi kapatıp cevap verdim.

"Senin yanında kalacağım... Senin yanından kaçmaya kalkışmayacağım, onun adını bile anmayacağım..."

Geri gözlerimi açıp Manjiro'ya baktığımda gözlerimden akan göz yaşlarımı bana yaklaşarak baş parmağıyla göz yaşlarımı silerken konuştu.

"Bende onu öldürmeyeceğim. Sende anlıyorsun. Benden başka çıkış yolu olmadığını..."






Bölüm bitti. Oy ve yorum yapın lütfen.

Bölüm nasıldı?

Eğer beğendiysen oy ve yorum yapar mısın?

Sonraki bölümde görüşürüz!

Yarın DYK kursum var ve sınav olucam. Slm

Sessiz İnsanlık || Yandere Mikey X Reader Where stories live. Discover now