save your tears|vsoo

is it possible

"Jisoo,mutfakta malzemelerin yerini gösterir misin? Yemek yememiz lazım,senin de öyle."

Jimin ayaklanmış ve benden bir cevap bekliyordu. Kafamı sallayarak önünden mutfağa girdim.

"Jisoo,her zaman yanındayız biliyorsun değil mi?"

Kafamı sallayarak ona sarıldığımda güldü.

"Esip gürleyen kızdan eser yok."

Gülmek istedim,ama yapamadım.

Onu bir tebessümle yanıtladıktan sonra mutfakta işine yarayabilecek şeyleri tezgaha koydum.

"Ben biraz odama çıkıyorum,siz takılın."

"Hey,ne yapacaksın orada?"

"Merak etme,intihar etmem. En azından siz varken."

"Saçma sapan konuşma. Tamam git,ama kontrole geliriz."

Merdivenlere ulaştığımda Taehyung ellerini bir havluyla siliyordu.

"Tae,az önce olanlar için üzgünüm."

Havluyu omzuna atıp omuz silkti.

"Önemli değil,sana o hapı vermemeliydim bile."

"Her zaman bana karşı çok anlayışlısın,iki kelam etmişliğimiz bile yok. Teşekkür ederim,yanımda olduğun için."

Ona sarıldığımda kasılan vücudunu hissedebiliyordum. Belki de bunu yapmamalıydım diye düşünürken ellerini belime sarmıştı.

"Sen konuşmasan bile ben senin nasıl hissettiğini anlarım Jisoo,benimle konuşmak istiyorsan orası ayrı ama."

Gülümseyerek kurduğu cümle beni de güldürmüştü. Ondan ayrılıp omuz silktim.

"Asıl sen benimle konuşmak istiyorsun. Ama konuşamayacak kadar yorgunum,uyumak istiyorum."

"Merdivenleri çıkıp daha da yorulmana gerek yok o zaman."

Tek hareketle beni kucağına aldığında ne yapacağımı bilmeden omzuna tutundum.

"Ya,ne gerek var?"

Beni yanıtsız bırakıp merdivenleri çıkmaya devam etti. Yaralı kalbimde odaların hepsi dolu ve içerisi cehennem kadar acımasız duygularla doluyken nasıl oluyordu da bataklıkta açan çiçek gibi kalbimin tam ortasına yerleşebiliyordu? Bunca zamandır bilmediğim şey,kalbimin tutunacak birine ihtiyacı olduğuydu belki de. Odamın kapısını tek eliyle açıp yatağıma yanaştı. Sırtım yatakla buluştuğunda yüzlerimiz birbirine çok yakındı. Yutkunup geri çekildiğinde gülümsedim.

"İyi uykular Jisoo."

Kapıdan çıktığında gözlerimi kapadım ve tüm bunların hiç yaşanmamış olmasını diledim lakin kulağıma yankı yapan ve şu ana odaklanmamı söyleyen kalp atışlarım bana kahkaha atıyormuşcasına yüzüme vurdu gerçekleri.

Beni uyandıran Jungkook önde ben arkasında mutfağa girdiğimizde burnuma dolan kokuyla gülümsedim.

"Anlaşılan o ki aramızda aşçı adayları var."

"Jimin ve Taehyung yaptı her şeyi."

İkisi sırt sırta verip gülümsediğinde minik bir alkış tuttum. Roseanne ve Chaeyoung telefondan bir ünlüye bakıyorken Jungkook da onlara katılmıştı. Yoongi ve Jennie ise tabaklara yemekleri koyuyordu.

"Jungkook bin kez söyledim,şu düşük paçalı eşofmanlardan vazgeç! Kocaman Armani yazıyor marka sana para vermeli reklam için."

Chaeyoung abisinin tişörtünden gözüken iç çamaşırını işaret edip şikayetlendiğinde güldük.

"Kızım,önemli olan içindeki. Şimdi ağzımı açtırma bak yengen falan var."

"Oha yenge mi!"

Roseanne gözleri kocaman olmuş şekilde Jungkook'a bakıyordu.

"Jennie senin ağzına sıçar,Jisoo'nun durumu farklı,tek kız Roseanne kalıyor yenge olabilecek. Geçmiş olsun Kook,itirafta bulundun."

Yoongi ellerini göğsüne bağlayıp konuştuğunda Jungkook sırıttı.

"Şaka ya şaka,her şeyin zamanı var. Değil mi Roseanne?"

"Ya evet,ben bir lavaboya gideyim."

Roseanne koşar adımlarla mutfaktan çıkarak hepimizi kahkahaya boğmuştu. Uzun zamandır bu kadar mutlu olmadığımı farkedince duraksadım. Daha sonra aklıma gelen saçma ama önemli bir detay ile kendimi bağırırken buldum.

"Seokjin'in valizindeki iç çamaşırı farklıydı!"

Hepsi bir anda kaşlarını çatarak baktığında kafamı salladım.

"Çamaşırlar karıştı diye düşünüp önem vermedim ama ikisi farklı marka kullanıyordu,Namjoon'a kıyafet götüreceğim demişti."

"Jisoo ne saçmalıyorsun?"

"Seokjin gaydi!"

Mutfağa giren Roseanne hemen yanımda durduğunda ve beni onayladığında muhtemelen diğerlerinin aklında aynı şey vardı. Bunun konuyla ne alakası var?

"Bu ve Seokjin'in ölümü hakkında nasıl bir bağlantı var acaba?"

"Namjoon'un iç çamaşırını öğrenmemiz lazım,hem de hemen. Siz yüzmeye gidin,onu da çağırın. Sonra soyunma odasında öğrenin bir şekilde."

"Ya tamam da bunu nereye bağlayacaksın Jisoo? İyi misin sen?"

Jimin'i durduran Yoongi oldu.

"Jisoo haklı,eğer ikisinin arasında bir şeyler olduysa Namjoon sandığımızdan fazla şey biliyor."

Ufacık bir umuda kapılıp belki de önemsiz gelecek bir detaydan Seokjin'in nerede olduğunu anlamaya çalışmam garipti belki de. Ama içimden bir ses her şeyin başlangıcına öncü olduğumu söylüyor ve bu işin peşini bırakmamam gerektiğini savunuyordu.

Aga şimdi şöyle ki size fazlasıyla garip gelecek ama aynı zamanda teori üretmenizi sağlayacak bir bölüm yazdım,emin olun bir şekilde bağlanacak olaylar ve her şeyi bilen tek kişi olduğum için o kadar sabırsızım ki. Bir boxerdan Seokjin'i gay yaptı demeyin her şey olabilir bu hikayede,saçma bulan varsa çekinmeden yorum atın ki ben de o şekilde düzenleyim hikayeyi. Hepinizi öpüyorum.

Düzeltme notu: Cuma atmam gereken bölüm kaydedilmemiş ve baştan yazmak zorunda kaldım çoğu yeri,herkesten özür diliyorum. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

-baeforgi.
♡