Two

549 59 54
                                    

Küçük penceremden dışarıyı izlerken arkadışımın beni izleyen bakışlarını hissedebiliyordum.
Ona bakamıyordum aslında bakmak istemiyordum. Çünkü oda herkes gibi bakıyordu. Acıyordu bana, o bakışlar beni olabilirmiş gibi daha güçsüz hissettiriyordu.

'Hoon bir kere olsun deneyemez misin?'

Başımı ona ısrarla çevirmeyişimin onu kızdırmaya başladığını iç çekmesiyle anlamıştım.

'Jaeyun, ben düzelemem... Ben böyleyim. O doktorda hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Artık pes etmelisin.'

Ayağa kalkıp bana doğru yaklaşmaya başladı. Bu beni geriyordu, çenem kasılmaya başlamıştı ve yumruklarımı sıkıyordum.

Bunu anlamış gibi adım atmayı kesmişti. Alışmıştı bu ucube hallerime. En yakın arkadaşım ve menejerimdi herkesten daha çok tanıyordu beni. Aklımdan geçenlerle zayıf bir gülümseme oluştu dudağımda.

'Sunghoon. Kötüleşiyorsun ve benim elimden hiçbir şey gelmiyor. Her gece o siktiğimin kabuslarını görüyorsun öncesinde daha sık, uyuyamıyorsun. Ruh gibisin sunghoon. Günden güne karşımda eriyip gitmene engel olamıyorum. Yazmayı bile bıraktın. Daha fazla buna seyirci kalamam! Eğer biraz senin için değerim varsa, gerçekten beni biraz olsun seviyorsan bu doktoru ara ve randevu al. Daha fazla beni hayal kırıklığına uğratma Lütfen'

Yatağıma fıralattığı kartvizitle sinirle kapıyı çarparak odadan çıktı.

Derin bir nefes alıp hızlanan kalp atışlarımı düzenlemeye çalıştım.
Ben böyleydim işte, en yakın arkadaşına sarılıp içini dökemeyecek kadar korkak biriydim. En yakın arkadaşından bile korkan, ona asla en yakınıymış gibi hissettiremeyen bir ucubeydim.

Gözümden süzülen yaşlara her zamanki gibi engel olamamıştım. Başımı küçük pencereme çevirdim.
Ne ay ne de parlak yıldızlar görünüyordu.

Elim yatağımın üstünde duran kartvizite gitti. Alıp gümüş renkle yazılı isimde paş parmağımı gezdirdim. 'Jay Park'

Elime aldığım kartla yavaşça ayağa kalktım ve oldukça dağanık olan masama bıraktım. Not defterimi ve kalemimi alıp oturduğum sandalyeden tavanı izlemeye başladım.

Denemeli miydim?

Bu doktar diğerleri gibi bana acıyan gözlerle bakmaz mıydı?

Beni kurtarabilir miydi?

Yavaşça elime aldığım kalemle yazmaya başladım.

'"Niye uçmaktan korkuyorsun"diye sordu tilki.'

'Çünkü kanatlarım yaralı ya uçamazsam Ya tekrar düşersem tilki.'

'Düşersen arkanda atlayıp seni tutarım. Kanatlarının hala yaralı olup olmadığını uçmayı denemeden bilemezsin değil mi?'

-BUZ PRENS

Eveeet bölüm sonu...

Birkaç konuya açıklık getireyim. Sunghoonun psikolojik sorunları var geçmişte yaşadıklarından dolayı insanlara çok yaklaşamıyor ve temas etmekten korkuyor.

Aynı zamanda kimliğini gizli tutan bir yazar. Buz prens lakabıyla hikayeler yazıyor. Jake de sunhoonun hem arkadaşı hem menejeri.

Sunghoonun karakterini ve hissettiklerini ilerleyen bölümlerde daha iyi anlayacaksınız.

Sizce bu doktor kim??

Bu bölüdennn jakehoon ikilisiiii🥺

Bu bölüdennn jakehoon ikilisiiii🥺

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Dirty Daisy JAYHOONWhere stories live. Discover now