|23|

15.5K 854 73
                                    

(bölüm düzenlendi

Renas'ın ağzından.

Gözlerimi zorlukla aralayıp etrafıma baktım. Iyy hastanede yedim. Hiç sevmem bu hastaneleri. Kaşınan koluma baktığımda serum takılmıştı.

"Şey uyandınmı abi."

Gelen sesle kafamı kapıya çevirdim. Ateş olduğunu söyleyen çocuktu.

"Şey Nare'nin doktoru az önce tekrar kontrole gitti. Hastalık çok ilerlememiş eğer hemen evrakları imzalarsanız tedaviye başlıcaklarmış. Birde telefonun çaldı birkaç kere! "

Kafamı salayıp yataktan bacaklarımı sarkıtım.

"Tamam telefonumu getir birde bu serum biti gelip çıkarsınlar."

Kafasını salayıp odadan çıkınca derin bir nefes aldım. Ben anneme ne diyeceğim. Ondan saklasam öğrendiğinde beni kesin kazığa oturtur. Şimdi söylesem ağlama krizlerine girip kendine zarar verir..

Odaya giren hemşire ile düşüncelerimden sıyrıldım. Yanıma gelip nazik bir şekilde serumu çıkarınca, beklemeden ayağıya kalkıp Nare'min kaldığı odaya doğru ilerledim.

Kapının önüne gelince iç çekip sandalyelerden birine oturdum. Birkan dakika sonra ateşin yanım a gelip oturması ile kafamı ona çevirdim. Elinde son model olan telefonumu elime bırakıp kafasını  eğdi.

Telefonu açtığımda son aramalara girdim. Annem 5 kere aramıştı. Birkaç tanede mesaj atmıştı.
Annemi arayıp telefonu kulağıma yasladım.

İkinci çalışta açılan telefonda iç çektim.

"Nerdesin Renas aklım çıktı burda! İyimisiniz? Nare nerde aradım açmadı?"

"Annem ... Kapıdaki adamlara söyle seni getirsinler biz hastanedeyiz."

Karşı taraftan  birkaç saniye sesizlik oldu. Telefonu kulağımdan çekip kapandımı diye baktım. Açık olduğunu görünce kulağıma geri koydum.

"Ne hastanesi Renas? Birşeymi oldu oğlum! Söylesene!"

"Annem sakin ol gel buraya herşeyi anlatıcam. Hadi bekliyorum."

Konuşmasına izin vermeden telefonu kapatım. Normalde  Asla bu saygısızlığı yapıp telefonu suratına kapatmazdım ama şuan durum çok  cidiydi.

Telefonu cebime koyup odaya girdim Nare kolunda serumla yatakta uyuyordu. Yanına yaklaşıp güneş gibi sarı olan saçlarını okşadım. Saçları dümdüz ve  uzundu. Galiba en çok saçlarını seviyordum.

Anlından öpüp refakatçi koltuğuna oturdum. Bugünkü haleri akoıma gelince gülümsedim. Arabada bile benden araba çalıcağını söylüyordu.

Galeriye daha bu sabah gelen arabayı görünce nutku tutulmuştu. Çok beğenmişti. Her Zaman küçük  olduğu için araba kulanmasına izin vermemişti. Ama o kıyameti koparıp en sonda ikna etmişti beni.

Dövmelere ve arabalara her zaman zaafı vardı. Bıraksam vücudunu dövmelerle kaplardı. Tıpkı benim gibi. Ama pişman olmasını istemiyorum herzaman ilk önce geçici döve yaptırmasını söylerdim.. Beğenirse kalıcı olarak yaptırırdı. Hoş beni pek dinledi söylenmezdi ama.

Duyduğum sesle hemen kafamı yatağa çevirdim. Bebeğim gözlerini açmış kısık gözlerle bana bakıyordu. Ayaklanıp yanına gittim. Yatağın boş kenarına oturup kocaman elerimin arasında minicik kalan elini öptüm.

"Bebeğim ... Kendini nasıl hisediyorsun.?"

Birkaç kere gözlerini kırpıştırıp bana baktı.

"İyiyim sadece biraz başım ağrıyor."

DÖVMECİ GÜZEL // FİNAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin