5. Bölüm "Yörüngeme Yeni Girdin"

887 83 44
                                    

Enn büyük motivasyonum YORUMLARINIZ, eksik etmeyin. Gelecek bölümü kısa sürede okumamizda çok etkisi olur❤

Yıldızladıysaakkk başlayalım ☆

YÖR Yeni Girdin

Gece sipariş verip vermemek arasında git gel yaşamıştım. Aramak üzereydim en son ama uyumuşum. Neyse ki. Aptalca bir hareket olurdu kesinlikle. Hem Kerim'i görmezden gelmenin en doğrusu olduğuna karar vermiştim. Yanılacağımı sanmıyordum. Salonda bir şeyler atıştırdığım esnada telefonum titremişti. Alper ses kaydı atmıştı.

"Günaydın güzellik, ödevi teslim ettim ve derin bir nefes aldım. Şimdi Yağmur ile buluşmaya gidiyorum, ardından bir PES atar mıyız? Cevabını bekliyorum."

Ben bu ses kaydını dinlediğim esnada Eliz odasından mutfağa doğru geçiyordu. "Bugün bölümün buluşması var," diye söylenerek gitti.

Göz devirip telefonu bıraktım. "Gitmek zorunda değiliz diye biliyorum," dedim bıkkınca. Eliz mutfağa girmiş ve görüş açımdan çıkmıştı. Yine de sesini duyurabildi.

"Evet ama gideceğiz, kulüp başkanlığına oynuyorum."

Göz devirme sırası bendeydi. Eliz ve hırsları... Bölümümüzü temsil eden bir kulüp vardı ve yönetimi her sene küçük değişimler yaşıyordu fakat bu sene pek çoğunun mezun olmasıyla boş koltuk sayısı çoğalmıştı. Eliz de kulüp başkanı olmak için neyi eksik olduğunu düşünerek aday olmuştu. Aslında bir eksiği yoktu. Kimseyle bir sorunu yoktu, derslerinde başarılıydı. Yeterince sosyal değildi ama söz konusu başkanlıksa onda da elinden geleni yapardı. Ben bölümü sevmiyordum ama yaptıkları etkinlikleri seviyordum. Dönemin başında yapılması gereken aday seçimi epey geç kalmıştı ki bu beni hiç ilgilendirmezdi. Eliz düşünsündü.

Anlatmaya devam ediyordu ki telefonu elime alıp konuşmaya başladım. İyi bir arkadaşın yapacağı şey ne ise onu yapmalıydım. Birinci sınıfların meraklı bakışlarını, üst sınıfların ise gözlerine kestirecekleri biri var mı diye süzecekleri bu buluşmada arkadaşımın destekçisinden olarak orada bulunacaktım. Eh ne demişler, dost dostun eyerlenmiş atıdır.

"Gelmeyi çok isterdim ama daha ulvi bir görevim olduğundan bugünlük mazur gör," demiştim ses kaydımda. Çok geçmeden Alper yeni bir ses kaydı atmıştı.

"Ulvi bir görev mi?" alayla kıkırdamıştı. Sonra "Nedir?" demişti.

Ses kaydı atmak yerine yazmayı tercih ettim. "Bölümce buluşuyoruz, bu bizim için ilkokuldaki yerli malı haftası kadar kutsaldır." demiştim küçümseyerek.

Alper kahkaha dolu bir ses kaydından sonra "Yerli malına bayılırım, ben de gelebilir miyim?" demişti keyifle. Bu çocuğa bazen kızsam da genel olarak seviyordum. Neşeli yanı keyfimi yerine getiriyordu. Enerjimi yükseltiyordu.

"No, yalnızca bölüme açık bir toplantı." demiştim keyifle.

"Tamamdır, görüşürüz." dediği ses kaydını dinledikten sonra yerimden sıçradım. Üzerimdeki bol pijamalardan kurtulup bol paça buz mavisi kot pantolonumu giydim. Üzerine siyah kare yaka kolları bombeli dar bir bluz giydim. Saçlarımı tepeden bağlayıp düzleştirdim. Küçük çantamı ve kitaplarımı ayarlayıp makyajımı yaptım. En son hafif topuklu spor ayakkabımı da kapıya bırakıp Eliz'e bakmak için çıktım. Bana bakıp "Hayret, hazırsın?" demişti şaşkınlıkla.

Ne sandın dercesine bakıp omuz silktim. O hazırlanmaya devam ederken dolaptan meyve suyu çıkarıp bardağıma doldurdum. Kalçamı tezgaha dayayıp yavaş yavaş içmeye başladım. Eliz aceleyle odadan çıkıp "Hadi çıkalım," demişti.

GARDENYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin