UÇ | 21

33 8 2
                                    

Bir süre ara verdim ama bak nasıl da sık sık bölüm atıyorum sjkşmxiamxa

____________________

"Lan bıraksana şunu!" diyerek refleksle öne atıldım fakat Cihan'ın refleksi daha sağlamdı, hemen geri çekildi.

Sanki yaptığı şey beni yeterince sinirlendirmemiş gibi, "Ama hayatım sen böyle sinirliyken ben nasıl cesur yürek Tarkan gibi davranayım?" diyerek bir de elindeki telefona göz atıyordu.

Nefret ediyordum bu şebeğin cins hareketlerinden! Hele Nida'yla olan mesajlarımızı okumaya çalışması yok mu... Deliriyordum!

"Cihan üç saniye içinde elindeki telefonu bana vermezsen seni ibret-i âlem için okulun bahçesinde sallandırırım!"

"Kanuni misin oğlum,  ne bu şiddet bu celal?" diyerek korku dolu suratını saklayamadan bir iki adım geriledi. Gözlerimi kısarak temkinli adımlarla öne doğru atıldım.

Fakat o sırada Pars, üzerindeki ebedi ve ezeli yorgunlukla içeriye girip sinirle bağırmaya başladı.

"Yine ne oluyor bu aşağılık evde, yine ne oluyor ha?!"

Bu nasıl ortamdı lan böyle? Bir an için arkadaş ortamımı sorgulamaya başladım. Bir de Esin'i garipserdim...

Sen Esin'i garipsemek için fazla yetersiz değil misin ya, önce bir Nida'dan başla istersen...

Nida gayet normal bir kız bi' kere. Tamam, pekmeze marul banmaları, çorap takıntısı, kendi kendinde yaptığı saçma sapan mimikleri falan vardı ama... Bu her insanda olabilecek şeylerdi.

Tabii canım, normal insanlar zaten her gece yatmadan önce dudağıyla burnu yer değiştirse nasıl görünür diye çabalıyor...

Sen nereden biliyorsun lan kızın yatmadan önce ne yaptığını?!

...

Cidden! Ne saçmalıyorum ben!

Pars omzuma kolunu atıp, "Bu Nida'nın sana iyi geldiğine emin miyiz?" diye sordu, gözlerini kısıp ters ters bakarak. Ne demek istediğini anlamayarak kafa salladım sadece. "Seni de kaybetmeyelim koçum, kendine gel." diyerek omuzumu patpatlayıp yanımızdan geçip gitti.

Cihan, yüzündeki sinsi tebessümle kaşlarını kaldırıp indiriyordu. Salak herif!

"Ee Giraycığım... Senin bu kız demek aniden gitti dün gece... Balkondan düşmüş olmasın?"

Ne diyordu bu it?

Öyle bir şey olmazdı, öyle değil mi? Hem olsa, çoktan haberim olurdu. Gerçi bir anda niye gittiğini ve telefonunun hâlâ neden kapalı olduğunu anlayamasam da, balkondan düşecek kadar uç noktada olduğunu sanmıyordum.

Nida bu... Düz yolda yürüyemiyor, balkonda mı sabit kalacak?

Lan!

Nida?

"Lan, gelme üstüme! Ne geliyorsun, tövbe estağfurullah! Pars!"

Telefonu almak için üstüne gittikçe, geri kaçıyordu dingil. Bir şey demeden hızla öne atılıp elinden kaptığım telefonu cebime attım.

"Döndüğümde ölmüş ol, yoksa bana iş çıkarmış olduğun için seni iki kez öldürürüm!"

"Fazla çorabın var mı?"

FAZLA ÇORABIN VAR MI¿?

YAA, UZUN ZAMANDIR BU REPLİĞİ KULLANMIYORUM, CİHAN OLMASA UNUTUYORDUM!

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 04, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Uzun Çorap || TextingWhere stories live. Discover now