KÜÇÜK NOTLAR

103 87 44
                                    

O sıralar okulda kimin açtığı belli olmayan bir site herkesin dilindeydi.

Bütün gün okulda bu site hakkında konuştular. Yazmaya çok hevesli olan İnci eve gidince ilk işi çantasını bir kenara atıp, bilgisayardan siteye girdi.

Hemen kendine sahte bir hesap açıp, siteye kayıt yaptırdı. Artık sitedeki adı mahur besteydi.

Sitede okulun bütün dedikoduları, bunları biliyor musunuz köşesi,kim kimin aşkı gibi birbirine girmiş bir sürü paylaşım vardı.

Aslında böyle şeylerle hiç ilgisi yoktu. Onun kafasından farklı şeyler geçiyordu ama henüz karar vermemişti. Biraz canı sıkkın bir şekilde tableti bir kenara bıraktı. Annesi çalıştığı için evde yoktu.

Yalnızlıkla pek derdi olamazdı, bizim kızın. Kaktüslerine bakım yapar, radyoyu açar müzik dinlerdi. Bazen arayıp hiç var olmayan kişilere sahte isimlerle şarkı armağan ederdi.

Hatta bir keresinde Burçak'ın eski sevgilisinin sunuculuk yaptığı zamanlarda arayıp istek istemişlerdi. Çocukta onlar ne isterse, Burçak'a gıcıklık olsun diye tam aksine bir şarkı açmıştı. Liste tam olarak şuydu;

Bizim kızlar:  Candan Erçetin unut sevme beni.

Çocuk:Belkıs ozener adını anlayacağım.

Bizim kızlar:Muazzez ersoy sen beni çok ararsın

Çocuk :İbrahim tatlıses aramam

Bizim kızlar: özlem tekin laubali

Çocuk :Nazan Öncel ukala dumbeleği

Aslında kızların seçimleri efsane olsada ne de olsa düdük çocuğun elindeydi. Burçak sinir krizi geçirirken, İnci ve Fersah gülme krizinin eşiğindelerdi.

Daha da olmadı bir kahve yapıp kitap okur ya da birseyler karalardı. Bir şekilde zamanını geçirirdi.

Fakat bu akşam onun için geçmiyordu sanki, tam o sırada Ferah aradı. Biraz konuştuktan sonra arkadaşının ısrarın dayanamayıp, dışarıya çıkıp bir yerlerde oturmaya karar verdiler.

Aslında kızlar ilk defa bu saatte dışarı çıkıp bir cafede oturacaklardı. Bu yüzden biraz tedirgin hissediyorlardı.

Ayışığı Cafe ilçenin tam ortasında çok güzel bir cafeydi. İlçedeki herkes orda takılırdı. Hemen onun yolunu tuttular. İçeri girdiklerinde bütün masaların dolu olduğunu görüp, hemen bahçe katına çıkıp orda boş bir masa bulup oturdular.

Bu İnci'nin işine gelirdi. Ne de olsa  sigara içmek için sürekli dışarı çıkmak zorunda kalmayacaktı. İki arkadaş güzel bir sohbete başlamışlardı.

Aslında nerde olduklarının hiçbir önemi yoktu,ikisi yanyana olsun yeter. Beraber büyümenin etkisiyle aralarında farklı bir bağ oluşmuş, birbirlerini çok iyi tanıyan arkadaş kardeşleri.

İnci babasız büyüyen bir kız olarak pek aile baskısı olmadan büyümüş rahat bir kızdı. Zaten ortada baskı yapacak bir ailede yoktu, bir annesi bir de kendisi. Akrabalarla tatilden tatile görüşürler birbirlerine pek karışmazlardı.

Ferah ise baskıcı bir baba ve kıskanç bir kardeşle büyümüş bir kızdı. Kardeş olması hafife alınamıyordu çünkü ailesi Semih ondan büyükmüş gibi davranıyorlardı. Bir yere gitmeden önce anne babası haricinde birde Semih'i gönlünü yapmak zorunda kalıyordu.

Fakat ailesi İnci ellerinde büyüdüğü için onu çok severler ve babasız olduğu için boynunu büküp birşey rica ettiği zaman asla kıramazlardı.
Bizim kızlarda bunu çok güzel kullanırlardı. Bu akşamda tam da öyle olmuştu.

KAHVE KOKUSUWhere stories live. Discover now