Vay beni asosyal sanan Sincaba

136 0 0
                                    

 Bir önceki konuşmamızdan gaza gelerek o akşam mesaj attım benimkine. Benimki diyorum da o zamanlar benimki olduğunu tahmin bile edemezdim herhalde. "Uyudun mu?" yazmışım çocuğa. O da "birazcık daha var uyumama, ee ne de olsa yarın okula gidicem" diye cevap verdi. Vay Hazal vay, öyle ezmişsin ki çocuğu çocuk unutmamış dediklerini. Aslında dediklerimi unutmamasına sevindim bir bakıma ama düşünmeden dediğim şeylerin onun aklında kalması da kötü bir yandan. O böyle deyince yarın benim de erken kalkmam gerektiğini söyledim, sabahın 9una maç koyarlarsa bir de 1.grup oynuyorum aha böyle uykunun içine sıçılır işte Hazalcım. Sabah erken kalkacağım ama uyuyamıyorum dedim ve bunun maç heyecanından olduğunu söyledi, o da heyecanlanırmış ilk maçlarında. Bende maçlarda artık heyecan yapmadığımı ama yarın oynayacağım kızın yalancı olması ve top yediği durumda sinirlenebileceğimi düşünerek uyuyamadığımı söyledim, kıza da saydırdım yani yalancı pislik, mantarcı, top yiyen diye. Kız da erkek gibi mübarek nasıl olduğunu bende bilmiyorum. Sarışın, yeşil gözlü, güzel yüzlü ama kısa boylu ve yürüyüşü kabadayılar gibi böyle genel olarak davranışları ve konuşması da öyle. Ben o kadar güzel olsam Allah vergisi deyip erkek gibi davranmazdım yani ne kızlar tanıyorum bu kızdan kat kat çirkin ama bir şekilde kendilerini göstermeyi başarıyorlar. Ben hem güzelim hem de normal bi kızım, benden yana şüpheniz olmasın yani. 

Ben burada o kızdan başka kızlara sonra kendime geçtim ama sincabın yarınki maçımdan galibiyet beklediğini size söylemedim sanırım. Yarın olmayabilir ama pazar günü galibiyet alabileceğimi söyledim, bunun üzerine yarınki maçımın sonucunu yazmamı istedi ona, beni umursuyor mu merak mı ediyor desem bilemedim ama hoşuma gitti bu tavrı. Yarınki maçımı alabileceğimi ve kendime güvenmem gerektiğini de hatırlattı, her şeyde kendime güvenirim ama bir tek teniste güvenmem nedense, aslında iyi de oynuyorum ama biraz mental olarak sağlam olmam gerekiyor ileri seviyelere gelebilmem için. Sanırım rekabet etmeyi sevmiyorum fiziksel olarak. Zihinsel rekabetlerde yani bilgi yarışları veya sınavlardan bahsediyorum, çalıştıysam eğer o zaman özgüvenim tavanlarda olur. Neyse o bana kendine güven dedi bende yalan söyledim ben kendime güveniyorum, ama kıza güvenmiyorum diye, aslında kıza güvenmediğim doğru ama kendime de güvenmiyordum sorun da burada zaten. "Çekmeköy’de mi oturuyorsun?" demesiyle konumuz değişti. Çekmeköy’de oturduğumu söyledim ve bir yerlerde takıldığımda nasıl eve döndüğümü, uzak kalıp kalmadığını sordu, bende Çekmeköy dışına çıkmayı pek sevmediğimi, genelde Çekmeköy’de takıldığımı ama buranın insanlarından da sıkıldığımı ve kendimi eve kapattığımı anlattım ona. Bu mal da beni asosyal falan sandı, "arada evden çıkmak lazım ya" dedi. Kendimi eve kapattım dediysem, evde kitap okuyup, dizi izleyip sonra 3 saat antrenmana gitmemden bahsediyorum yani. İnsan her gün antrenmana gidince çok asosyal olma durumu falan da yok hani. Sonra bu beni ezdi, dedi ki "gerçi yeni geldiniz okula daha yavaş yavaş alışacaksınız". Sen kimsin ki yeni gelenlerin en güzel sarışınını ezmeye çalışıyorsun diyecektim ama demedim dün yaptıklarımın bedelini ödüyordum, biraz da o eğlensin dedim ben ona bunun hesabını sorarım dedim ama sonunda olan yine bana oldu, kalbi kırılan, üzülen ben oldum ama o zamanlar bundan habersizdim, bende sadece eğleniyordum. Onun beni eziş çabasına biraz geç yanıt verdim ama öyle rekabet gerektirecek sözler sarf etmedim "ahahahahaah" dedim ve geç cevap verdiğim için özür diledim. "Önemli değil" dedi ve konuşmamız sonlandı.

The Big BoyWhere stories live. Discover now