Yedinci Bölüm

En başından başla
                                    

Çoğu zaman, Xiao Zhan'ın babası oğlundan bahsettiğinde, onun için üzüldüğü izlenimi veriyordu. Daha az cömertçe söylemek gerekirse, "çeliğe dönüşmediği için demirden nefret etmek" olarak tanımlanabilirdi.


Xiao Zhan bir alfa olsaydı her şeyin iyi olacağını Li Li'ye defalarca kez yakınmıştı.


Xiao Zhan kapıya doğru yürüdü ve Li Li de onu takip etti. Xiao Zhan'ın arkasında duruyordu ve ona sordu: "Kocanın adı Wang Yibo'ydu, değil mi?"

Xiao Zhan hiçbir şey söylemedi. Ayakkabılarını giymek için eğilmeye devam etti ve kapıyı iterek açmaya hazırlandı.


Dışarıda, gökyüzü çoktan kararmıştı, griyi saran bir genişlikti ve çok uzakları görmek imkansızdı.


Xiao Zhan ayakkabılarını giymeyi bitirdi, biraz kıyafetlerini düzeltti ve Li Li'ye şöyle dedi: "Kendine ve bebeğe dikkat et, ben çıkıyorum."

Li Li'nin güzel, genç yüzünde, pişmanlık dolu bir gülümseme belirdi. "Wang Yibo'nun ebeveynleri, şehre yaptıkları bu gezide biyolojik oğullarını bulabildiler mi bilmiyorum."


Rüzgar kapıdan içeri, alt kattaki oturma odasına doğru esti ve yan tarafa koyulan yapraklı yeşil bitki tüm elementlere maruz kalmış gibi sallandı.


Xiao Zhan'ın hareket etmediğini gören Li Li, devam etti: "Bilmiyor muydun? O, onların biyolojik oğlu değil, bir yetimhaneden getirildi, bu yüzden feromonları bu kadar......" Li Li kullanmak için uygun bir tanımlayıcı arıyor gibiydi. Bir an düşündü, "Mm, farklı kategoride?"


Li Li, Xiao Zhan'ın gözlerine baktı ve anlayışla gülümsedi: "Bilmiyormuş gibi görünüyorsun. O küçükken, yetimhanede, yaşayamayacağını bile düşündüler. Ama uzun süredir yetimhanenin sponsoru olan aile tarafından evlat edinebilmek iyi bir şey."

"Ben gidiyorum," Xiao Zhan daha fazla kalmadı. Kapıyı kapattı ve Li Li'nin söyleyeceklerinin geri kalanını kesti.




Xiao Zhan yolun yarısını geri dönerken, Wang Yibo bir mesaj gönderdi.

Ofisten biraz önce ayrılmıştı ve toplantılarını yeni bitirmişti. Bugün daha fazla mesai yapmasına gerek yoktu, Xiao Zhan'a birlikte yemek yemek isteyip istemediğini soruyordu.


Wang Yibo ve Xiao Zhan aralarında olanlardan bugüne kadar pek fazla konuşmamışlardı. Belli bir tür karşılıklı anlayışa sahiplermiş gibi, ikisi de "hiçbir şey olmamış" gibi olan etkileşimlerine devam ettiler.


O öğleden sonra, Wang Yibo toplantısı sırasında Xiao Zhan'ın mesajını aldı. Eşyalarını almak ve ayrılığa hazırlanmak için eve gideceğini söylemişti.

O sırada Wang Yibo, iş arkadaşının raporunu dinliyordu ve cevap verme şansı bulamamıştı.


Ofisten çıkmış ve Xiao Zhan'a bir mesaj göndermek üzere başı öne eğik bir şekilde garaja doğru yürüyordu.

Hızlıca telefonu çaldı;  annesinin çağrısıydı.

靠边停车; Pull OverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin