Famous~Woosan

16~WOOSAN

San kapının önünde durdu ve vakit kaybetmeden zile bastı. Çok geçmeden kapı açılmıştı.

"Evet?"

"Uh- W-wooyoung?"

"Sen kimsin bakayım?"

"San."

"Ah.. demek o meşhur San sensin."

San utanmıştı fakat belli etmemeye çalıştı.

"Şey, nerede Wooyoung?"

Minhyun onun geçmesi için kapının önünden çekildi.

"Gel, içeride."

San ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi ve karşısında duran Minhyun'a baktı.

"Siz?"

"Minhyun ben."

"Ah- sonunda tanıştığımıza memnun oldum."

Minhyun hafif tebessüm etti ve San'a gözüyle işaret ederek peşinden gelmesini söyledi. Minhyun önde San arkada oturma odasına ilerlediler.

____________________WOOSAN____________________

"Ama Baekho hyung ya!"

"Ya ne var Wooyoung? Sen oynamayı bilmiyorsan ne yapayım ben!"

"Ya ama nasıl her seferinde kazanabiliyorsun haksızlık! Hile yapıyorsun."

"Al oynamıyorum ne yaparsan yap!"

Baekho elindeki UNO kartlarını fırlatırken Wooyoung masanın üzerindeki rulo peçeteyi onun kafasına fırlattı.

"Ay git be! Oyanamazsan oynama. Söyleyeceğim seni Hwang amcama."

Baekho müstakbel kayınpederinin adını duyunca birkaç saniye hayatı sorgulamıştı.

"Hadi gel oynayalım canım kardeşim benim."

Kayınpederinin adını duyunca hafiften tırsmıştı. Baekho Wooyoung'un boynuna atlarken Wooyoung onu itti.

"Ay sırnaşma sırnaşma hyung! Sende hasta olacaksın sonra Minhyun hyung ikimizle de uğraşmak zorunda kalacak."

Baekho parlayan gözlerle ona baktı.

"Çok güzel fikir, hem ona elleşirim hastayım diye kızmaz."

Baekho Wooyoung'u sarsmaya başladı.

"Suratıma öksür Wooyoung çabuk!"

"Ay-yh h-hyung b-bı-r-raak"

"Baekho! Çocuğu bıraksana ne yapıyorsun?!"

İçeri giren Minhyun'la Baekho kapıya baktı.

"Hiç, öyle şakalaşıyoruz heh."

Baekho Wooyoung'a sarılırken Wooyoung burnunu kıvırarak Baekho'ya bakıyordu. San'ı henüz ikisi de görmemişti.

"Baekho, ayrıl çocuktan sen de hasta olacaksın."

Baekho Wooyoung'dan ayrılıp sevgilisinin yanına ilerledi. Kapının arkasında duran San'ı görmüştü.

"Bu kim Minhyun?"

San eğilerek Baekho'ya selam verdi.

Wooyoung olaylardan bağımsız akan burnunu sildi ve San'ın ona hediye ettiği papatya çayından bir yudum aldı.