ATEŞ (Arkadaşımın Babası)

Bölüm 17

Merve evden çıkıp arabaya doğru gitti. Bizde arkasından onu takip ettik. Evden çıkmadan Ateş bileğimden tutarak beni duvara yasladı. "Eda beni delirtmek mi istiyorsun?" diye sordu. Sertleşmiş erkekliğini karnımın üzerinde hissediyordum.

"Neden bahsettiğini anlamadım" diyerek alaycı bir şekilde gülümsedim.

"Çünkü başarılı oldun güzelim. Seni şu an burada becerebilirim." 

"Ateş!!! Şşşşşşş!!! Sessiz ol, Merve duyabilir." Ah Ateşin böyle edepsiz konuşmasına bayılıyordum.

Ateş "Telaşlı halin seni daha çok istememe sebep oluyor." diyerek boynuma bir öpücük kondurdu.

"Hadi gidelimmmmm!!!" diyerek güçlü kollarından kurtulmaya çalıştım ama müsaade etmedi.

"O saçlarını açmadan hiçbir yere gitmiyoruz." Yüzüme dik dik bakıyordu.

"Ne?? ama çok güzel oldu!"

"Problem de bu zaten Eda. Şu an aşırı seksi gözüküyorsun. Seni böyle gören erkekler yatağına girmek isteyecektir. Ama bu güzel sırtına sadece ben dokunabilir ve sadece ben öpücükler kondurabilirim. O yüzden saçlarını açmadan evden çıkmıyoruz." diyerek gözlerimin içine baktı.

Eda pes etmiş bir şekilde "Peki tamam açıcam ama bana bi 5 dk ver.. saçımı düzeltmek için yani.." diyerek yukarı çıktım.

*

Gittiğimiz yerde herkes Ateş'i tanıyordu bu nedenle onunla konuşmak için bir sürü insan yanımıza geldi. Masada devamlı olarak birileri vardı. Tanımadığım insanların Ateşe olan bu sahte ilgisinden bunalıp içki almak için bara yöneldim. O sırada Merve ile Enzo dans ediyordu. Kalabalığın içinden geçip bara ulaşmaya çalışırken biri beni çekip dans pistine çıkardı.

"Emir dur napıyosun? Bişeyler almak için bara gidiyordum." dedim.

"İçersin sonra gel hadi biraz pistin tozunu atalım, ne dersin?" diye göz kırptı.

Masaya bakıp Ateş in yanındaki tüm o kalabalığa göz attım.

"Neden olmasın?" diyerek Emir'e döndüm. "Hem belki biraz kıskandırmak iyi olabilir." diye düşündüm.

Ellerimi Emir'in omuzlarına koydum. Emir ise bir eliyle belimden tutuyordu. Müziğin ritmi ile hareketlerimiz daha da uyumlu hale geldi. Biz dans ederken Ateş tüm o kalabalığın arasından gözlerini dikmiş bize bakıyordu. Kaşları çatılmış, gözleri adeta öfkeyle kavruluyordu. İspanyolca bachata türünde bir dans müziği çalıyordu. Bir süre yüz yüze dans etmeye devam ettik, daha sonra arkamı dönüp Emir'in göğsüne yaslandım. Elleri ile belimi tutmuş kalçalarımın hareketiyle bana uyum sağlıyordu. Dans ederken Ateş'e küçük bir bakış atıp cilveli bir şekilde gülümsedim. İşte o an Ateş birden ayağa kalkıp ve yanımıza doğru geldi. Çene kasları gerilmişti ve gözlerinden kıvılcımlar çıkıyordu "Geç oldu.. hadi gidiyoruz" diyerek bizi çekiştirerek oradan dışarı çıkardı.

Merve'nin "Daha erken baba, biraz daha kalsaydık." sözlerine aldırış etmeden eve gitmek için bizi arabaya bindirdi.

Yol boyunca Merve of'larken ben ise emeline ulaşmış bir şekilde pis pis sırıtıyordum. Ateş ise beni bir kaşık suda boğacak gibiydi. Merve'nin yanında olduğumuz için tek kelime edemeyeceğini ikimizde biliyorduk.