Sorgu

1K 114 43
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Elimde kahvem ile haç kafanın odasına giderken hemşirelerden birinin bana seslenmesiyle durdum.

"Efendim!"

Başımı çevirip bana yaklaşan kişiye baktım, "Evet?"

"Polisler sizinle konuşmak istiyor."

"Polis mi?" kaşlarım çatıldı, "Neden?"

"Hastanız olan adam sanırım suçluymuş. Doktoru olarak sizinle konuşmak istiyorlar."

İç çekerek alnımı ovaladım.

O piç herif...

Polislerin yanına gittiğimde zaten Severus'un onlarla konuştuğunu gördüm.

"Beyler..."

Hepsi bana döndüğünde polislerden biri bana bir adım attı. "Ange Hanım?"

"Benim, sorun ne?"

Kahvemden bir yudum alıp benimle konuşan polise gözlerimi diktim.

"Hastanız olan kişinin bir örgütün başı olmasından şüpheleniyoruz. Hırsız olabilir. Onunla konuşmamız gerekiyor."

"İsmini biliyor musunuz?"

"Maalesef hayır. Hiçbir kayıtta ismini bulamıyoruz."

Kahvemi Severus'a uzattım. Direkt kahveyi eline aldı.

"Önce onunla konuşmam gerek. Sorguya hazır olup olmadığına bakmalıyım."

Tabii ki sorguya hazır! Sadece o aptalla önce ben konuşmak istiyorum.

Karşımdaki polis memuru başını aşağı yukarı salladı, "Sizi bekliyoruz."

Arkamı dönüp hızlı adımlarla onun odasına ilerlemeye başladım.

Kapının önüne geldiğimde içeriden gelen seslerle duraksadım.

"Neden hâlâ burada duruyorsun?" soğuk ve kısık bir sesti.

Hafif bir gülme sesi işittim, "Burada keyfi yerinde tabii."

Bu ses ise biraz daha ince ve keyifli bir sesti.

Arkamı dönerek lobideki kişiye baktım, "Buraya misafir mi geldi?"

Odaya bakarak başını iki yana salladı, "Hayır efendim."

Kaşlarım çatılırken tekrar kapıya döndüm ve hızlıca iki kez tıklayarak beklemeden odaya girdim.

Yatakta uzanan haç kafaya baktım. Gözlerim odanın içinde dolaştı, "Kimle konuşuyordun?"

"Kimseyle."

Ona baktım, "Yalan söyleme. Sesleri duydum. 2 kişi vardı."

Masum bir ifadeyle başını iki yana salladı, "Bu şizofreni belirtisi. Bir psikiyatrise mi görünsen acaba?"

Yatağının başına giderek yüzüne dimdik baktım, "Benimle dalga geçme. Burada birileri vardı."

"Yoktu."

Alnımı ovalayarak bir adım geri gidip tekli koltuğa oturdum. "Polisler geldi."

"Aa, neden? Yoksa senin bir psikopat olduğunu mu öğrendiler?"

Elimi alnımdan çekerek gözlerine baktım, "Hırsız mısın sen?"

Bir süre düz bir ifadeyle yüzüme baktı ve başını hafif sağa eğdi. "Kalp hırsızı mı demek istiyorsun?"

"Seni var ya-"

Sakin... Sakin ol Ange. O senin hastan. Hayır, onu öldüremezsin.

"Evet, beni?"

Bacak bacak üstüne atarak kollarımı göğüsümde birleştirdim. "Doktorunu geç, polisler bile senin ismini bilmiyor..."

Sessizlik içinde beni dinliyordu.

"Kötü biri olduğun belli. Hırsız dediler ama... Bilmiyorum, sanki sadece hırsız değilsin."

"Bunlara cevap vermem gerekiyor mu?"

Keşke evet diyebilseydim...

Başımı iki yana salladım, "Zorunluluğun yok. Sadece polislere cevap vermelisin."

Doğrularak parmaklarını birbirine kenetleyip ileri doğru uzanarak kendisini esnetti ve bana döndü.

"Seninle sırdaş olacaksak sana cevap verebilirim."

Güldüm, "Sırdaş mı?"

Yüzü her ne kadar ciddi dursa da o da eğleniyor gibiydi. "Evet, polislere veya bir başkasına söylemeyeceksen söylerim."

"Bana mı güveniyorsun?"

Başını iki yana salladı, "Sana güvenmiyorum. Sana güvenip güvenemeyeceğimi soruyorum."

Öylece yüzüne baktım.

Soruların cevabını her ne kadar merak etsem bile gerçeği öğrenirsem başkasına, daha doğrusu polislere söylememem suç olurdu.

Ayağa kalkarak umutsuzca başımı salladım, "Ben bir doktorum, sen ise suçlu olan bir hasta. Dışarıda seni sorguya çekmek isteyen polisler var. Gerçeği öğrenip onlara söylemezsem suç işlemiş olurum."

Omuz silktim, "Üzgünüm, haç kafa. Polislerle iyi şanslar."

Arkamı dönerek odadan çıktım.

Chrollo x Reader (HxH x Reader)Where stories live. Discover now