👩‍👦7. Bölüm👩‍👦

En başından başla
                                    

Araya yeniden Can'ımın sabırsız sesi karışınca Serkan oğlumu yanıtladı. "Yani bana ağaç demek istiyorlar küçük kibar adamım."

Oğlum rahatlamış gibi nefesini verdi hışırtı sesi sonrası bilmiş bilmiş söylendi. "Haklılay Şeykan abi."

Serkan'ın sesi dehşetten öte sitemkârdı. "Sende mi aslanım?"

Kıkırtımı zapt edemezken hım hımlayan Can'ım. "Şen ağaç dibi toş tocamanşın." dedi.

Mehmet abi araya girip görüşmeyi sonlandırdı. "Aklınız kalmasın hanımlar bizim keyfimiz yerinde size kolay gelsin."

Birkaç saniye boş boş kapanan telefona bakıp hayıflandım. "Tüh ya adama ayıp oldu." Telefonu masaya koyup bedenimi çuval gibi çekyata bıraktım.

Zeynep abla boş ver der gibi elini havada sallayıp kahkaha attı. "Ne ayıbı yahu!" Yanımdaki boşluğa kurulup çıplak kolumu sıvazladı. "O da söyletmesin canım hak ediyor az bile."

İç çekerek başımı Zeynep ablaya çevirdim. "Abla seninle ben bir değilim ki, sana büyüğüsün diye ses etmiyor." Sıkıntıyla soluğumu verip yüzümü sıvazladım avuç içlerim çehremle şekillendi. Hafif öne eğilip dirseklerimi dizlerime diktim. Halının desenini incelerken dalgınca konuştum. "Dilime hakim olmam gerekirdi adam her fırsatta çocuğumla ilgileniyor. İşten dönerken bahçeye girene kadar beni korumak için uzaktan takip ediyor. Tamam sıfatı hak ediyor ama bunları düşününce yaptığım nankörlüktü. Beni her zıvanadan çıkardığında olduğu gibi tepkimi içimde tutmalıydım." Avuçlarımı yüzüme kapatıp ofladım. "Aptal Leyla şu diline hakim olmayı öğrenemedin gitti! Sen yalnız bir kadınsın şu dilini törpüle başına iş açacaksın!"

Bileğimin çekiştirilmesiyle Zeynep ablaya döndüm. Çatık kaşları altındaki kara gözleri çakmak çakmaktı. "Ay ne olmuş oduna kalas dediysen?"

Sitemkâr hali beni güldürdü. "Abla şöyle demesen olmaz mı?"

Mızıkçı çocuk gibi omuzlarını kaldırıp indirdi dilini şaklatıp muzipçe gülümsedi. "Boş ver şimdi ona nasıl hitap edeceğimizi kuzum. Bizim oğlan iş çıkışlarını nerden biliyor?"

Ses tonunda imâ yoktu ama sorusuyla kaşlarım çatıldı. Bedenimi tamamıyla Zeynep ablaya çevirdim. "Siz söylemediniz mi?"

Kadın başını iki yana çevirdi. "Hayır kuzum biz ne seninle ne de geçmişinle ilgili bir şey söylemedik." Kısılan bakışları uzaklara daldı simasında beliren anlık gülüşü sildi. Olanlara anlam veremezken dizime yaslı elimin üzerine hafifçe vurdu. "Her neyse güzelim, seni kendince korumak istemiştir. Serkan'ım merhametli yufka yüreklidir. Bakma sen argo konuşmasına kabadayı hallerine."

Aklım hâlâ çıkış saatlerimi bilmesine takılı kalırken burukça gülümseyerek mırıldandım. "Haklısın ablacığım farkındayım." Sıkıntıyla soluğumu verirken omuzlarım düştü. "Can'ıma olan yaklaşımı hoşuma gidiyor oğlum bu duruma çok alıştı. İllaki evlenecek çocuğu olacak doğal olarak, miniğimden uzaklaşacak yavrum çok üzülecek. Aslında şimdiden araya mesafe koysa iyi olur."

Zeynep abla elimi hafif sıkınca hüzünle gözlerine baktım. "Leyla güzelim her şeyi bu kadar detaylı düşünürsen derde kalırsın. Zaman ne gösterir bilinmez hayatı bazen akışına bırakmak gerek. Serkan'a gelince, " Duraksayıp elini havada salladı. "O hoo evlenmez o başıma kaldı! Bir iki seneye kalmaz tohuma kaçar. Misal bu yaz kardeşinin düğünü var onda tık yok. Küçük mini minnacık bir ihtimal evlendi diyelim. Hayatta Can'ı bırakmaz çocukları seviyor ama kuzuma ayrı bir düşkünlüğü var. Ayrıca konu evlenmeye gelmişken. " işaret parmağını gözüme sokmak ister gibi salladı. "Bırak bu gamlı baykuş hallerini azıcık kendinin farkına var. Daha yaşın küçük maşallah güzelsin de belki sen ondan önce evlenirsin."

SİL BAŞTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin