8. Bölüm: "Acılara Tutunmak"

491 41 86
                                    

ÖLÜMÜNE ADALET DİKECEĞİM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ÖLÜMÜNE ADALET DİKECEĞİM


8. Bölüm:
"Acılara Tutunmak"


Ahmet Kaya, Acılara Tutunmak

Velet, Gözlerimi Kapattım 🎵

⚖️

"Benim terazim adaletten yapıldı; kiminin canını, kiminin yarasını, kiminin de evini yakar. Bir tek masuma dokunmaz."

Mahşerin Tek Atlısı.

Kıraç Aran Eroğlu'ndan...

Sözler ağızdan çıktığı an, ulaşmak istediği yere büyük bir yol kat ettikten sonra ulaşır ve geri vitese dokunmak için hangi çabaya çaresizce başvurmak isterse istesin, geri dönüşü olmayacağını bilmelidir insan.

Ben, kendi bedenimi ikiye ayıran kılıcın sivri ucunu boğazımda, başımı gövdeme bağlayan ip misali boynumun çukurunda bulmuştum. Elimi uzatmak istediğim her saniye kılıcın baskısı artıyordu. Ne zamandan beri çaresizliğin boyun bükmesine karşı merhamet besliyordum?

"Aran'ım." Duyduğum sesin rengine asla bir kılıf uyduramazdım. Çünkü bu bir kayboluşta, yolunu bulmaya çalışan bir kılavuzcu olmak gibiydi. Ben kaybolmuştum ama iyi bir kılavuzcu değildim.

Sesimi bulamıyordum. Yanımdan geçen bir taksinin plakasına, önümden yürüyüp giden çocuğun yeşil gözlerine, gökyüzündeki bulutların solan çehrelerine baktım ama ben sesimi bulamıyordum. Nereye bakarsam bakayım, sanki hiç de bulamayacaktım.

"Naz..." Dediği an korkuyla bir o kadar da telaşla telefon titreyen ellerimden yere düştü. Eğilip almak istedim lakin buna gücümün yetemeyeceğine şahit olmak istemedim. Öznesi olduğum bütün cümlelerin yüklemi olmak istemezdim. Beni bunun için suçlu gösteren parmaklara karşı başımı öne eğmiştim.

"Bey efendi, iyi misiniz?'' Omuzumdaki elin sahibine baktım; saçlarım, yağan yağmur damlalarından nasibini almış olmalı ki gözlerime damlayan sulara ev sahipliği yapıyordu.

Başımı salladım ve omuzumdaki elden kurtulmak için iki adım geriye attım. "İyiyim, sağ olun.'' Yüzünü seçtiğim kişinin kadın olduğunu anladığımda yerdeki telefona çevirdim bakışlarımı. Kapanmıştı. Eğilip almaya mecalim yoktu. Bakışlarım karşıdan koşarak gelen kıza takıldı. Titreyen omuzları, korkuyla etrafını kolaçan etmesi, seçtiğim kısa, siyah elbisesiyle kaşlarımı çattım ve eğilip yerden telefonumu  alıp montumun cebine koydum.

ÖLÜMÜNE ADALET DİKECEĞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin