"J-Jungkook..."

Dudakları sertçe boynumda izler bırakırken hareket etmeye başladı. Gelen zevkle daha çok inlerken Jungkook'un dudakları göğsüme indi ve bir eliyle okşarken diğerine dudaklarını kapatması ile çığlık attım.

"Bebeğim sanırım sütünden içtim." dediğinde ise kahkaha attım. Gerçekten çok komikti.

"Jungkook gerçekten mi ya?"

"Hmm ve güzeldi sanırım biraz da ilgileneceğim onlarla." diyip diğer göğsüme geçip emerken dişlerini geçirip çekiştiriyor. Altında kıvranmamı sağlıyordu.

Zevk noktama vuruş yapması ile hızlanmasını söyledim. Anında hızlanırken göğüslerimden çekilip yüz yüze gelmemizi sağladı. Ellerimi saçlarına çıkarıp alnına gelenleri geriye taradım.

Jungkook'un gözleri siyahtan kırmızıya dönerken dudaklarını emip geri çekildim. Kurdu benliğini ele alırken daha da sertleşti. İçimden çıktığı gibi beni ters çevirirken dizlerim üstünde durmamı sağlayıp sertçe içime girdiğinde ikimizde inledik.

Ellerini kalçalarıma koyup sıkarken dudaklarını sırtımda hissettim. Dişlerini geçirip emerken ellerimi sabit tutmaya çalışıyordum. İnlemekten gözlerimi bile açamıyordum.

Jungkook ise kulağıma inlemelerini bırakırken daha da kendimden geçiyordum. Sanırım bu gece hiç bitmeyecekti.

***

"Zıpla bebeğim hadi."alfa sesiyle konuşan ve daha hızlı zıplamam için belimden tutan Jungkook ile kaçıncı turu attığımızı bile bilmiyordum. Ben beş kere o ise iki kere gelmişti. Gelmeye yakınken içimde çıkıyor. Ya onu çekiyor, ya sürtünüyor ya da dudaklarım arasına alıyordum. İkizler yeni doğmuşken yeni bir bebeğe hazır değildik ikimizde.

Şuan kucağında zıplarken saatin sabaha karşı beş olduğunu görüyordum. Çok yorulmuştum ancak Jungkook durmuyordu. Boşaldığı an tekrar sertleşiyordu. Çok ağır geçiyordu. Tek umudum önümüzdeki iki günün de böyle olmaması idi. Alfaların kızgınlığı üç gün sürerdi çünkü.

Eğer her gün devam ederse ben sağ çıkamazdım. Şuan ile kalçalarım morarmış, rahim girişim acıyordu. Vücudum morluk ve ısırık izleri ile kaplı iken saçlarım dağınık dudaklarım şişti. Bitmiştim.

Daha hızlı gelmesi için kendimi kasarken daha hızlı zıplamaya çalıştım. Eli belimi sıkıca tutuyor. Arada kalçama inip sert şaplaklar atıyordu.

"J-Jungkook geleceğim!"

"B-bende!" dediği anda ise son kez zıplayıp kucağından kalktım. Sertliği sızdırırken bacakları arasına geçip elime aldım ve dudaklarımı ucuna kapattım. Sertçe emerkem dilimi gezdirdim. Bir kaç dakika sonra ise Jungkook gelmişti.

Geri çekilip dudaklarımı sildim ve ağzımdakileri yuttum. Kendimi yatağa attım.

Nefes nefese Jungkook'a baktım. O da nefes nefeseydi. Gözleri kapanıyordu. Sonunda hafiflemiş olmalıydı. Yan dönüp yanağına elimi koydum ve okşadım.

"Daha iyi misin?"

"Hmhm iyiyim." gözleri kendi rengine bırakırken bana döndü ve elini belime koydu. Gözlerini kapatırken bende kapattım. Uykuya dalmam ise kosa sürmüştü çünkü çok yorgundum.

***

Aşağı bölgemde hissettiğim soğuklukla uyandım. Üşüyordum zaten.

Gözlerimi aralayıp baktığımda Jungkook elindeki merhemi rahim girişime sürüyordu.

"Güzelim üzgünüm uyandırdım. Ancak pek iyi durumda değil, sürmem gerekiyordu. Seni yıkadım, çarşaflar da temiz. Saat daha erken uyumalısın." dediğinde başımı salladım. Üstümde onun pijama üstü vardı. Bol ve rahattı.

"Sende gel." uykulu sesimle mırıldandım.

"Geliyorum bi'tanem." merhemi süründe aynalı masama koyup ellerini yıkayıp geldi ve yatağa girdi. Üstümüzü örtüp bana sarıldı. Sıcaklığı ile hemen uykuma yenik düşerken bende ona sarıldım ve huzurla uyumaya devam ettim...

Bir daha gözlerimi araladığımda ise güneş en tepedeydi. Kuş cıvıltıları, denizin sesi vardı kulağıma dolan ha bir de Jungkook saçlarımı okşayan elleri.

"Günaydın." diye seslendi. Ona bakıp gülümsedim.

"Günaydın. Saat kaç?" diye sordum esnerken.

"Saat on iki ama önemi yok."

Yatakta dikeldim hemen. Ikizler? "Jungkook nasıl yok önemi ikizler?"

"Hoseok senin daha önce sağdığın sütlerden içirmiş şuan karınları tok ve çok güzel bakılıyorlar." dediğinde rahat bir nefes verip yatağa geri uzandım.

"Unuttum bi an neyse sen iyi misin? Dün..."

"Şuan çok iyiyim. Çünkü omegam yanımda. Eminim ki iki yarın tamamen geçer. Bugünden bile çok iyiyim. Bana iyi geliyorsun." alnımı öpüp gülümsedi.

"Hmm sende bana." dedim ve gülümsedim bende.

Burunlarımız birbirine değerken dudaklarını öpüp geri çekildim.

"Acın veya ağrın var mı? Merhem sürdüm ama?"

"Hayır şuan yok. Biraz sızı var ama iyiyim."

"Üzgünüm. Çok yordum seni."

"Jungkook ben senin eşinim. Sana elbette yardım edicem. Sende aynısını benim için yapardın, yapacaksın hatta. Böyle söyleme sanki zevk almamışım gibi." diyip güldüm.

Evet gün gece çok yorulmuştum ancak bir o kadar da zevk almıştım. Çünkü biz uzun zamandır yapmıyorduk. Hamile olduğum için. Bu büyük bir kavuşmaydı bizim için.

Ve bundan sonra da kimse bizi ayıramazdı.

*

*

*

Sizi seviyorum.💛

💜💜💜

Kingdom Of The Jeon -Kooktae-Where stories live. Discover now