Kingdom Of The Jeon -Kooktae-

Min Krallığı

"Biliyorum Hyung sorun yok. Şimdi geldiniz ya?"

"Güzel, üzülmemene sevindim bi'tanem."

"Jungkook yemekten sonra çalışma odama geçelim mi? Şu feth ettiğimiz topraklar için ne yapacağımızı konuşalım." dedi Yoongi Hyung.

"Olur Yoongi zaten bir an önce işe koyulmalıyız."

"Evet başı boş kalmamalı, düzene sokmalıyız."

Onlar iş hakkında konuşurken biz Jimin ile kahvaltımızı yapıp kalktık ve bahçeye çıktık.

Hava güzeldi. Çardakta otururken Hoseok ve Ji Soo bebekleri getirdi.

Hwan ve Hei acıkmış olmalıydılar.

"Hoseok sen Hei'yi tut ben Hwan'ı emzireceğim."

Hoseok yanıma oturup Hei'yi kucağında tutarken Jimin Yoonji'yi kucağına aldı.

"Yoonji tok olmalı, siz gelmeden hemen önce halletik biz o işi. Ji Soo altını aldın mı?"

"Evet efendim. Bir sıkıntısı yok. Merak etmeyin."

"Güzel, hadi sen bize bitki çayı getir. Yanında da kek kurabiye falan. Sizde içersiniz. Beraber otururuz." dedi Jimin.

Ji Soo'ya da, Hoseok'a da ikimizde aynı davranıyorduk. Şahsen bende zamanında hizmetliydim ve ezilmek, hor görülmek nedir bilirdim. Jimin ise zaten çok iyi kalpliydi ya bu yüzden arkadaştık biz. Onlarada eşit davranıyorduk. Onlar bize yardım eden arkadaşlarımız gibiydiler.

"Sabah çikolatalı kek yapıyorlardı. Yemem lazım." Jimin'in söylediğine gülerken bir yandan kucağımdaki emen Hwan'ı tutuyordum.

"Seni bilirim. Tatlı canavarı."

"Ne yapayım ya, hem bebek için yemem lazım yani."

"Ya ya bebek için."

Hwan'ın karnı doymuş olacak ki kendi kendine geri çekildi. Gözleri açıktı. Anlaşılan uykusunuda almıştı.

Bir göğsümü kapatıp diğerini dikkatlice açtım. Tamamen gözükmüyordu zaten kapatan bir tül vardı.

Hwan'ı Hoseok'a verip Hei'yi aldım ve tülün altından emzirmeye başladım.

"Hah geldi işte." Ji Soo masaya tepsidekileri yerleştirip oturdu.

"Teşekkürler Ji Soo" diyip gülümsedim.

"Her zaman efendim." diyip o da gülümsedi.

Hava kararana kadar bahçede oturduk. Bazen bebeklerimizle dolaştık. Özlem giderdik.

Akşam olunca saraya girdik. Yoongi ve Jungkook hala çalışma odasındaydı. Onları rahatsız etmedik. Zaten işleri bitince gelirlerdi.

Akşam yemeğinden önce son kez ikizlerin karnını doyurup beşiklerine yatırdıktan sonra Hoseok'la beraber odada bıraktım.

Aşağı yemek odasına girdiğimde herkes gelmişti.

"Kusura bakmayın yeni uyudular." diyip yerime geçtim.