A. 13

5 4 0
                                    

Kapının açılma sesi ve derin bir nefes alış eşliğinde yanıma gelen ayaklara karşı kafamı kaldıramadan belimden tutulmamla ayağa kalkmam bir oldu.

Etrafıma yayılan kokunun sahibini biliyordum. Kulağıma yaklaşan ılık nefes titrememe sebep olurken ses tonu donup kalmama sebep olmuştu.

"Yerle öpüşmek yerine başka alternatifler de var."
--
Böyle bir şey olmamıştı tabii ki o meymenetsize mi kaldım ben kapıyı açan görevli sesimi duymuş olacak ki usulca kolumdan tutarak ayağa kaldırmıştı.

Yerden kalktığımda "İyi misiniz?" sorusu ile başımı usulca sallamıştım. "Daha dikkatli olun lütfen dikişleriniz açılabilir Ege Bey'in ilacını daha yeni verdik bir süre uyuyacaktır isterseniz odanıza kadar eşlik edebilirim." "Sorun yok burda oturmak istiyorum teşekkürler." cevabını almış olacak ki görevli arkasını dönüp uzaklaşmıştı.

Ege'nin yatağının yanındaki tek kişilik koltuğa yavaşça oturmuştum.Bacağımdaki yaralar ilaçlara rağmen canımı yakıyordu belki de düştüğümden kaynaklı da olabilirdi.

Gözlerim Ege'ye takıldığında hareketsiz bedeni karşısında somurtkanda olsa etrafımızda dolanmasını özlemiştim. Sorduğumuz sorulara cevap bile vermiyordu belki ama en azından duyduğunu biliyorduk.

Ben uyanmışken o neden uyanmamıştı ikimiz de aynı şeyleri yaşamamış mıydık? Renginin solukluğu her geçen dakika biraz daha endişelenmeme neden olurken ilaçtan kaynaklı olduğunu tekrar edip duruyordum kendime.

Aradan ne kadar geçtiğini bilmesem de oturmaktan kıymetli yerlerimin uyuştuğunu hissedebiliyordum.

Burdan durmanın bi anlamı olmadığını anladığımda Ege'ye yaklaşıp "Umarım en kısa sürede uyanıp somurtmaya devam edersin." dedim ve alnına düşen bir tutam saçı geriye itip yanağına küçük bir buse kondurup doğruldum.

Arkamı dönüp kapıdan çıkıp Ecrin'in odasına girmeyi ihmal etmemiştim. Neden ayrı odalarda tutulduğumuz hakkında fikrim olmasada buna takılmadan yanına yaklaşmıştım kardeşine kıyasla canlı olan yüzü huzurlu gibiydi.

Yanına gittiğimde serum takılı olmayan eline uzanmıştım "Beni daha fazla yalnız bırakmayın." kelimeleri dökülmüştü dilimden bildim bileli yanımda olmaları onlara alışmama neden olmuştu. Yanımda kimsenin olmaması kendimi kötü hissetmeme yetiyordu.

Onlardan başka kimim vardı sanki ikisini de kardeşim olarak görüyordum bi an önce uyanıp gözlerinin içine bakmaya ihtiyacım vardı.

Ağrılarımın artmaya başlaması yüzünden odama geçmiştim serumum da bitmişti.

Odama girmemin ardından gelen hemşire serumumu değiştirip "Ağrı kesiciniz biraz uyku yapacaktır dinlenmeniz gerekiyor bacağınızın üzerinde pek durmamaya çalışın." cümlesinin ardından cevabımı beklemeden odadan çıkmıştı.

İlaç etkisini göstermeye başladığında vücudumdaki rahatlama hissi beni mayıştırmıştı kısa süre içerisinde uykuya dalmıştım.

Gözlerim aralanmaya başladığında gözümü acıtan beyaz ışığa karşılık gözlerimi kısmıştım.

Yanımdaki konuşmalardan bir şey anlamamıştım kafam oraya döndüğünde Ege ve Ecrin'i görmemle yüzümdeki sırıtışla "Uyanmışsınız." Ecrin kafa sallarken "Evet seni daha fazla bekletmek istemedik." diyip gülmüştü benim bakışlarım Ege'ye kayarken onun sadece beni izlediğini görmüştüm sarılmamak için kendimi zor tutuyordum.

Tek kelime etmemişti ama onun kelimeler yerine davranışlarıyla kendini anlattığını az çok anlamıştım.

"Artık çıkabilecek miyiz burdan?" sorumun ardından odadaki başka birinin gereksiz varlığını anlamam bir olmuştu. "Maalesef burdan yakın zamanda çıkamazsınız." doktora döndüğümde "Nedenmiş o buna sizin karar verebileceğinizi sanmıyorum." Ecrin ve Ege cevabını biliyormuş gibi seslerini çıkarmadan bizi dinliyorlardı.

ARAF Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin