diclenin sesine herkes toplanmaya başladı bende rozerine sımsıkı sarıldım rozerin bana bu zor günlerimde hep destek oldu hep yanımda oldu bende onun için elimden ne geliyorsa onu yapacağım.

herkes bahçeye toparlandı havin anne rozerine sımsıkı sarıldı babanne piroz da sarılıp hemde bastonuyla vurdu "bir daha gidersen rozerin seni nu bostonla daha kötü döverim " dedi gülerek rozerin kırgınca mahcupça gülümsedi.

boran ağa bizi uzaktan izliyordu daha doğrusu rozerine bakıyordu hiç konuşmadan eline siğarasını almış rozerine hem bakıp hemde içine çekiyordu karısını belli ki çok özlemişti. bahçeye ağlama sesi yükseldi sıra rozerin kızıyla tanışma zamanıydı heycanla etrafa bakındı rozerin helin kucağında bebekle rozerinin yanına geldi rozerin heycanla helinin kucağında ki bebeğe baktı helin hıçkıra hıçkıra ağlayan bebeği rozerinin kucağına verdi rozerin göz yaşlarını tutuamadı kızını kucağına alınca bebek rozerinin kucağına gelince anında sustu tek derdi annesiydi annesinin kokusuydu rozerin ağlayarak " özür dilerim anneciğim seni bırakıp gittiğim için çok üüzgünüm ben dünyanın en kötü annesiyim. " dedi vicdan azabı çekerek.

boran " evet sen kızını bırakıp gidecvek kadar çok kötü bir annesin rozerin şimdi de hiç birşey olmamış gibi bu konağa giremezsin." dedi

haşim ağa " boran sen ne diyorsun oğlum karın o senin nasıl böyle konuşursun rozerin bir hatta yaptı gitti onunda yanlız kalıp düşünmeye ihtiyacı vardı hattasını anlayıp geldi şimde de sen böyle konuşamazsın"

rozerin kekeleyerek" özür dilerim boran " diyebildi sadece.

boran ağa " özür felan dileme rozerin sen gittiğin gün benim için bittin şimdi hiç birşey olmamış gibi gelemezsin ben seni affedemem hem benim hayatımda senden sonra başka biri var beni terk edip giden karımın arkasından ağlayacak değilim senin karşında artık eski boran yok rozerin." dedi hepimiz şaşkınlıkla boran ağaya baktık başka biride nerden çıktı bunu sırf rozerinin canı yansın diye söylüyordu yalan söylüyordu her gece rozerin için döktüğü göz yaşları nasıl unutur.

rozerin kucağındaki bebeği havin anneye verip boran ağaya yaklaştı " haklısın bende buraya seninle konuşmaya geldim boşanmak için hemed kızımı almak için benimde hayatımda biri var artık seninle evli kalmak istemiyorum " dedi hepimiz ikisinin arasında olacaklara bakıyorduk iki deli ne yapıyordular amaçları da neydi bu delilerin.

bora ağa elinde ki siyarayı yere attıp rozerini duvarla kendi arasında sıkıştırdı sanki etraflarında kimse yokmuş gibi haşim ağa onlara bakmamak için arkasına döndü " ne diyorsun lan seni o hayatındaki adamın gelmişini geçmişini sikerim sen nasıl bunu söyleye bilirsin ne demek hayatımda başka biri var ben her gece senin için ölürken sen nasıl bana gelip benimö hayatımda başka biri var dersin öldürürüm bu mardini başına yıkarım rozerin anlıyor musun başına yıkarım ama seni asla başka birine yar etmem."

rozerin birden kahkaha attınca gerçekten delirdiğini düşündük boran ağada ona şaşkınlıkla bakıyordu " daha demin beni sevmediğini hayatında başkası olduğunu söyledin ama boran ağa sen bana halla deli gibi aşıksın tıpkı ben gibi seni denedim ve anladım ki halla beni seviyorsun şimdi kızımızı alıp odamıza çıkalım istersen daha kızımıza isim koyacağız" dedi rozerin gerçekten delirmiş olmalıydı nasıl hiç birşey olamamış gibi davranıyordu az kalsın boran ağayı deli edecekti adamın kalbine inecekti.

babaanne piroz " siz deli misiniz nesiniz çabuk kızınızı alın yukarıya çıkın ikinizde yeni bir sayfa açıyorsunuz ve aşağıya iniyorsunuz o odada ne konuştuysanız ne yaptıysanız ikinizin arasında kalacak ben artık sizinle uğraşmak istemiyorum beni ve ailenizi üzmeye hakkınız yok kendinizi tparlayın artık sizin kızınız var bunu unutmayın kzııznız için en azından bunu yapabilirsiniz.

boran ve rozerin birbirine baktı onlar kızlarını odalarına doğru yürüken konağın kapısı tekrardan açıldı bugün gelen geleneydi berat ağa konaktan içeriye adımını attı karşımdaki adam benim nefesimi kesmye bile yetiyordu aylardır görmemiştim onu berat ağa izin verse onu deli gibi sevsem ona sevginin çok güzel olduğunu anlatsam sevgimle onu boğsam bunu bir izin verse elimden ne geliyorsa yaparım ama berat benden uzak durmaya remen yemin etmiş benden ayrı durmak için elinden ne geliyorsa yapıyord. en basit örneği aylardır yanımda olmaması şimdi geldi ama sabah burda olmaya bilir..

havin anne herkesten önce sımsıkı oğluna sarıldı arkasından biri daha girmişti konağa yüzü hiç yabancı gelmemişti bu kişinin oda evdeki herkesle selamlaşıyordu ben geri çekilmek zorunda kaldım çünkü bu evde bir fazlalıkmışım gibi hissediyordum sanki bu evde bir yerim yokmuş gibi berat sayesinde böyle hissediyorum berat benim yanımda olsa bana gerçekten karısıymışım gibi baksa herşey daha farklı olabilirdi bende bu evin gelini olurdum bir fazlalık değil...

berat ağa herkesle selamlaştıktan sonra bana bakmadan babasının yanına geçti ne bekliyordum ki beratın yanında gelen adam da bana selam vermek için yanıma geldi kaşlarını çatmış bana bakıyordu " şilann ne işin var senin burda " dedi buda kimdi

şaşkınlıkla karşımdaki adama baktım " siz beni nerden tanıyorsunuz diye bildim sadece."

" beni hatırlamadın mı ben azad aynı okuldaydı aynı sıftaydık hatta yanyana oturuyorduk." dedi gülerek

kendini tanıtınca hatırlamıştı doğru söylüyordu aynı sınıftaydı azad hayatımda gördüğüm en iyi insandi benimde en iyi dostumdu okuldan abimin zorunla ayrıldığım için azada veda bile edememiştim gülümseyerek " hatırladım hoşgeldin nasılsın azad " diye bildim gözlerim berata kayınca beni ölderecekmiş gibi bakıyordu çok sinirli duruyordu bu kadar sinirlenecek ne var dı ki.

havin anne " arkadaş olmanız ne güzel azad oğlum şilan berat abinin karısı tabi sen düğün gelmediğin için tanıımıyorsun " dedi gülümseyerek azad bana birde berata şaşkınlıkla baktı. " nasıl yani sen evlendin mi hemde benim amcamın oğluyla abimle " dedi şaşkınlıkla.

"evet berdel olmak zorunda kalınca bizde evlendik " dedim içim buruk bir şekide azadın da rengi değişmişti bir anda berat çok sinirli duruyordu azad da çok şaşkın..

haşim ağanın sesi ortamdaki gerginliği bozmuştu hepimizi kahvaltyı yapmamız için sofraya çağırmışı berat elinde ki valizleri alıp odaya geçmişti beni istemediğini düşündüğüm için onunla gitmedim dicleyle sofrayı kurmaya devam ettim ama fazla yardım edemeden berzan yanıma gelip " yenge berat abim acil odaya gelsin bekliyorum dedi " berzana şakşınlıkla baktım beratın beni çağırması şaşırtmıştı elimdekileri sofraya bırıkıp odaya doğru çıktım kapıyı açıp içeri girer girmez berat kapıyı kapatıp kapıyla beni kendi arasına sıkıştırdı ne yaptığını anlamıyordum amacı neydi bu adamın ? " ne oluyor ?" diye bildim karşımdaki sinirli adamaa.

berat sana tek soru soracağım şilan bana doğru söyleyeceksin "

" sana ne zaman yalan söyledim ki şimdi de yalan söyleyeyim ağam " dedim.

berat " azadla aranda ne geçti doğruyu söyle "

" ne diyorsun sen ağam azad benim arkadaşım "

berat " yalan söyleme doğruyu söyle şilan onunla öpüştün mü "

son sözü beni deli etmişti bu adam delirmişti bana nasıl böyle soru sorabilir karşımdaki adama o sinirle tokat attım " bir daha sakın bana bunu sorma sakın saçmalama bana bir daha sakın hesap soramazsın.".

DİLBİRİN  (Zoraki Evlilik)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin