Öpücük kısmını atlayarak anlatmıştı sarışın genç. Simge'nin adına laf gelsin istemiyordu. Sonuçta her ne olursa olsun o en yakın arkadaşlarından birisiydi.

"Yani ne diyeyim ki koçum? Hayırlısı olsun madem."

"Şimdi reis sen yeniden bizimle alemlere alabileceksin mi demek oluyor bu?"

Grubun en çapkınlarından Soner konuşunca herkes kahkaha atmıştı. Yanında oturan Hakan ise kafasına bir tane yapıştırmıştı.

"Aklın fikrin oralarda hep yemin ediyorum. Başka bir bok bildiğin yok."

"Kırdın beni reyiz... Öp de geçsin."

Yanağını öpücük bekler gibi Hakan'a uzattığında ise aldığı tek şey bir tokat olmuştu. İkisinin arasında geçen diyaloglara hiçbir zaman anlam vermeyen masanın etrafındaki diğer gençler ise gülmekten adeta yerlere yatıyorlardı.

"Siktir lan. Pezevenk."

"Elinin ayarını be abicim. Al yanağım senin olsun ya al! Yemin ediyorum kıpkırmızı olmuştur şimdi. Kızardı dimi reis?"

Onların bu halini gülerek izleyen sarışın genç kafasını "bunlar adam olmaz" dercesine sallarken masadan bir sigara yakmak için ayaklandı. Kahvehanenin arka taraftaki yeşilliğe bakan teras kısmına gidip sandalyeleri es geçerek korkuluklara ilerledi genç adam. Bir süre elleri demirlerde gözleri önündeki yeşil manzaradaydı. Bir süre öylece dalarken yanında bir hareketlilik hissetti. Dönüp baktığında ise 3 4 adım yanında solcuyum gördü. Belli ki o da kendisi gibi sigara molası vermişti kendisine. Onu görünce bir an baka kaldı ancak kendisini hemen toparlayıp önüne döndü. Ardından cebinden sigara paketini ve çakmağını çıkartıp bir dal yerleştirdi ağzına. Rüzgarı eliyle engellerken çaktı çakmağını. Aldığı derin nefesle yanan dalı ağzından indirip yine derin bir nefes verdi. Tam tekrar ağzına koyacaktı ki yanından bir ses yükseldi.

"Pişt, yavru kurt! Çakmağını versene?"

Eli havada kalırken kocaman olmuş şaşkın gözlerle döndü yanındaki esmer gence. Doğru anlayıp anlamadığı düşünürken yanındaki tekrarladı sorusunu.

"Hadisene ülkücü. Bir çakmak vereceksin o kadar da zor olmamalı?"

"Sen bence kafayı yemişsin. Ben sana bırak çakmağı günahımı bile vermem. Belanı mı arıyorsun solcu?"

"Ne alakası var ya? Bir çakmak istedik amına koyayım. Bu kadar abartacak ne var?"

"Lan sen cidden kafayı yemişsin? Aranıyor musun lan sen? Akşam akşam deli etme beni. Siktir git!"

Esmer genç gözlerini kapatıp siniri belli olur bir halde derin bir nefes aldı. "Ya sabır!" diyerek vücudunu yanındaki ülkücüye çevirdi. Bir kaç adım atarak aradaki mesafeyi kapatırken sarışın gencin yeniden gözlerinin büyümesine sebep oldu. Aralarında bir hatta belki de yarım adım kadar mesafe bırakıp elini ülkücü gencin eline doğru uzattı. Kendi parmaklarına değen uzun ve kemikli parmaklarla bir an vücudundan bir titreşim geçti adeta. Ne yapacağını şaşırırken sonra anladı solcu gencin amacını. Gözlerinin içine baka baka sarışın gencin elinden çakmağını almıştı. Yine gözlerinin içine baka baka kendi sigarasını yaktı. Derin bir nefes alıp içine çektiği dumanı karşısındaki gencin yüzüne üfledi ağır ağır. 

Dumanın etkisiyle mi bilmiyordu ama gözleri kapandı ülkücü gencin. Normalde olsa rahatsız olacağı bu hareket kalbini çarptırmıştı. İyi de neden? Kendisinin bu hareketlerine, vücudunun bu tepkilerine anlam veremeyince iyice delirdi sarışın genç. Kendisine olan sinirini yakasına yapıştığı çocuktan çıkartmaktı amacı. Ancak umduğunu bulamayacaktı belli ki.

SAKLIMDASIN - BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin