Düğün Hazırlıkları

Start from the beginning
                                    

Tabii benim ilk işim Jimin'e mektup yazıp hemen gelmesini istemek olmuştu. Gün içinde akşama mektup Min Krallığında olacaktı.

Ondan sonra Hoseok ile düğün için konuşmaya başladık ve tabii ki Jin Hyung'u da çağırmıştım. Hoseok ile iyi anlaşmışlardı. Bu güzeldi.

Şimdi hava güneşli olduğundan sarayın bahçesindeki çardakta oturuyor çay içerken ikisiyle konuşuyordum. Hoseok bir yandan istediklerimi not alıyordu.

"Jimin gelince kızmasın. Karar veriyoruz ama." dedi Jin Hyung.

"Mektupta bahsettim onun gelmesi perşembe düğün ise cumartesi olacak. Geç kalınır. Çok isterdim ama anlayışla karşılar beni." dedim.

"Evet o da var haklısın Taehyung. Eee o zaman çiçeklere karar verelim. Renk olarak mor ve beyaz istiyorsan çiçeklerde mor ve beyaz olsa fena olmaz." dedi Jin Hyung.

"Evet Hyung güzel olur. Gül istiyorum ama mor gül?"

"Mor gül yok ancak mor ve krem lalere ne dersin? Mor lale asalet anlamında krem lale ise sonsuz aşk demek." dedi Hoseok.

"Evet bu çok güzelmiş onlar olsun o zaman."

"Evet anlamlarıda hoş." dedi Jin Hyung.

"Çiçekler tamam, süslemeler de tamam. Renklere karar verildi. Yemek seçimini Jin Hyung'a bıraktın. Ama elbisen? Ne renk giyeceksin?" diye sordu Hoseok.

"Aslında beyaz diye düşünülüyor ama Jungkook mavi bir elbise istedi. O yüzden mavi olacak."

"Peki o zaman. Terzilere gidip ilgileneceğim ama sen önce nasıl bir şey istiyorsun?"

"Kabarık, düşük omuz ve üstünde küçük taşlar olabilir. Mavi demiştim o zaten."

"Güzel geriye pek bir şey kalmadı. Bunlarla ilgilenmek kalıyor. Tacınız ile Kral Jeon ilgilenecek. Bu yüzden bu konuda bir şey yapmamıza gerek yok. Ha bir de Kral Jeon isterseniz oda da değişiklikler yapabileceğinizi söyledi."

"Oda için değişikliğe şuan gerek yok. Güzel bence belki ileride." dedim ve ayağa kalktım.

"Gidip terzilerle konuşalım." dedim.

Hoseok bana eşlik ederken Jin Hyung yemekler için mutfağa döndü ve koşuşturmalar böylece başlamış oldu.

***

Günlerden cumaydı. İçimde büyük bir heyecan vardı. Jimin dün gelmişti ve gelir gelmez heyecanla bana sarılmıştı.

" Çok sevindim. Dünyadaki en mutlu insanım şuan."demişti. Geldiği gün düğün hakkında konuştuk ve o da bazı eklemeler yaptı. Elbisem ise bitmek üzereydi. Bu akşam odama getirilicekti. Yarın sabah kapılar açılacak bir sürü soylu insan saraya gelecekti. Düğünümüz için.

Her şey düzene giriyordu sonunda. Bunun içinde çok mutluydum. Şimdi saat gece ikiye gelirken yatakta uzanıyordum ancak uyuyamıyordum.

Bir o tarafa bir bu tarafa dönsemde fayda yoktu. Çok heyecanlıydım! Balkona dönük yatarken kapımın açılmasıyla o tarafa döndüm. Gelen Jungkook'tu.

Kingdom Of The Jeon -Kooktae-Where stories live. Discover now