Bölüm 10

4.5K 278 21
                                    



Gözlerimi açtığımda beyaz tavan ile karşılaştım. Elim hemen karnıma gitti. Barlas yanımda belirdi birden. "İyisiniz. Sen de bebeğinde iyisin. Yalancı sancıymış sadece. Talha yaralarına pansuman yaptırıyor. Selim ve Egemen, Agah Bey ile konuşuyor dışarıda. Odada sadece ben varım. Diğerleri senin evinde." Başımı salladım. Doğrulup sırtımı yastığa yasladım. "Su verir misin?" Barlas başını salladı. Yan taraf dan sürahiden su doldurup bana verdi. Hafifçe güldüm. Suyu alıp içtim. "Neye güldün?" 

"Bir gün bana bu hastane odasına yaralı değilde hamile olduğum için yatacağımı söyleselerdi inanmazdım. Kahkaha ata ata gülerdim. Talha ile tanışmadan önce tek bir amacım vardı. Annemi karnında kardeşim ile öldüren ve babamın şehit düşmesini sağlayan şerefsizi bulup cezasını vermek. Ama şimdi anne olmak üzereyim ve bir ailem olduğunu öğrendim. Komik gelmedi desem yalan olur." Barlas bana baktı. Kısa bir süre bakıştık sonra ikimizde aynı anda kahkaha atmaya başladık. Kapının açıldığını ve abimlerin girdiğini duymadık. Gülmemizi durdurunca karşımda tebessümle beni izleyen abimleri gördüm. "Abi?" Selim abim yanıma gelip yatağın kenarına oturdu. Kollarını bana sardı. 

Ben de hemen kollarımı ona sardım. "Abimmm. En değerlim." Abim benden ayrıldı. "İyisin değil mi?" başımı salladım. "Asıl si iyi misiniz? Timdekiler, Talha, Talha' nın gittiği Tim. Hepiniz iyisiniz değil mi?" Abim başını salladı. "Hepimiz iyiyiz. Merak etme sen. Asıl sen ve yeğenim iyisiniz. Gerisi önemli değil." Başımı salladım. Abim başını Barlas' a çevirdi. Ayağa kalktı. Barlas' ın önünde durdu. Egemen abim de abimin yerine geçti. Selim abim elini uzattı Barlas' a. "Teşekkür ederim Barlas. Kardeşime bakıp, onu koruyup kolladığınız için." Barlas abimin elini sıktı.

"Baha benim de kardeşim. Onun saçının teline zarar gelirse dünyayı yakarım." Abim başını salladı. "Abi, Talha nasıl?" Abim bana döndü. "Talha gayet iyi. Ufak tefek yaraları var. Onlara baktırıyordu en son." Başımı salladım. Egemen abime döndüm. "Egemen Bey çıkarırsın değil mi beni buradan?" Egemen abim güldü ve yanaklarımdan öptü. "Sen nasıl istersen abim." Egemen abim yerinden kalkıp beni kucağına aldı. "Buralar sizde abisi. Ben kardeşimi alıp kaçtım. Gerisini halledersiniz artık." Kıkırdadım ve abimin beni odadan çıkarmasını bekledim.

Biz odadan çıkarken arkadan Selim abimin söylenmesi geliyordu. Egemen abim beni dışarıya arabanın yanına götürdü. Arabanın yanında iki Tim ve Talha vardı. Egemen abim beni kucağından indirdi. Talha bana birkaç adım attı. Ben de ona ilerledim ama yanından geçip Timin önünde durdum. "İyi misiniz çocuklar? Yaralı olan var mı aranızda?" Tim başını iki yana salladı. "Biz iyiyiz Yüzbaşım. Asıl siz iyi misiniz?" Yavuz' a döndüm. "Ben iyiyim. Asıl sizin iyi olmanız lazım. Bana sağlam lazımsınız."

Ege bana yaklaştı. "Valla komutanım biz iyiyiz iyi olmasına da. Ufaklık korkuttu bizi." Güldüm. "Merak etme Ege. Ufaklık sadece oyun oynamak istemiş. Ama oyunu uzun sürmedi. Hemen vazgeçti." Talha elini belime sardı. "Tamam yeter artık bu kadar muhabbet. Eve gidelim. Baha senin dinlenmen gerekiyor." Time döndü. "Sadece Baha değil sizin de dinlenmeniz gerekiyor. Albay 1 hafta izin verdi herkese. Hadi evlere dağılın."

"Emredersiniz komutanım!" İki tim de Bağırıp geriye döndüler. Ardından Talha bana döndü. "Artık arabaya binelim. Bir an önce sana ve oğluma sarılmak istiyorum." Yanaklarımın yandığını hissettim. Talha beni belimden daha çok çekip kendine yasladı. Alnıma dudaklarıma bastırdı. Gözlerimi kapadım. Selim abimin sesi ile ayrıldık. Dönüp baktığımda  sinirle soluyordu. Barlas yanında yoktu. Gitmişti sanırım. Abim hala ben ve Talha' nın birlikteliğini sindirmiş değildi. Evli ve yakında bir çocuğumuz olacağını kabullenemiyordu.

Güldüm ve Talha dan ayrıldım. Abim anahtarla arabayı açtı. Arka koltuğun kapısını açtım ve bindim. Talha da yanıma bindi. Selim abim sürücü koltuğuna, Egemen abimde yanında ki koltuğa oturdu. Başımı Talha' nın omzuna koydum. Talha hemen ellerini belime sardı. "Abi radyoyu açar mısın?" Abim aynadan bana bakıp gülümsedi. Gülümsemesi yorgun ve mutluydu. 


Gitsem buralardan
Arkama bile bakmadan
Senden tek isteğim
Anılarımızı saklaman

Sevmeyi unutma
Sen güzel seversin
Olmadı diye tanrıya
İsyan edemezsin

Gitsem buralardan
Arkama bile bakmadan
Senden tek isteğim
Anılarımızı saklaman

Sevmeyi unutma
Sen güzel seversin
Olmadı diye tanrıya
İsyan edemezsin

Egemen abim şarkıya eşlik ediyordu. Kısa sürede askeri lojmanda olduk. Selim abim arabayı durdurup hemen aşağıya indi. Ben de Talha dan ayrıldım. Selim abi benim tarafımdan kapıyı açıp elini uzattı. Abimin elini tutup aşağıya indim. Abim beni kendine yasladı. Bende hemen abime yaslandım. Egemen abim de Talha' ya yardım ediyordu. Abim binanın kapısını açtı. Ben ilk binaya girdim. Ardından abimler. Asansör düğmesine bastım ve beklemeye başladık. Birkaç dakika içinde asansör geldi. Kapısı açıldı ve bindik. Egemen abim kata bastı. Kafamı abimin omuzuna koydum. Abimde hemen kolunu belime doladı. 

Asansör dairenin olduğu katta durunca sırayla indik. Kapının önünde bir sürü ayakkabı vardı. Kaşlarımı çattım. Abimlerin elleri bellerine gitti. Çantamda ki anahtarı çıkardım ve kapıyı açtım. İçeri ilk önce Egemen abim girmişti. Selim abim, Talha ve en sonda ben girdim. Salondan sesler geliyordu. Salona girdiğimizde tanımadığım bir sürü kişi ve Atalay Beylerin olduğunu gördüm. Gözlerim kocaman açıldı. "İs sensitive!" (Hass*ktir.) Selim abim ve Egemen abim aynı anda kollarıma vurdu. "Küfür etme." Kollarımı ovuşturdum. "Acıdı ama! Hem hala alışamadınız mı bu duruma? Ağzına acı biber süreriz diyinde tam olsun." Selim abim bana döndü.

Ağzıma hayali fermuar çektim. "Bir şey demedim sayın." Atalay Beylere döndüm. Barlas dışında hepsi buradaydı. "Atalay Bey ne oluyor burada? Beyefendiler ve hanımlar kim acaba?" Atalay Bey mahçup bir şekilde bana baktı. "Babam torunumu görmek istiyorum diye tutturdu. Gelmesine de engel olamadım önceden haberim olmadığı için." Arkadan Atalay Bey' in bacağına terlik geldi. Gözlerim kocaman açıldı ve gülmemek için kendimi kastım. "Eşek sıpasına bak hele. Sana mı soracağız torunumuzu görmeye gelirken." Kadın konuşurken konuşması kaymıştı. Aşırı tatlıydı. Selim abim ve Egemen abim beni dürtüler. "Hııı." 

"Kaçmak istesek ne olur ki?" Hafifçe sırıttım. "Bizi balkondan aşağıya atarlar gibime geliyor ama bilemedim." Selim abim bana döndü. "Hiç bakma abi. Sen ne kadar akrabalara gıcık oluyorsun ben de o kadar oluyorum. Hem de daha çok. Kusura bakma. Ben yanarsam sizde yanarsınız." Az önce konuşan kadın yeniden konuştu. "Siz üç yalı kazığı ne diye gebe haliyle kızı ayağa dikmişsiniz?" Egemen abim, Selim abim ve Talha' ya baktım. Sonra birden kahkaha atmaya başladım. 





Nasılsınız bu arada? Nasıl gidiyor?

Bölüm hakkında düşünceleriniz?

En beğendiğiniz sahne ya da görmek istediğiniz sahne?

Sizi seviyorum. Diğer bölümde görüşmek üzere.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.



VATAN İÇİNWhere stories live. Discover now