Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.
Karanlıkta oturdu, mavi gözleri boş odada gezindi. Sert ve soğuk zeminde oturan Loki derin düşüncelere dalmıştı. Belki iki saattir orada oturuyor, hiç kıpırdamıyor.
O kadar zamandır onu arıyordun, onu bulmak için tüm kaleyi dolaştın. Endişeli hissediyordun, ona bir şey olmasından korkuyordun. Son zamanlarda garip davranıyordu ve eski arkadaşın Harry ile tekrar bir araya geldiğinde işler ters gitti.
Bunca yıldan sonra onu gördüğüne o kadar sevindin ki, kollarına atlayıp gülüyorsun. Harry çok uzun zamandır en iyi arkadaşın, senin için bir kardeş gibiydi. Ama dışarıdan birinin gözüne öyle görünmeyebilir. Tam arkadaşının kollarına koştuğun anda Loki odaya girmiş, adımlarında donup kalmasına neden olmuştu, şaşırmıştı.
Harry uzun boylu, yakışıklıydı, görgü kurallarına ve Loki'nin anında nefret ettiği kibar bir gülümsemeye sahipti. Ama bu adamda en çok nefret ettiği şey, onda kesinlikle hiçbir sorun olmamasıydı. Aramaya çalıştı ama hiçbir şey bulamadı, mükemmeldi. Onun aksine...
Birkaç aydır Loki ile çıkıyorsun, onunla çok mutlusun ama Loki her zaman onun senin için doğru adam olduğundan şüphe ediyor. İnsanların sırtından o kadar çok bıçakladı ki, ne de olsa bir canavar ve bir katildi. Harry gibi bir adamla nasıl rekabet edebilirdi?
Onunla etkileşimde bulunmanı, gülümsemeni, gülmeni ve eski hikayeleri paylaşmanı izledikten sonra Loki kalbinin yerinden çıkacak gibi olduğunu hissetti ve hiçbir uyarıda bulunmadan odadan dışarı fırladı. Öfkesini kontrol etmeye çalıştı ama ondan daha iyi bir adam seçtiğin için sana kızamayacağını biliyordu ve bu yüzden üzüntüsünü kendine saklamaya çalıştı. Karanlıkta oturdu ve o zamandan beri hareket etmedi, onsuz nasıl daha iyi olacağını düşündü.
Kapı yavaşça açıldığında yüzüne bir ışık huzmesi çarptı ve gözlerini kıstı, onu kimin rahatsız ettiğine bakmaya çalıştı. Daha yüzünü görmeden silüetini tanıdı ve gördü. Kendini açıklamak zorunda kalacağını biliyordu ama buna hazır hissetmiyordu.
Önünde diz çöküp yüzünü avuçladın. Gözlerindeki hüznü tanıdın, kalbinin burkmasına neden oldun.
"Sorun ne canım?" diye fısıldadın. "Neden öyle kayboldun?"
Bir an sessiz kaldı ve gözlerini kaçırdı. Sabırlı kaldın, cevap vermesini bekledin.
"Başka bir erkekle birlikte olmak istersen anlarım." diye mırıldandı, üzgün.
Bunu duyunca şok oldun ve bir an için kelimelerini bulmaya çalıştın.
"N-ne? Neden böyle söyledin?"
"Biliyorum. Birbirinize nasıl baktığınızı fark ettim. Ben onun gibi mükemmel bir adam değilim. Ben bir canavarım ve çok fazla hata yaptım. İnsanları öldürdüm. Senin için yeterince iyi değilim."
"Loki. Sen benim için fazlasıyla yeterlisin. Sen ihtiyacım olan her şeysin. Harry sadece bir arkadaş. Sen benim sevdiğim adamsın."
Alnını öpmek için oturdun, ona sevgiyle baktın. Kendini bu kadar az düşündüğünü bilmek seni üzdü ve sevgine değdiğini ona göstereceğine söz verdin. Sana bakabilmesi için yüzünü kaldırmaya çalıştın ve sonunda gülümsemene yenik düştü ve yavaşça karşılık verdi. Burnunu öptün, kıkırdamasını sağladın. Burnunu öptüğünde sevdi. Sonra ciddi bir şekilde onun gözlerine baktın.
