1.

14 2 0
                                    

"Yine düşüyordum ve etrafta farklı nesneler bana değerek benimle birlikte aşağı düşüyordu.Düşmeye devam etdikçe hızım artıyordu eğer böyle giderse yere çakılıcaktım.Gittikçe dahada yere yaklaşıyordum.Daha yakın,daha yakın,dahada yakın...

Birden bire kan ter içinde yatağımdan doğrulmuştum.Kalbim çok hızlı atıyordu sanki yerinden çıkıcaktı.Yine aynı rüya diye geçirdim içimden.Bu kaçıncıydı? Eğer aileme bir sefer daha bu rüyayı gördüğümü söylersem beni tımarhaneye yatıracaklardı.

Saate baktığımda saatin 5 olduğunu gördüm.Hadi ama şimdi uyanıp ne yapa bilirdimki? Ayağa kalkıp banyoya gitdim.Aynaya baktığımda ise...Bu cidden ürpertici bir görüntüydü.

Bembeyaz kar kadar beyaz olan tenim ve kararmaya yüz tutmuş göz altlarımla tamamen bir zombiyi anımsatıyordum.Tenime kıyasla simsiyah olan gür saçlarım ise olaya dahada bir korkunçluk katıyordu.Annemin terimiyle tam bir canavarı anımsatıyordum.

En sonunda banyodan çıkıp yatağa doğru gitdim ve yerime yatdım.Sanırım biraz daha uyamalıydım.Bu şekilde sabah en azından biraz daha insancıl görünmeliydim.

*
Tak tak tak...Bu sesde neydi?
"Miranda uyan artık!Birazdan saat 9 olucak.Bir hanımefendinin bu saate kadar uyuması kabul edilemez bir şey.Hemen kalk yoksa gelip seni kendim kaldırıcam"

Ah Bu annemdi, her gün oldu gibi bu günde beni çok "sevimli" bir şekilde uyandırıyordu.Hala kapıda olduğunu bildiğimden gitmesi için uyandığımı belli ederek seslendim.
"Uyandım Mrs.Brave"
Bir süre sonra ise ayak seslerini duyduğumda artık gitmiş olduğunu anladım.

Evet anneme "anne" demiyordum çünkü bu yasaktı.Gerçekten yasaktı.Annem ona her "anne" dediğimde onu yaşıyla alakalı hakaret etdiğimi düşündüğü için evimizde bu kelime yasaklanmıştı.
Annem son yıllarda iyice delirmişti zaten bir deliydi ama babamın ölümüyle bu son noktaya ulaşmıştı.

Evimizde bunun gibi ilginç yasaklar mevcuttu.Mesela evde bağıramaz,yüksek sesle konuşamaz,mırıldanamazdı.Aslında yasaklar bununla bitmiyordu.Bunun gibi çok yasak vardı ama yasmak için 2-3 saatinizi ayırmak gerekliydi ama bana göre en kötüsü evde her hangi bir müzik aletinin çalınmasının yasak olmasıydı.

Bunun nedeni ise annemin babaö öldükten sonra babam için yas tutmasıydı.Bu yüzden evde müzik sesi gelmesinin büyük cezası vardı.

Ben ayağa kalkarak üstümü giyinmeye başlamıştım.Sabah olduğu için sade bir elbise giymiştim.Yüzümü yıkayıp, saçlarımı yaptıktan sonra ise aşağı inmiştim.Annem beni gördüğünde baştan aşağı taramış ve konuşmaya başlamıştı.

"Bu nasıl bir giysi böyle? Yemek yemeyemi geliyorsun yoksa uyumayamı?"
"Ben özür dile-"
"Benden özür dileme şimdi yemeğini ye ve hemen yukarı çık.Bu gün önemli bir yere gidiceğiz ve senin beni utandırmaman için sana yardım etmem gerek.Beni yine yorucaksın"
"Beni bağışlay-"
"Kes sesini yemeğini ye.Senin özürlerinle uğraşamıycam"

Ben ise aceleyle yemek masasına oturmuş ve annemin dikkatini çekmeden yemek yemeye başlamıştım.İşte annemle benim normal bir günümüz böyleydi.Aşağılanmalar,ağlamalar ve daha nicesi...

Ben yemeğimi yemeğe devam ederken birden annemin sesiyle irkilmiştim.
"Yemeğin daha bitmedimi? 2 saattir seni bekliyorum burda.Ne kadar çok yiyorsun böyle eğer böyle yemeye devam edersen bu kapılardan geçemeyeceksin"

Ben sessiz kalırken o dahada sinirlenmiş olucakki biraz daha yükseltdi sesini.
"Sana demiyormuyum ben! Bu ne saygısızlık böyle sen ne zamandan beri bana laf vermez oldun"
"Özür dil-"
"SUS bu saatten sonra o özür bir işe yaramaz.Ne zaman beni gururlandıracaksın acaba?Neyse Gel peşimden"

Miranda Harikalar DiyarındaWhere stories live. Discover now