Berceste güzel, saf ve güzel olan demekti. Doruk ile olan arkadaşlığımızı da en güzel bu kelime anlatırdı herhalde. Her şey çok güzeldi aramızda olanlar, bağımız. Beraber mutluyduk. Taa ki büyüyene kadar. Büyümek insanı değiştirir der hep annem hakl...
Yavaş yavaş büyüyen karnım artık hareket etmeme engel olmaya başlıyordu.
Mutfakta pişirdiğim çorbayı ısıtıp altını kapattım. Doruk da birazdan gelirdi.
Tekrar hamile kalınca son aylara da girdiğim için işten izin almıştım. İş dediğimde Aybike ile birlikte açtığımız büroda çalışıyorduk. Aybike zaten kıyamadığı için işe çağırmıyordu. Berk ile 1 yıldır evlilerdi aramızda en geç evlenen çift onlardı.
Ömer ile Ayşe bile mezun olup atandıktan sonra evlilik kararı alarak güzel bir yuva kurmuşlardı. Ama Aybike ve Berk vıcık vıcık aşkı sevmediklerini birazcık bekarlığın ve kariyerlerinin sefasını sürmek istediler. Tabi en son amcamın kızması ile nihayet evlenmişlerdi.
Kapı zili çalınca hamileliğin verdiği ağırlıkla yavaş adımlarla yürümeye başladım. Açtığım kapıdan benim dünyalar güzeli, ilk göz ağırım Beste'm içeri girip minik kolları ile bacaklarıma sarıldı. Sonra her gün ki klasik hareketini yaptı.
Büyüyen karnıma elini narince koyup öptü.
"merhaba küçük erkek kardeşim. Bugün okulda seni çok özledim. Sana anlatacaklarım var ama önce yemek yemem lazım"
Minik kızımız yanımdan ayrılıp doğruca banyoya giderken bende arkasından kıkırdadım. Kapıya geri döndüğümde Dünya yakışıklısı kocam bana bakıyordu.
"hoşgeldin hayatım"
Doruk yanıma gelip önce eğilerek karnıma bir öpücük bıraktı sonra da doğrulup alnıma uzun bir öpücük bıraktı.
"hoş buldum güzeller güzelim. Nasıl geçti günün. Ufaklıklar yormadı demi"
"Eslem Sare bugün biraz hıysuzluk yaptı, neymiş babişini özlemiş. O yüzden şimdi uyuyor sen gelene kadar zaman çabuk geçsin istemiş"
Eslem Sare bizim ortancamızdı. 3 yaşına bir ayı kalmıştı ama maşallah dili pabuç kadardı. Harflere dili dönmezdi ama yine de asla konuşmaktan vazgeçnezdi. Dış görünüş olarak da Doruk ve benim karışımım gibiydi. Yeşil gözlerini babasından kıvırcık saçlarını da benden almıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karnıma bakarak konuşmaya başladım.
"paşamız da beni bugün hiç yormadı. Usul usul oturuyor yerinde"
Doruk dediklerime kahkaha atıp belimden tutup benimle birlikte mutfağa girdi. Sandalyeme oturtup saçlarımı öptü.
"yine döktürmüşsün güzelim. Demiyor muyum sana yorma kendini diye."
