1.9

2K 117 101
                                    

Doruk

Asiye belime doladığı kollarını öyle sıkıyordu ki. Korktuğu her halinden belliydi.

"o buradaydı Doruk. Az evvel buradaydı"

Berkin Selimin tahliye olduğunu söylediğinde tüm vücudumun anında girildiğini hissederken Asiye'nin söyledikleri ile beynimden vurulmuştum sanki. Belki karanlıkta kaldığı için korkmuş olabileceğini, öyle hayal ettiğini düşünmek istedim. Ama asiye o kadar korkmuştu ki, gözlerinde gördüğüm korkunun hayal olamayacağını anlamam daha da delirtmişti. Ya geç gelseydim, ya yine geç kalsaydım.
O şerefsiz herif tahliye olmuş bir de elini kolunu sallayarak okula dibimize kadar gelmişti.
Bakışlarımı başını göğüsüme koyup derin derin nefes alan sevgilimden çektim. Deli gibi sağ sola dolanan ömere baktım.

"aklım almıyor bu herifi nasıl bırakırlar ya"

"ömer, sakin ol abi. Bak asi yeterince korkmuş zaten"

Ömer berkin söyledikleri ile biraz sakinleşip bize doğru yaklaştı. Asiyenin varla yok arasında çıkan sesi ile 'gidelim mi' demesi ile onu onayladım. Asiye kollarını boynuma dolayınca ne istediğini anlamıştım. Yürümeye mecali olmadığının farkındaydım zaten. Sırtında olan kolumu sabitleyip diğer kolumu da bacaklarının altına yerleştirip Asiyeyi kucaklamıştım. Hızla okuldan çıkmak için yürümeye başladım. Kollarımdaki sevdiğim kızın bu kadar hafif olması üzüyordu beni. Sırtıma her atladığında hafif olduğunun farkındaydım zaten ama şuan sanki bir tüy kadar hafif olması endişelendiriyordu beni. Okuldan çıktığımızda arabamın yanında bizi bekleyen ekip hepsi şaşkınlıkla bakıyordu bizr.

"Asiye ne oldu ona"

"kuzi, ne oluyor lan"

Ben cevap vermek yerine kapıyı açan ömer sayesinde Asiye'yi arabaya yerleştirmiştim. Berk çocuklara açıklama yapıyordu.

Asiye'yi arkaya oturtmuştum. Aybike ve melisanın ortasındaydı. Başını melisanın omuzuna koymuş gözleri donuk bir şekildeydi. Aklım almıyordu olanları. Yol boyunca ara ara dikiz aynasından ona bakıyordum. Evlerine vardığımızda koltuktan inip hemen Asiyeye elimi uzattım. Onu yine kucağıma alıp odasına kadar götürmek istedim ama o sırada evden endişe ile çıkan veli amca ve hatice teyzeyle Asiye bana olmaz dercesine bakış atmıştı. Omuzumda hissettiğim el ile elin sahibine baktım. Ömer bana güç verircesine bakıyordu. Geri çekildiğimde ömer Asiye'yi kucağına almıştı bile. İçeri girerken bende eşlik etmiştim. Herkes gibi.

Ömer Asiye'yi direk odasına götürmüştü zaten. Arkasından gitmek istesem de melisa koluma dokunmuştu. Bu şuan sırası değil demekti. Bakışlarından anlıyordum. Ama aklım ondayken böylece durmak çok zordu.

Bir iki saat oturduktan sonra melisanın demesiyle kalkmıştık. Hiç gitmek istemesem de veli amcanın biraz olsun rahatsız olduğunu fark etmiştim. Veli amca beni severdi biliyorum ama son olanlardan sonra sanırım Asiye ile olan fazla samimiyetimizden rahatsız oluyordu. İlişkimizden bir haber olan veli amca ne tepki verecekti merak ediyordum. Hatice sultanın da haberi yoktu. Ama o sanki aramızdaki duyguların farkındaydı. O yüzden veli amca kadar sert değildi.

"neyse biz kalkalım, sizde dinlenin"

"isterseniz sizde burada kalın melisa kızım. Geç oldu zaten"

Hatice sultanın teklifine resmen aç kurt gibi atlatayacaktım. Şuan en çok istediğim şey bu olabilirdi.

"akif beyler de çocuklarını merak eder hatice. O şerefsiz doruğa da zarar verdi. O yüzden kalmamaları daha hayırlı"

Veli amcanın sert bir şekilde teklifi kestirip atması ile bir şeylere sinirlendiğini artık daha net belirtmişti.

Ellerimi dizlerime vurarak oturduğum yerden kalktım.

BercesteWhere stories live. Discover now