Reiner onurlu bir marley savaşçısı olduğu için ara sıra eldia gettolarından çıkmasına izin vardı ve bu izni dünya üzerinde tek sevdiği kişiyle kullanacaktı.

Kızın elinden sıkıca tutarak onu eldia getto'sundan çıkardı.

Genç kızın yüzünden daha önce hiç görülmemiş bir mutluluk vardı.

Özgürlüğün verdiği bir mutluluktu bu.

Sevdiği ile beraber özgür oldukları bir geleceğinde var olduğunu gösteriyordu, içi sevinçle doldu genç kızın. Ağlamak istedi.
.
.
.
.

Reiner, gülümseyerek Y/N'ye baktığında onun çocuk gibi sırıttığını gördü.

Marley'in en ünlü restaronlarından birine gelmişlerdi ve Y/N hayatınds hiç bu kadar lezzetli yemek yediğini hatırlamıyordu.

"Gerçekten bu kadar çok mu beğendin?" diye sordu Reiner,
Y/N'nin güzel gözlerinin içine bakarak.

"Evet! Hayatımda bundan daha güzel bir şey yemedim, görmedim, duymadım!" diyip kendi dediğine güldü kız.

Reiner ise yemeğinden sadece birkaç kaşık almış, kendini Y/N'yi izlemeye kaptırmıştı.

Y/N en sonunda masadaki bütün yemekleri bitirince Reiner ikinci tabakları söylemek istedi ama Y/N onun elini tutarak durdurdu.

"Rei, buna hiç gerek yok. Her şey için çok teşekkür ederim." dedi ve Reiner'ın da gülümsemesine sebep olacak şekilde gülümsedi.

Reiner Y/N için başka süprizler de hazırlamıştı bu yüzden burada kalman için pek ısrar etmedi.

Biraz sonra restoranttan çıktığınızda Reiner elinden sıkıca tutarak koşmaya başladı.

Onun bu çocuksu hareketine anlam veremesende sende onunla beraber koşmaya başladın.

En sonunda nefes nefese kaldığın için durmak zorunda kalmıştın, kafanı kaldırıp karşıya baktığında saray gibi bir evin önünde durduğunuzu fark ettin.

"Neden burada durduk Rei?" dedin şaşkınlık ve mutluluk içinde.

Reiner sana sadece gülümsedi ve elini daha da sıkıca tutarak görkemli kapının içine girdiniz, sen saray sayılabilecek bu yere hayranlıkla bakarken Reiner da seni daha büyük bir hayranlıkla izliyordu.

"Buraya girme iznimiz var mı Reiner?" dedin aklına ilk geleni sorarak. Ne de olsa burası Marley'indi...

"Elbette, ben onurlu bir Marley'liyim unuttun mu? Ve benim eşim de onurlu bir Marleyli sayılıyor."

"Eşim mi?" dedin şaşkınlıkla kaşlarını havaya kaldırarak.

"Kahretsin, ağzımdan kaçırdım. Sadece biraz daha beklemem gerekiyordu." dedi  ve seni belinden tutup kucağına aldı. Saray gibi evin sarayları aratmayacak şekilde olan merdivenlerinden çıkıyordunuz.

Her ne kadar onun kucağında debelenip, inmek istediğini söylesen de Reiner çok güçlü ve inatçıydı.

"Biraz daha bekle güzelim."

Ve çok geçmeden seni deniz manzaralı bir odaya soktu.

Oda, o kadar genişti ki yaşadığın evin 3 katıydı.

Odada Reiner senin için hazırlık yapmıştı, yerde kırmızı gül yaprakları serilmiş ve yatağa doğru gidiyordu.

Yatakta da gül yaprakları kalp biçimnde dizilmişti, içinde de yine gül yapraklarıyla "R +Y/N" yazılıydı.

𝕬𝖙𝖙𝖆𝖈𝖐 𝖔𝖓 𝖙𝖎𝖙𝖆𝖓 ~𝕿𝖊𝖕𝖐𝖎&𝕺𝖓𝖊-𝖘𝖍𝖔𝖙~ Where stories live. Discover now