Her şeyin bir haddi var. Hem de her şeyin. Engin sandığım anlayışımın paramparça olduğu, kusuruna bucağına bakmadan her gün koşulsuz severim sandığım insanların kötülüklerinin çarşaf çarşaf piyasaya çıktığı bu dünyada, -bu rüyada- her şeyin bir haddi var.
Sınırların insan aklının ekmeği olduğuna inanıyorum.
Sınırlarınız olmazsa yaşayamazsınız, ekmeğiniz olmazsa aç kalırsınız.
Özgürlüğü hududu olmayan bir arayış olarak pazarlayanlara savaş açmaya karar verdim. Kalkanım fikrim, kılıcım sözüm. Eğer yenik düşersem bilin ki özgürüm. (!)
Sınırları koyanınız olmazsa, sınırlar koymazsanız aile sadece üç-dört kişinin ev arkadaşlığı ettiği bir müessese, para kazanmak için her gün kapısından girdiğiniz o iş yeriyse sadece ceketinizi iliklediğiniz mekan olarak kalır. Sınırları çizmek, sizleri dar zihinli yapmaz.
Sınırlara riayet etmek sizi hemen koyun da yapmaz.
Çizilen hududlar insaniyetinize halel sürmedikçe sizin yararınızadır.
Bu yüzden toplumun kuralları vardır, olmak zorundadır.
Bu yüzden gülümsemenin bile bir haddi vardır, ağlamanın da.
Diyeceğim o ki yerinizi bilin.
