GİRİŞ ➪ 𝐎𝐑𝐌𝐀𝐍

124 29 12
                                    

Benimle birlikte bu yolda ilerlemeye başladığınız tarihi lütfen buraya bırakınız

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Benimle birlikte bu yolda ilerlemeye başladığınız tarihi lütfen buraya bırakınız.

Keyifli okumalar dilerim. ☁︎


Vancouver'de bir gün önce...

Gözlerimi görmek istemediğim şeylere kapatabilsem bile kalbimi hissetmek istemediğim şeylere kapatamıyorum en büyük hatayı duygularımı teslim ettiğim kişiye güvenerek yaptım.

Yeni mesaj
Gönderen: ARES

Yine kafamın içindeki düşüncelere esir olduğum sırada bir an bildirim sesi ile irkildim. Telefonu elime aldım ve bildirimi kontrol edeceğim sırada ekranda gördüğüm isim içimde patlayan bir volkan etkisi yaratıyordu. Gözlerimi devirerek telefonu yanımdaki yolcu koltuğuna fırlattım.

Bir daha birine körü körüne güvenip kalbimi teslim etmek mi?

Hayır asla!

Yaklaşık bir saat boyunca nereye yol aldığımı bilmeden araba kullanıyordum. Kendimi kaybolmuş gibi hissediyorum.

Peki bu durumda ne yapmalıyım?

Sahi kafamın içindeki kara bulutların dağılması için bir yol bulmuştum. Yağmur..
Küçüklüğümden beri yağmur damlalarının tenime temas etmesini seviyorum..

Dışarıda yağmur çiselemeye başlamıştı önümdeki yolu ve dikiz aynasından arkayı kontrol ettikten sonra, yolun boş olmasından faydalanmak adına arabanın camını açtım ve etrafta göz gezdirdim.

Issız bir orman yolundaydım her iki yanımda da birbirinden güzel bir o kadar da devasa ağaçlar vardı sokak oldukça karanlık ve ürkütücüydü, kendimi her kaybolmuş hissettiğimde böyle yollardan geçeceksem işim var benim.

Sen karanlıkta uyuyamayan Jennie burada ne işin var?

Aniden telefonum çaldı kimin aradığını tahmin edebiliyordum Ares bu yüzden kimin aradığına bakma gereği duymadım. Birkaç kez çaldıktan sonra telefon sustu anlamalıydı ve aramayı bırakmalıydı ondan vaz geçtim ve affetmeyeceğim.

Neyse ki şu an bundan daha önemli bir konu vardı, korku duygularımla savaşıyor bedenime hükmetmeye çalışıyordu. Korku duygularım ile bütünleşmeden bir an önce bu karanlık orman yolundan çıkmam gerekiyordu.

Telefon tekrar çaldı birkaç kez daha çaldıktan sonra telefonu elime aldım ve tam kapatacağım sırada ekranda teyzemin aradığını gördüm eve geç kalmıştım, telefonu açtığımda kesinlikle canımı okuyacaktı, cesaretimi toplayıp telefonu açacağım sırada anlam veremediğim bir şekilde telefon elimden düştü.

Bir elim direksiyondayken hafifçe öne doğru atıldım ve telefonu almaya yeltendim fakat başarılı olamadım tekrar denemek için aynı posizyonu aldım ve elimi koltuğun altına doğru ittirirken az ilerde önümde bir şeyin belirdiğini fark ettim.

Gözlerim korkudan açıldı. Aslında o kadar korkmuş şaşırmıştım ki şu an kâbusun içinde miyim değil miyim emin değildim.

Daha ileriye gitmeye korkuyordum istemsizce ona doğru yaklaştım. Öyle bir hırıltı çıkardı ki arabanın içinde olmama rağmen rahatlıkla duyabiliyordum, âdeta kükremişti gördüğüm şeyin şoku ile ona daha fazla yaklaşmadan tüm gücümle frene yüklendim araba durmuştu ve artık karşı karşıyaydık.

İçimde tarifi olmayan bir şey hop etti bu da kesinlikle alışık olduğum bir durum değildi nabzım kulaklarımı sağır edercesine atıyordu. Gözlerini üzerime dikmişti gri gözleri beni âdeta delip geçiyordu.

Kesinlikle emindim, kâbusun içinde değildim ve tam karşımda devasa gri tonlarında bir Kurt duruyordu.

Korkuyla kapının kilidine bastım ellerim titriyordu. Direksiyonu daha sıkı kavradım ve hiç düşünmeden arka yola bakarak gazı kökledim. Motor âdeta avlanan bir panter gibi hırladı ve araba öyle şiddetli bir şekilde sıçradı ki vücudum ileriye doğru atıldı, kurttan tam uzaklaşacağım sırada, yüksek bir gürültüyle arabanın üzerine bir şey atladı.

Araba sarsıldı ve arabanın tavanı içe doğru çöktü, başımı hemen önünde duran kurta çevirdim orada yoktu.

Bu hayatta iyiyi veya kötüyü barındıran her şey vardı, bense şu anda kötü olanla kötü anı yaşıyordum. Pençesiyle vuracağı darbe arabanın üstünü paramparça edebilecek güçteydi. Kendimi kaptırdığım transtan zamanında kurtuldum.

O benim arabamın üzerindeydi ve ben delirmek üzereydim.

Pençesiyle vurduğu darbe arabanın tavanında kocaman bir delik açmıştı. Öyle yüksek bir sesle çığlık attım ki çıkardığım sesten kulaklarım acıdı, kendimi korkunç bir kâbusun içinde kapana kısılmış gibi hissediyordum.

Kapının kilidine bastım ve kapıyı açar açmaz kendimi arabadan dışarıya attım. Sokak ıssızdı, kimse geçmiyordu. Etraf oldukça karanlıktı ormana doğru kaçmaktan başka çarem yoktu. Çevrem ağaçlarla kaplıydı ormanın içine doğru koşmaya başladım.

Ormanın girişine geldiğimde vücudum soğuk esintiyle titredi, ayaklarımla kosabildiğim kadar hızlı koşuyordum, arkamdaki nefesini ve hırıltısını duyabiliyordum.

Peki arkama bakmaya cesaretim var mıydı?
kesinlikle hayır..

Bedenim sert havanın tenime değen rüzgarına rağmen terliyor, duyularım korkudan derinlemesine keskinleşiyordu. Öylesine korkuyordum ki koşarken ayaklarım yerden kesiliyor kalbim âdeta avuçlarımın arasında atıyor gibiydi bu anın benim için bir son olacağı ve bir kaçış yolumun olmayacağının inancına sürüklüyordu. Beni bu durum ama bu korkunç olayın son anım olmasına izin vermeyecektim.

Birbirinden yaşlı görünen yeşilliklerle donanmış devasa ormanın ortasında olabildiğince soluksuz koşuyordum. Rüzgarın esen sert ve hırçın sesi peşimdeki kurtun hırıltılarını doymamı engellemiyordu. Ağaçların arasında yolumu engelleyen dalları iterek tekrar ve tekrar kaçtım ama peşimden gelmeyi sürdürdü..

Son hızla koşarken bir anda durmak zorunda kaldım yolun sonundaydım uçurumun başında.

Şimdi ne yapacaktım?

Yüzümü geldiğim yola doğru döndüm kurt bana doğru yavaş adımlarla geliyordu.

Sanırım o da yolun sonu olduğunu biliyordu.

Kurt bana doğru gelmeye devam ederken uçuruma doğru geriye bir adım attım, bir adım daha ve son bir adım daha. Arkamda duran kuru çalıya takılarak yere kapaklandım.

İşin şimdi bitti Jennie;
nefesim adeta boğazımda düğümleniyordu. Kurt bana doğru gelirken, yüksek sesle bir hırıltı çıkardı ve hızını arttırdı üzerime doğru atladı. Aniden başka bir yönden gelen siyah kurtla bir anlık göz göze geldik ve gri kurdu üzerime atlarken hava da boğazından ısırarak yakaladı
Bu neydi şimdi sanki bir korku filminin içindeydim.

Onları boğuşurken gördüğümde dudaklarımın arasından ormanda yankı yaratacak bir çığlık serbest kaldı ve uçurumdan aşağı doğru yuvarlandılar.

   Vote bırakmayı unutmayın lütfen.

"Bölüm hakkındaki
düşüncelerinizi yazabilirsiniz."
Nasıl buldunuz?

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 17, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

AŞK-I İNTİKAMWhere stories live. Discover now