{Bölüm 16}

2.2K 221 147
                                    

                                             * * *

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

                                             * * *

Tony Stark, ben benim için hazırladığı tabağın tamamını bitirdikten sonra benimle birlikte üst kata, odama çıktı. Arkası dönük bir şekilde oturarak tüm işlerimi halletmemi ve yatağa girmemi bekliyordu. Anlaşılan ben uyuyana kadar beni bırakmaya hiç niyeti yoktu.

Bu durumdan şikayetçi değildim, nasıl olabilirdim? Bazı geceler yalnız uyumam çok zor oluyordu, eğer elimde olsa onu her gece yanımda tutardım.

"Hazırım."

Yatağa girip sırtımı başlığa yaslamış, pikemi belime kadar örtmüş ve ellerimi kucağımda birleştirmiştim. Tony yüzünü yavaşça bana çevirdiğinde gülümseyerek ona baktım. Bakışlarımı yakalayıp ifademi gördüğünde onun yüzünde benimkinden daha büyük bir gülümseme oluştu. Gözleri kısıldı, kırışıkları iyice belirginleşerek yüzündeki kaz ayaklarını daha da ortaya çıkardı. Sonrasında aniden yüzünde yaramaz bir gülümseme oluştu, ayakkabılarını çıkararak oturduğu çift kişilik yatağımda elleri ve dizleri üzerinde yürüyerek yanıma oturdu.

"Geçen gün Steve ve Natasha ile pijama partisi yapmıştınız, değil mi? Şimdi parti neymiş görsünler."

Kahkahalarım odayı doldururken Bay Stark kollarını göğsünde çaprazladı ve kendine hakim olamayarak sırıtmaya başladı.

"O bir parti değildiki, sadece uyumuştuk."

Tony, bunu bildiğine dair yavaşça başını aşağı ve yukarı doğru salladı. Ortamızdaki boşluğa hafifçe iki kez vurarak bana yatağın içine iyice girmemi işaret etti.

"Biliyorum, maalesef bugünkü de bir parti olamayacak çünkü senin uyuman gerekiyor. Ama söz veriyorum, bu haftaiçinde sana dünyanın en güzel pijama partisini düzenleyeceğim."

Kıkırdayarak lafını ikiletmeden yatak başlığında kayarak iyice yatağın içine girdim ve örtüyü biraz daha üzerime çektim. Çekinerek Tony'e yandan bir bakış attım.

"Gerçekten mi?"

Yumuşak bakışları yüzümde dolanırken elini başıma koyup saçlarımı yavaşça okşamaya başladı ve başını olumlu anlamda salladı. Sonrasında eğilip alnımın üzerine dudaklarını bastırarak dudaklarını bir süre orada tuttu.

"Gerçekten... Ama şimdi uyku vakti, Friday?"

Tony'e cevap olarak parlak olan ışıklar kapandı ve yerine tavandaki aralıklardan sızan bir gece ışığı açıldı. Loş ışıkta son bir kez adamın güzel yüzüne gülümseyerek baktım ve sonra huzurla gözlerimi kapattım.

                                                *

Her gün aynı saate kurulan, artık sesine alıştığım alarmımın çalmasıyla eş zamanlı olarak odamın kapısı tıklatıldığında kaşlarımı hafifçe çatarak yatakta doğruldum ve oturur pozisyona geldim. Genelde bu saatlerde kimse odama uğramazdı, bir sorun mu vardı?

Sweet but Psycho || AvengersWo Geschichten leben. Entdecke jetzt