Naz: Allahım verdiğin nimetlere hamd olsun yarabbim
Naz: Şu boya posa
Naz: Şu saça başa
Naz: Saçı başı siktir et
Naz: BAKLAVALAR LENS Mİ?
***
Küfür ve açıklık* içerir! Lütfen rahatsız olucaklar okumasın.
UYARI: KÖTÜ YORUM YAPACAKSANIZ OKUMAYIN
***
...
Derin bir nefes alıp kapıyı açtım. Abim baygın gözlerle bana bakıyordu. Ardından burnuma alkol kokusu geldi.
"İçip içip kapıma mı dayanıyorsun şimdi de?" Bana baktı. "Özür dilerim kardeşim." Kahkaha attım. "Sen iyi misin ya? Yap yap sonra da özür dile. Bak sana söylemiştim. Seni şikayet ederim diye çek git burdan."
Omuz silkti. "Bak gerçekten pişmanım." Ani haraketle yüzüne yumruğumu geçirdim. "Aaa. Çok pişmanım." Sinirle bana bakmaya başladı.
"Senden korkmuyorum artık. O küçük kız yok karşında senin. Siktir git şimdi." Kapıyı yüzüne kapatırken içeri geçtim.
Kapıyı açıp Ardaya hızla sarıldım. "Gitti mi?" Kafamı sallayıp geri çekildim. İçeri buyur ederken yanağımdan öpücük aldı.
İçeri geçip koltuğa otururken yanındaki boş yere 3 kere vurdu. Yanına oturup ona sarılırken saçımı öpüp kokladı.
"Korkmadın değil mi? Bir şey yapmadı." Olumsuzca kafamı iki yana salladım. "Bir şey yapar diye çok korktum." Gülümseyip ona döndüm. Burun buruna geldik.
"Evlensek ya biz" gözlerimi hızla açtım. "Ne evlenmesi yok daha erken." Dudaklarını büzdü. "Bence tam zamanı güzelim." Dudağıma dudaklarını bastırdı. Dudaklarını haraket ettirdi.
Alt dudağımı emerken belimden tutup hızla beni kucağına oturtturdu. Elleri kalçalarımı bulurken benim ellerim saçlarını çekiştirmeye başladı. Dudağını ısırmam ile boğazından garip bir ses çıkıp kendini bana bastırdı.
Arkadaşlar ben bitiyorum bu adama.
Geri çekildiğimizde şişmiş dudaklarına hafif öpücük kondurdum.
"Evlenelim bence." Gözlerimi devirip kucağından inerken "şu anı da bir bölme ya."
🧿🧿🧿
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.