yola çıkıyorsan kendini yak

251 27 23
                                    

"Sana inanamıyorum." dedi Chanyeol hayretle. "Bunları ne zaman koydun buraya?"

"Yani ben koymadım ama koyulmasını ben istedim." Baekhyun sırıttı, hava neredeyse kararmak üzereyken, Chanyeol ile yavaş yavaş boşalan sokaklarda sırtlarındaki çantalarda taşıdıkları şişelenmiş benzin ve birkaç kundakla yürüyorlardı. "Sicilimize kundakçı yazılacak." dedi Chanyeol ayağının altına gelen taşlardan birine vurup seke seke gitmesini izlerken. Baekhyun kendini tutamadan kahkaha attı. "Chanyeol, biz şu an teröristiz. Babanı öldürsek bile bunun üzerine çıkamayız şu an."

"Doğru." dedi o da gülerken. "Büyümek rezalet bir şeymiş."

"Hıhı, öyleymiş. "

Baekhyun üç dört gün önce, toplanma merkezlerinden birindeyken biraz benzin bulunsa fena olmaz diyordu kendi kendine. Şansına o an yanındaki kız niyetini anlamış gibi, koluna vurup ben sana daha iyisini bulurum demiş, iki saat sonra kucağında kundak yapma malzemeleriyle geri gelmişti. Chanyeol olsa onu öldürürdü ama çok şükür başka işleri vardı ve Baekhyun o gün akşama kadar oturup çam tahtasının içine kav adı verilen süngerimsi maddeyi yerleştirmiş, üstüne de kükürt boca etmişti. Kız nereden bulup geldiyse benzin de getirmişti. "Ben bunları yarın gizlice her toplanma alanına pay ederim." diye fısıldamıştı.

Baekhyun da gözünü kararttı, sokağa çıkma yasağının başlamasına bir saat kala, kendini Chanyeol'la birlikte belediye binasının önünde buldu. Bina, komutanlığın aksine tam merkezde, meydanın karşısındaydı ve sabah kalabalık olmasına rağmen şimdi etrafta pek polis yoktu. Yasak saatinde dışarıda olanları ara sokaklarda kıstırmak için bu saatlerde genelde caddeler boş oluyordu, bir de artık görevlerini askerlere teslim edecekleri için bir kısmı toparlanıp gitmişti, değişim muhtemelen birkaç saate yapılacaktı ve Baekhyun ordu az sonraki eğlenceyi kaçıracağı için çok üzüldü.

Chanyeol'la ikisi yine de sakince yürüyor, yasaktan önce eve yetişmeye çalışan iki kişi gibi yürüyordu. Yanlarından birkaç kez polis arabası geçti ama tam da bu yüzden onlara dikkat eden olmadı. Ayrıca genelde yalnız gezen omegaları durduruyorlardı, Baekhyun şu an sokak ortasında donunu indirse bile hiçbir polisin gelmeyeceğinden emindi yanında bir alfayla yürüdüğü için.

"Hayatımızın sonuna kadar limonlu kek yiyebilme biletimiz." Baekhyun binanın etrafında dolanıp açık bir pencere ararlarken konuştu. Sanki arka sokağa sapacakmış gibi yürümüş, kaldırımdaki ağaçların arasından görünmeden dizlerine anca gelen çitleri atlayarak belediye bahçesine çıkmışlardı.

"Kyungsoo onun için belediye kundakladığımızı öğrenince delirecek."

Beş dakikalık bir arayış sonunda, birinci kattaki havalandırmalardan birinin açık olduğunu gördüler ve Baekhyun binanın meydana bakmayan tarafında çimlere çöküp çantasını açtı. "Çok heyecanlandım ben, normal mi?"

"Sen burada bekle." Chanyeol çantadan dört yarım litrelik şişeyi aldı. "Ben bunları diğer tarafa dökeceğim, sen de bu tarafa. Kimseye görünmem diyorsan giriş kapısı tahtadan, onun üzerine de dök." Baekhyun başını salladı. Şu an bulundukları alan ağaçların arasında kalıyordu, Chanyeol gittikten sonra benzini ilk önce buradaki duvar diplerine ve pencerelere boca etmişti. Kapı meydana bakan tarafta kalıyordu, arkadan dolanıp dikkatlice şişeleri boşaltırken bir yandan da sokağa bakıyordu. Polis arabalarının ışıklarını uzaktan görebiliyordu ama etrafta devriye gezen yoktu.

Havanın kararmasına da güvenip hızla giriş kapısına koştuğunda iki elinde de pet şişe vardı ve aceleyle nereye denk geldiğine pek de bakmadan kollarını salladı. Bir araba sesi duyduğunda hemen yere uzandı ve ışıklar diğer sokakta kaybolana kadar bekledi. Neredeyse on dakika sonra çantasında sadece kundaklar kalmıştı ve Chanyeol pişt, diye bir ağacın arkasından ona seslendiğinde gözleri parlayarak koşarak yanına gitti.

22 | chanbaekWhere stories live. Discover now