31.BÖLÜM: "KAÇIRILMA"

32.3K 1.6K 588
                                    

Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı unutmayalım.

Kırmızı kalplerinizi bu satıra doldurabilirsiniz.

Satır aralarını boş bırakmayalım.

Keyifli okumalar.

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

31.BÖLÜM: "KAÇIRILMA"

Tuğçe ile orada, yağmurun altında kaç dakika ağladık hatırlamıyorum. Tuğçe abisinin yanına gitmiş, bende eve gelmiştim. Geldiğim an kendimi direk banyoya attım. Dikişler yüzünden doğru düzgün yıkanamadım. Parmaklarım buruş buruş oluncaya kadar suyun altında bekledim. Hastane kokan bedenim yerini şampuan kokusuna bıraktı.

Kapının askılığın da bulunan bornozumuzu bedenime sardım ve odanın içerisine girdim. Gardıroptan pijamalarımı çıkardım. Artık sağlam bir uykuyu hak ettim. Vücudumu yeterince kuruladıktan sonra pijamalarımı giyindim. Saçlarımı baş havlusu ile ıslaklıklarını kuruttum.

Sonrasında yatağımın örtüsünü kaldırdım ve içerisine girdim. Yorgunluktan bitap düşmüş bedenim yatak ile buluşunca, hemen kendini uykunun kollarına bıraktı.

***

Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey bembeyaz bir tavandı. Bir kaç saniye kendime gelebilmek için bekledim. Sonrasında yataktan doğruldum, kollarımı yukarıya uzatarak esnedim. Boynumu iki yana yatırarak, rahatlamasını sağladım. Örtüyü yan tarafa koyduktan sonra yataktan aşağıya ayaklarımı sarkıttım. Bugün Uraz'ın yanına gidip, ona bir teklifte bulunacağım.

Düşünerek banyonun içerisine girdim, musluğu açtım ve yüzüme suyu dört kez çarptım. Havlu ile su damlalarını kuruladıktan sonra geri odanın içerisine girdim. Dün banyo yaptığım için saçlarım kabarmıştı. Gardırobu açtım ve içerisinden şık parçalar çıkardım.

Beyaz omuzları düşük, tam olarak dirseğim de biten üst, gucci detay kemerli, kahverengi şort, hızlıca giyinerek aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı elimle düzeltmeye başladım. Çünkü çok kabarmışlardı.

Ayakkabı olarakta beyaz spor ayakkabı seçtim, yatağın üzerine oturup ayakkabılarımı hızlıca giyindim. Telefonumu şortumun arka cebine koyduktan sonra da odayı terk ettim. Dikişlerim alındıktan sonra hareket etmem daha kolay olmuştu.

Merdivenleri ikişer ikişer inerek, salona ulaştım. Aykut babam kahvesini yudumluyordu. Beni görünce gülümsedi.

"Kızım, günaydın." Bende gülümsedim.

"Günaydın."

"Ben hastaneye gidiyorum." Dedim elimle dışarıyı göstererek, Aykut babam anlayışla başını salladı. Karşıma geçti, cevabını verdi.

ŞEHRİN TOZU | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin