İs İt Love?(Vkook)

Sana Çok Alıştım

Bu gün Jeonguk için şahane bir gündü.Gece klübünden tek arkadaşı olan Rowoon'dan borç almış ve Taehyung'u yemeğe çağırmıştı.Sevgilisini yemeğe çıkartacak kadar parası yoktu ve Rowoon'dan da daha fazla borç alamazdı.Bu yüzden kendi elleriyle yemek pişirip evine davet davet etmeyi seçmişti.Evi o pek müsait olmasa da Taehyung'un bunu yadırgamayacığını biliyordu.Taehyung'a bu gün herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlatmayı düşünüyordu.Oldukça kararlıydı.
Taehyung'u yeterince tanımış ve onun bunu anlayışla karşılayacağından artık emindi.

Taehyung onun evini göreceği için çok heyecanlıydı.Bu sevgilisinin evine ilk gidişiydi.Kapının önünde elinde çiçek demeti ve taşıyamadığı market poşetlerini ayaklarının dibine bırakıp ,tırnaklarını kemirerek bekliyordu.Sonunda kapı açıldığında kadife sesli bir maleğin sesini duymuştu.

"Hoşgeldin!" Dedi Jeonguk büyük bir sevinçle.Taehyung Önce çiçeği uzatıp daha sonra poşetleri içeri aldı.Jeonguk çiçeklere bakmaktan elindeki poşetleri görmemişti bile.Şayet görseydi yine Taehyung'a fırça atacaktı.Bu Taehyung'un umrunda olmazdı.Çünkü biricik sevgilisi onu yemeğe çağırmıştı.Onun için bundan daha güzel bir gün daha olamazdı."Hoşbuldum meleğim" deyipyerdeki poşetleri aldı.Önce etrafa biraz bakındı .Ev tek odalıydı fakat toplu ve temizdi.Çok az eşyası vardı.Biraz daha incelediğinde bir çok gerekli eşyasının olmadığını farketti.En basiti çamaşır asacak bir imkanı bile yoktu.Çünkü ev balkonsuzdu ve görünüşe göre çamaşırlıkta yoktu.Yıkandığı belli olan birkaç eşyasının evdeki tek koltuk olan üçlü koltuğun üzerine serildiğini görmüştü.Camın önünde birkaç çiçek vardı.Perdesi de incecikti.Evden çok kulübe denmesi daha doğru olurdu.

Biraz daha bakınıp eksiklerini kafasında listelemek istedi fakat bunun Jeonguk'u rencide edebileceğini düşünüp evi incelemekten vazgeçti. "Çok acıktım ne pişirmiş benim sevgilim?" Jeonguk el lezzetine güveniyordu fakat yemekler hakkında çok bilgisi yoktu.Acaba lüks restoranlarda yediği yemeklerden sonra Jeonguk'un yaptığı yemekleri beğenebilecek miydi.Taehyung kibirli biri olmamıştı hiçbir zaman.Babasını idolü olarak seçmiş,o insanlara nasıl davranıyorsa kendisi de öyle davranıyordu.

Jeonguk o içeri girerken biraz tereddütlüydü.Taehyung'un öyle biri olmadığını bilsede küçümseyici bakışlarına maruz kalmaktan korkmuyor değildi.Taehyung elindeki poşetleri bırakıp Jeonguk'a sarıldı ve saçlarından öptü.

Jeonguk biraz çekinerek "Yapmaya çalıştım bir şeyler.Umarım beğenirsin" Taehyung koltuğa oturup "Aşçım sen olduktan sonra,zehir pişirsen afiyetle yerim" Jeonguk utançla başını eğdi.

"Hazırsa masayı kuralım?" Sorun şu ki masa yoktu eski usül yer sofrası vardı. "Şey masam yok yer sofrasında yiyemez misin?" Taehyung gülümseyirek baktı sevgilisine.Aslında içi gidiyordu,kahroluyordu onun bu haline ama belli etmek istemiyordu. "Elbette yerim birtanem" Evet yerdi yemesine fakat daha önce böyle bir sofraya oturmamıştı.Jeonguk küçük dörtgen masayı getirdikten sonra Taehyung mutfağa yardım için gitti.Mutfağın hali haraptı.Yine bir çok mutfak gereçleri yoktu.Yine belli etmemeye çalışarak tabakları alıp içeri geçti.