244 18 8
                                    

Okuldan sonra direkt eve gittim normalde okul kurslarına katılıyorum ama bu gün moralim biraz bozuktu o yüzden kurslara kalmadım, kurslara kalmadığım için eve ilk ben gelmiştim. Odama geçip yatağıma uzandım. Seonghwa neden böyle onun aşka saygısı yok aslında hiçbir şeye saygısı yok onun kendisine bile saygısı yok neden hep böyle olmak zorunda onu ilk tanıdığımda böyle değildi, tabi üstünden yıllar geçti. Orta okul 7. sınıfta onların sınıfına transfer olmustum, sadece hwa'nın yani ve en arkadaki üc sıra boştu bende dersi daha iyi denlemek adına diğet sıralara göre daha önde olan seonghwa'nın yanına oturmuştum. Aslında ilk baştak sırasından hiç kalkmaz kimseyle konuşmazdı sonra nasil oldu bilmiyorum ama benimle konusmaya başladı sonrabir anda cok yakın arkadaş olduk. 8. sınıfta da lisede de yakın arkadaştık... ama şu an benden uzaklaşıyor gibi hissediyorum arkadaşlığımızın 5. Yılı ve o benden uzaklaşıyor onun gibi iyi bir arkadaşı bir daha bulamayacağım, diğerleri de iyi tabi ki hepsi eğlenceli ama hwa... benim için özeldi. Şimdi ise o cıvıl cıvıl, öğretmenleriyle iyi geçinen,cömert, yenilikçi,yaratıcı,yardımsever,paylaşıcmı seonghwa kayboldu yerine kötümser,kaba,saygısız,kendi dahil kimseyi önemsemeyen biri oldu. Ona ne olduğunu keske anlasam

...

Düşüncelerimden kurtlup ders yapmak için masama geçtim...





Derslerimi bitirmistim soru bankalarımdan soru çözüyordum ki zil çaldı bizimkilerin geldigini anlayınca yorgun argın sandalyemden kalkıp alt kata inip kapıyı açtım. Ne o bizimkiler sırılsıklam geldiler. E San Yunho ve Hwa yoktu bunların yarısı nerdeydi. Diğerleri birazdan geliceklerini söylediler oylede oldu san ve Yunho sarılarak kapının önünde sırıtıyorlardı. Hwa'nın nerde olduğunu sordum bilmediklerini söylediler  beklemeye başladık...

Hwa yarım saat boyunca gelmeyince endiselendik

Woo: Seonghwa hyung neden hala gelmedi ya

Joong: ben bakmaya çıkıyorum

Yunho:bende geleyim mi?

Joong:Hayır

Diyip evden çıktım hala yağmur yağıyordu sabah hava çok güzeldi neden şimdi yağmur yağıyordu sanki. Seonghwa'yı bulmak için ilk önce sokakları gezdim sonra seonghwa'nın favori sokağına gitmeye karar verdim filmlerde hep öyle olmaz mı. Onun favori sokağı hep sessizdir bazen bir kaç karton toplayıcıları geçerdi onun dışında o sokağı ondan başkasının bildiğini düşünmüyorum tabii bir de ben.

...


Aaa... favori sokağında yoktu! Ne yani başka bur favori sokağı daha mı var yoksa kolay bir yerde mi ya daha uzaklara gittiyse ah onun hakkında daha fazla düşünemeyeceğim sadece eve gideceğim o artık genc bir birey eve gelmesi gerekmiyor ya da neden gelmediğini belirtmesi de gerekmiyor. Kendi başının çaresine bakabilir zaten yeterince ıslanmıstim eve gitmeliydim




Eve doğru giderken yokuştan iniyordum ki bir anda seonghwa'yi gördüm duvara yaslanmıs yağmurun eline yağmasını gözlemliyordu. Koşarak yanına gittim ve ona sarıldım. Artık onu bulmuştum 5 yıllık arkadaşımı her şeyimi bulmuştum sonunda ıslak bedenlerimiz birbirine dokunuyordu

Hwa: joong

Joong: efendim

Hwa:ne yapıyorsun burda sırılsıklamsın

Joong:sende

Hwa: yağmur damlalarına çok düşkünsün bakıyorum hadi eve

Hwa kolunu omzuma attı ve eve gitmeye başladık nedense kolu beni rahatsız etmişti elimi tutmasi daha güzel olurdu sanki.

-

Sonunda eve geldigimizde herkes bize sinirle bakıyordu saat çoktan 8 olmuştu bile onlardan kaçarak odama çıktım çünkü her yerim ıslaktı. Üstümü cıkarıp dus aldım. Pijamalarımı giydim

Joong: Achoo!

Ağh! Çok yorgunum hemen yatağıma yattım

Joong: Achoo!

Bu gece hapsırarak uyuyacaktım galiba

...









      ~Seonghwa'nın gözünden~'
Gecenin bir yarısı hongjoong'un odasımdan sıklaşarak hapşırma sesleri gelmeye başladı hongjoong'un hasta olduğunu düşünüp yanına gittim. Yatağının yanına uazanacaktım ki penceresinin açık olduğunu fark ettim ah tabii ki hapsirirsin yarin okuluna gitmesine izin vermeyeceğim. Yanına uzandım yüzünü izlemeye başladım burnu,dudakları,göz kapakları,kasları,yanaklari,anlı hepsi bir denge ve uyun icerisinde yaratılmıs gibi... kusursuz. Böyle yakışıklı ve iyi kalpli bir arkadaşım olduğu için çok mutluyum

Joong: Achoo!

Hwa: Joong... Joong

Joong: hmm

Hwa:kalkar mısın

Joong: mhh ı-ı

Hwa: hadi sana ilaç vermem lazım

Joong: mhh be ilaci hwa-yah

Hwa:Oh hapsiriyorsun ya

Joong: ah doğru tamam

Hwa: eh burda bekle

Sessizce koridorda ki ilac dolabından işime yarayacak reçete gerektirmeyen 2 ilaç aldım ve joong'un yanına gittim

Hwa: al bakalım

Joong: öğk bunu içerim ama bu asla onun tadı çok kötü

Hwa:joong sadece minik bir hap yutacaksin bitecek

Joong: boğazında tadı kalıyor

Hwa: ic dedim sana joong

Joong: of iyi be

Joong ilaçları içtikten sonra okul konusunu konustum

Hwa: yarın okula gitmeyeceksin

Joong: neden

Hwa: çünkü hastasin dinleneceksin

Joong: evde tek başıma ne yapacağım

Hwa: ne yazik ki ben varim hafta sonlari dershane'ye gitmiyorum

Joong: ya ama ben gidicem derslerden geri kalamam

Hwa: gitmeyeceksin

Joong: gidicem

Hwa: gitmeyeceksin diyorum degil mi  joong

Joong: oh... oh evet ama gidicem dediysem giderim

Hwa: okula mi

Joong: evet

Hwa: hayir gidemezsin

Joong: gi-di-cem

Hwa: beni gece gece bağırtma joong gitmeyeceksin kelimesi ağzımdan çıktıysa evde atom parçalansa seni o okula göndermem

Joong: tamam tamam

Baht Oyunu/Seongjoong  -Twist Of Fate-Where stories live. Discover now