motorcu çocuk işte

1K 107 93
                                    

Xie Lian gözlerini kısmış, karşısında kapalı olan kapıyı bakışlarıyla açmaya çalışıyor gibi görünüyordu. Kyungsoo onun koltuğa yasladığı ince bileğini tutup sakince konuştu.

"Lian. Endişe etme Zhan iyi olacak."

Lian titredi ve sessizce konuştu. Sesi her zaman olduğu gibi canlı değildi, bu yüzden Kyungsoo kendisini kötü hisseti.

"Kyungsoo.. tuhaf hisler ile dolmam garip mi? İçimde garip bir korku ve huzur var."

"Sorun yok.. iyi olacağız."

"Mm peki.. ama o Zhan'ı içerde yemiyordur değil mi? Kapıda resmen yedi!"

Hua Cheng gülüp sakince konuştu.

"Endişe etmeyin şuan önemli şeyler konuştuklarını düşünüyorum."

Lian kapıdan gözlerini çekip kendisi ile konuşan adama çevirdi bakışlarını.

"Motorcu çocuğun, Zhan'ı sağlam getirmesi dışında bir şey istemiyorum!"

"Yibo."

"Ne?"

"Motorcu çocuk değil Yibo"

"Biz bilmiyorduk sanki adını. Motorcu çocuk işte."

Hua Cheng kaşlarını çattan bu huysuz çocuğu çok sevimli bulmuştu.

........................................................................

Zhan daha önce Yibo'nun odasında kalmıştı ama bu kokuyu hatırlayamamıştı.

"Burası jingshi gibi kokuyor.. tütsü mü kullanıyorsun?"

"Evet.. yarış için tayvan'a gitmiştim ve orada dolaşırken garip ve eski bir dükkan buldum. Sahibi yaşlı bir kadındı, bana eski bir kitap uzattı ve kokusu bana çok iyi hissetirmişti. Daha sonra kokunun ne olduğunu öğrenip tütsü satın aldım."

"Sandal ağacı."

"Evet.. sandal ağacı"

Şuan bu büyük ve sade dizayn edilmiş odada ikisi vardı. Yibo ayakta duran Zhan'ı yanına doğru çekti.

"Benim yanıma otur."

Zhan utangaç bir şekilde kafasını salladı.

"Eskisi gibi değilsin?"

Zhan anlamazca ona baktı.

"Utangaç olduğunu hatırlamıyorum Wei Ying."

"Benim de utangaç hissettiğim zamanlar oldu!"

"Evet daha sonrasında beni utandıracak şeyler söyleyip eğlenirdin."

Zhan baş parmağını Yibo'ya doğrultu

"S-sen-"

Yibo, Zhan'ın parmağını yakaladı ve ellinin arkasını baştan çıkarıcı şekilde okşadı.

"Ben ne?"

Zhan ne söyleyeceğini bilemedi. Şaşkın ve sevimli görünüyordu. Yibo onu daha çok kendisine çekti ve başını Zhan'ın boynuna sakladı.

"Bu bir mucize.. ben her zaman bir eksikle yaşadım Wei Ying ama verdiğim aptalca söz yüzünden seni hatırlayamadım. Seni koruyamadım.. çektiğin acı yüzünden özür dilerim."

"Özür dileme. Bunu bilemezdik her şey oldukça planlı duruyordu ama şimdi yine beraberiz Lan Zhan."

Yibo kollarını daha sıkı sardı.

"Evet. Wei Ying şuan nefesin saçlarımda ve bu o kadar güzel ki düzgün bir kelime bulamıyorum."

"Lan Zhan sen çok değiştin."

Yibo kafasını Zhan'ın boynundan ayırdı ve şaşkınca sordu.

"Ne? Neden?"

"Eskiden bana sadece iki cümle kurardın şimdi şu haline bak. Lan Zhan bana çok aşıksın anlıyorum ama eski kocam nerede?"

Yibo dondu.

"Eski Kocan?"

Zhan tatlı tatlı onayladı

"Mm evet. Hatırladığım kadarıyla biz o zamanlar evliydik."

"Nikahı bozacak bir durum hatırlamıyorum?"

Zhan biraz geri çekilip cebinden kimliğini çıkardı ve Yibo'ya uzattı.

"Şuan bekar bir adamım Lan Zhan."

Yibo kimliği alıp ayağa kalktı ve Zhan'ın kolunu tutu.

"Hadi evlenelim böylelikle bütün zaman boyunca yatakta kalırız."

"Lan Wangji ahh Lan Wangji..sen gerçekten minik bir aptalsın. Dışarda olan arkadaşlarımız ne olacak? Ve işin de var.. bu şuan mümkün değil ama ben hep buradayım."

"Hey! Benimle evlenmemek için yine sebep mi arıyorsun? O zaman yine sevişmemiz gerek."

"Hey ne?"

Yibo yaklaşıp Zhan'ı belinden sıkıca tutu.

"Bu defa yine aynı şeyleri dinleyemem. Senden başka bir şey umrumda değil. Eskiden de hep en düşünceli sendin ama artık benden başka bir şey düşünme. Xiao Zhan.. Wei Ying her zaman sadece benim ol."

"Evlenme tekliflerin hep ayak üstü."

"Domuz kafesine mi atılmak istiyorsun?"

"Yaşadığın zamana bak kudretli HanGuang-Jun artık domuz kafesi yok~"

Yibo yan gülüşünü ortaya çıkardı.

"Ama hâlâ seni atabileceğim bir yatağım var!"

"Ehh Lan Zhan! Hayır!"

BUL BENİ Kde žijí příběhy. Začni objevovat