bir.

14.9K 188 130
                                    

 sıcak yaz geceleri ve rock n roll

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


sıcak yaz geceleri ve rock n roll



"Buraları özlemiş olmalısın." Mırıldanarak onayladım. Tahmini yedi yaşımdayken gelmiştim galiba en son buraya. Annem pek sevmezdi babaannemi bu yüzden de gelmezdik çok yazlığına.

Bu yıl ne değişti bilmiyorum ama gelme kararı aldılar. On yıl sonra tekrar bu ufak sahil kasabasındaydım. Şimdi ise yazlıktan çocukluk arkadaşım Nisa şehri gezdiriyordu bana.

Dürüst olmak gerekirse çok sevmezdim kendisini. Gezme teklifini kabul etmiştim çünkü yazlığın sitesi dışında kasaba da takılabileceğim güzel yerleri incelemek istiyordum. Tabii birde kıza ayıp olsun istememiştim.

Küçük bir kasabaydı. Kordonu, çarşısı ve kafelerin olduğu belirli yerler vardı.
Kasabanın dışına doğru ise yazlık siteleri başlıyordu.

Sokak ışıklarının aydınlattığı karanlık arka sokakların birinde yan yana yürürken gözüm karanlık sokağa takıldı. Sokağın girişi karanlıktı fakat sonlarına doğru neon ışıklar vardı.

Durmam ile o da durdu. Elimle çaprazımızda ki sokağı gösterdim. "Ora nere?"

"Orası barlar sokağı. Oraya girmeni tavsiye etmem." Bu sıkıcı yerden nefret ediyordum ve kendimi eğlendirecek bir şey bulmuşken oraya girmemem mi söyleniyordu.

"Neden böyle düşünüyorsun? Birçok yerde barlar sokağı var."

Tedirgince sokağı inceledi. "Buradakiler çarşıdakiler gibi değil. Burada herkes delirmiş. Çete gibi bir şeyler sanırım. Belki de mafyalardır. Birçok dedikodu dolanıyor ortalıkta."

Mafya kelimesini duyunca ağzımdan ufak bir kıkırtı kaçtı. Hangi dandik mafya böyle boktan bir yere barlar sokağı kurup işletmeye çalışırdı ki.

Yüzüme sahte gülümsemelerimden numara üçü takıp Nisa'ya döndüm. "Herneyse burada çok oyalandık. Hadi gidelim."

Tekrar yola devam ettik. Dürüst olmak gerekirse sitede bir saat bile geçirmek istemiyordum. Adam akıllı arkadaşım yoktu. Küçükken takıldığım kişilerin çoğu artık üniversitedeydi ve yazları buraya gelmiyordu bir daha onları görememiştim. Yaşıt olduğum kişilerin çoğuyla da kavgalıydım kalan kısımın da muhabbeti sarmıyordu. Kalan kısım Nisa ve tayfası oluyor. Kırk yılda bir yazlığa geliyordum ve onda da birileriyle kavga edip arkadaş kaybediyordum, ne ironi ama.

Yazlıkların o tarafa giden minibüse bindik. "Biliyor musun çok değişmişsin. Değişmeyen tek şeyin hala tatlı olman." Tam tersine o hiç değişmemişti, aynı sarışın Nisa'ydı sadece biraz kilo vermişti. Yüzüme nazik bir gülümseme yerleştirdim. Bu 'teşekkür ederim' demekti.

Dünyada ki en aptal aile biz olmalıydık. İngiltere'de yaşadığımız halde Türkiye'ye yazlığa tatile gidiyorduk. Oysa şu an Hawaii'de olabilirdik.

Nisa'nın okul hayatı hakkında birkaç soru sordum ve ineceğimiz durağa kadar biraz muhabbet döndü.

Sitenin girişi olan büyük kemerden geçmiştik ve evlere yürüyorduk. İkimizin yazlığıda aynı sokaktaydı. Site beş sokaktan oluşuyordu ve biz birdeydik. İlk o eve vardı. Arkasını döndü ve el salladı. Bende gülümsedim ve ilerlemeye devam ettim.

Sıkıcı bir gün olmuştu benim için. Umuyorum ki Nisa'da aynısını hissetmemiştir ya da etmiştir çokta umrumda olmazdı doğrusu.

Evdekilerle göz göze gelip odama çekildim. Laptopumu çantasından çıkardım ve yatağın üstüne yerleştirdim. Babaannemin yazlığında internet yoktu bu yüzden Netflix'te indirdiğim şeylere bakmaya başladım.
Gözüme "American Beauty" takıldı.

Filmi başlattım.

_______________
Evet, ilk defa erkek karaktere begendigim birini yazmadım. Kendim yarattım bu sefer cünkü su aralar kafayı taktigim biri yoktu.

Ukde || Daddy IssuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin