When Love's Around II Outer Banks

3

Tekrardan selamm.
İYİ OKUMALAR. YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİNİZ BENDEN DMFKKDKDD
.
.
.
Rafe ile beraber üst kattaki lavaboya çıktığımızda ilk yardım dolaplarının olmadığını fark ettim. Gerçi niye yardım ediyordum onu da bilmiyorum. Amaç kafa dağıtmak mıydı? JJ'den uzaklaşmak mıydı? Her zamanki halleri değil miydi? Her olayın içinde olan, kavgacı, sinirli... Peki beni bu hale getiren neydi?

Dolapları karıştırıp batikon ve pamuk bulduğumda klozetin üzerinde oturan Rafe'in yanına gittim ve dizlerimi kırıp önünde eğilecekken

"Öyle rahat edemezsin. Gel."

dedi ve bileğimden tutup beni lavabodan çıkarttı. Odasına doğru yol aldığında aklıma hemen JJ geldi. O da aynı durumdaydı ama ben Rafe'e yardım ediyordum. Tamam yardım amaçlı yapmıyordum ama dışarıdan bakılınca nasıl göründüğüydü önemli olan.
Acaba napıyor şuan? Ağrısı var mıydı? Gitse miydim? Hayır, gitmemem lazım. Olay çıkartmayı bırakması gerekiyordu. Belki burnu sürterdi.

Ben bunları düşünürken Rafe beni çoktan odasına götürmüştü.

"Buraya niye getirdin beni şimdi? Lavaboda gayet rahat hallederdim. Hem ben niye sana yardım ediyorum ki? Kavgayı başlatan senin o lafındı. Ne halin varsa gör!"

diyip elimdekileri yatağa fırlattım. Kapıya doğru ilerlediğimde bileğimden tutup kendisine çevirdi. Bakışlarım bileğimdeki eline kaydığında hemen geri çekildi. Sanki incitmekten korkuyor gibiydi. Gözlerinin içinde öyle bir duygu karmaşası vardı ki... İlk defa onu böyle görüyordum. Rafe bu, birini inciticem üzücem diye fazla dert edinmezdi kendine. Garipti.

"Özür dilerim. Öyle söylememem gerekiyordu ama duramadım. Sen JJ ile gitmek isteyince..."

Sustu. Devamını getirmedi, bende üstelemedim. Duymak istemiyordum çünkü.

Yatağının üstüne oturdum ve "Hadi gel halledelim şu yaraları."
dediğimde afalladı. Gideceğimi düşünüyordu. Dudağının sol tarafı saniyelik havalanıp güler gibi olduğunda kendini toparladı ve yatağa oturdu. Kaşı patladığı için akan kan çenesine kadar uzanıyordu. Burnundan akan kan ise dudağının kenarından bir yol izlemişti. Pamukla önce kurumuş kanları temizledim. Kaşını temizlerken ne kadar canı yansada sesini çıkarmadı. Bu beni gülümsetmişti.

"Noldu? Niye gülüyorsun?"

"Güç gösterin hoşuma gitti."

Suratının aldığı şekli görünce bu sefer kahkaha atmaya başladım.

"Yüzüğü neden taktın?"

Bu sefer bozulan taraf ben olmuştum. Bu soruyu sormasını hiç beklemiyordum. Sahi neden takmıştım? Hem de herkes o yüzüğü bilirken. Sanırım tek bir cevap vardı.

"Bilmiyorum."

Ortam zaten gerginken iyice gerilmişti.

"Ben artık gitsem iyi olur."

Yataktan kalkıp kapıya ilerlediğimde dediği şey ile şaşkınlıkla yerime çakıldım.

"Topper bu gece olanları bilmeyecek."

JJ ne kadar şiddetli yumruk atmıştı acaba. Rafe bu kadar iyimser olamazdı. Hele JJ'ler ile takıldığımı gözleriyle gördüğü halde bunu herkese yayıp olay çıkartmak istememesi şaşırtıyordu.
Yavaş yavaş üzerime doğru gelirken

"Kötü adam ben değilim Amelia. Ne kadar inanmasanda." dedi fısıldar tonda.

Aramızda bir adımlık mesafe kaldığında durdu. Yavaşça üzerime eğildi ve yanağıma dudaklarını değdirdi ama öpmedi, kokladı. Hani bebeklerin cildi hassas olduğu için öpmek yerine yakınlaşıp koklarsınız ya, aynı öyleydi.
Beynim geç olsa da sinyaller vermeye başladığında ellerimi göğsüne koydum ve onu ittirdim. Gerçi ittiremeyeceğimi anladığımda ben geriledim ama ittirmişim gibi davranalım. İşaret parmağımı göğsüne vurarak,