03

7K 395 11
                                    



Doktorun dedikleri herkesin üstünde şok etkisi yaratmıştı. Tabii ki en çok etkilenen Alina'ydı. Derin içten içe hep hissetmişti bi şeylerin doğru olmadığını...

Abilerini ve ikizini çok seviyordu, evet. Onları hiç bir şeye değişmezdi ama eksikti bir şeyler işte...

Herkes az da olsa toparladıktan sonra konuştular. Derin o eksik parçanın orada olup olmadığını merak ediyordu, Alina ise ailesinin ondan kurtulmak istediğini düşündüğü için İstanbul'da kalmayı kabul etmişti. Hiç tanımadığı biyolojik ailesiyle birlikte...

Onun bu kararına ne Yelena Hanım ne de Gökhan Bey karşı çıkmıştı. Bir tek Eva geri dönmesi için yalvarmıştı.

Konuşulması gereken her şey konuşulduğunda Alina herkesten ayrılmış, hastanenin çatısına çıkmıştı.

İki gündür arayan sevgilisinin isimine tıklamıştı.

Şu an hayatındaki en stabil şeydi, Leon. Ona ihtiyacı vardı.

Telefon çok geçmeden açıldı.

Leon "Alina! İyi misin? Kaç gündür arıyorum. Açmıyorsun. Başına bi şey geldi sandım. Çok korktum. İyi misin bitanem?"

Çok merak etmişti Leon. Kafayı yiyecek kadar seviyordu Alina'yı ve başına bir şey gelmiş olma ihtimali bile bitirmişti onu.

"İyiyim, iyiyim."

"Hayır değilsin. Sesinden bile belli bir şey olmuş. Ne oldu sevgilim? Anlat bana."

"Ailemin hep uzak olduğunu hatırlıyor musun? Hani benim 'problemlerimle' uğraşmamak için başka bi şehirde ki yatılı okula göndermelerini falan?!"

"Evet, hatırlıyorum tabii ki. Biz o sayede tanıştık." dedi tedirgince. Lafın nereye geleceğini anlamamıştı.

Ne ilgisi vardı bunun?

"İşte meğer ben onların kızları değilmişim. Doğduğum gün hemşire beni başka bir bebekle karıştırmış."

"Sen ciddi misin? Nasıl olabilir bu?"

"Bilmiyorum, Leon. İnan bilmiyorum. Şimdi de biyolojik ailem beni yanlarında istiyorlar ve bende kabul ettim."

Git gide büyüyen sessizlik can sıkıcıydı. Herkes gibi Leon'da şaşkındı. Herkesin 3 gündür sindirmeye çalıştığı şeyi o 10dk da yapmaya çalışıyordu.

"Nasıl yani? Sen şimdi İstanbul'a mı taşınıyorsun? Doğru mu anladım ben? Peki ya biz? Ne olucak bize? Ya onu da geç. Okulun... Son senemiz zaten. Sorsan burda bitiremez misin okulu?"

Gözünden akan kaçıncı yaştı saymayı bırakmıştı ikisi de.

"Bilmiyorum ama istemezler galiba. Beni tanımak istiyorlar. Diğer konuya gelince... Eğer... Eğer uzak mesafe ilişkisi yürütmek istemezsen.. Anlarım seni..."

Leon'un sadece nefes sesleri geldi bi süre. Ne onun verecek bi cevabı vardı ne de o cevabın ağırlığını taşıyacak güç...

İki ucu boklu değnek dedikleri buydu herhalde.. Eğer devam etmezlerse ikisi de nefes alamazdı ama devam edipte sonu kötü biterse işte o zaman felaket olurdu.

Alina telefonu kapattıktan sonra aşağı indi. Gözleri durmadan etrafı turluyordu ama ailesini bulamıyordu. Gözüne takılan tek şey uzakta durup sigara içen Arman Kayalar'dı.

Arman da onu görmüştü ama onun yanına gelmesini istiyordu. Gelmezse tabii ki gidicekti yanına ama ne yapacağını merak ediyordu.

Sonuçta herkes giderken o Alina'nın olmadığını fark etmiş ve onu beklemişti. Boşuna yapmamıştı bunu.

Alina onu unuttuklarını fark ettiğinde gözleri doldu, elleri yumruk oldu hatta tırnakları birazcık avucunu kanattı.

Daha şimdiden unutmuşlardı onu. Yakındayken unutan insan uzakta olunca mı unutmayacaktı?

Üzerinde bakışlar hissediyordu. Kim olduğuna dair tahmini de vardı ama kabul etmiyordu. Daha sindirebilmiş değildi durumu.

Bütün yaşadığı zorluklar bir hiçmiş meğer. Boşunaymış. O oraya bile ait değilmiş.

Yanına yaklaşan adımları duydu ama yine de dönüp bakmadı. Arman ise dayanamamış yanına gitmişti.

"Kimi bekliyorsun?" dedi Alina.

"Seni."

"Niye? Başımın çaresine bakarım ben. Ailem bile bu yüzden bırakıp gitmiş. Bulurum bir yolunu. Hep buldum yine bulurum."

"Eminim bulursun ama seni tanımak istedim." dedi Arman.

Sesi cidden emin çıkmıştı. Alina 'Daha beni tanımıyor bile. Nasıl bu kadar emin olur?' diye düşündü.

"Gerek yok. Çok kalmayı düşünmüyorum."

"Nasıl yani?! Daha 18 değilsin, velayetin annemlerde olacağı için sen bunu unut. Bir yere gidemezsin."

"Zorla mı tutacaksınız sanki?"

"Niye zorla tutalım? Manyak mıyız biz?"

"Bilemem orasın."

"Öğrenirsin yankında. Kötü insanlar değiliz biz. Araştırmışsındır zaten."

"Tanımak istesem bakardım ama istemiyorum. Sende fazla bağlanmasan iyi edersin."

"Bunlar şimdi konuşulacak konular değil. Gel seni otele bırakayım. İstersen yolda konuşuruz."

Alina düşündü. İyi olabilirdi, sonuçta nasıl gidileceğini bulabilirdi ama yanında yeterli parası yoktu.

"Sadece tek seferlik bir şey. Fazla alışma."

Önden gitmeye başladı Alina Arkasından Arman " Bir tek komodinin üstüne para bırakmadığı kaldı. Sanki one-night-stand ilişkim." dedi kendi kendine.

Arabaya bindiler ve bitmeyen sessizlik başladı. İlk durduklarında Arman "Sen bizi tanımak istememiş olabilirsin ama ben seni biraz araştırdım Alina."

"Asi birisin, insanların sana ne yapman gerektiğini demesinden hoşlanmıyorsun. Aslında bu yüzden asisin. Bir çok okul değiştirmişsin. Devlet okulları, özel okullar, ortodoks lisesi... Daha sayamayacağım kadar çok şey var. İlginç birisin, seni tanımayı isterim. Sadece bu... Bundan sonrası senin kararın."

Uzun konuşmanın ardından sessizlik devam etti. Arman sağ salim Alina'nın otele girdiğini gördü ve gönül rahatlığıyla evine gitti.

•••

Selamlaar... Biliyorum uzun zaman oldu ama mental olarak iyi bi yerde değildim. Şimdi yavaş yavaş geri dönmeye başladım. Bakalım neler olucak...

Hepinizi çook seviyorum ve öpüyorum.

Lütfen oy vermeyi unutmayın...

Öpüldünüz...

Alina |Karışmış Bebekler| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin