1. Bölüm #yılındüğünü

1.2K 67 19
                                    

Eda'dan
Kul kurar, kader gülermiş.İşte ben de tam o noktadayım.
Hayatımın en mutlu günü diye başladığım o gün, kara bir güne dönüştü.
İlk aşkım, en güvendiğim adam, tek bir açıklama bile yapmadan beni öylece bırakıp gitti.Hem de düğün günümüzde.
Dizlerimin üzerine çöküp kaldığım o an aşkıyla nefesimi kesen o adam yüzünden nefessiz kaldım.
Sonunda mı? Kaderin benim için başka planları varmış onu anladım.Belki ben mutlu sona ulaşamadım ama şimdi başka gelinleri mutlu etmek için çalışıyorum.Evet, ben bir düğün organizatörüyüm.Şaşırdınız dimi? E haklısınız.Çok da kolay olmadı benim için.Başlarda düğünlere bile gidemiyordum.Ama zaman gerçekten de her şeyin ilacıymış.
Biliyor musunuz? Bu iş sayesinde yeniden kendimi buldum.Ve size bir sır vereyim mi? İşimde gerçekten çok iyiyim.
Benim için kara olan o gün herkes için bembeyazdır ve bir düğünün iyi geçmesi detaylarda saklıdır.İşte burda ben devreye giriyorum.Kabul, biraz fazla titizim.Ama işte nabıyım? Ben de böyle biriyim.

Eda organize ettiği düğünde etrafı incelerken Efe yanına gelir.

Efe:Yine bir Eda klasiği diyebilir miyiz?
Eda:Elimizden geleni yaptık diyelim.
Efe:Güzel olmuş.Eline sağlık.
Eda:Teşekkür ederim.Ee ne dersin? Kraliçe (Canan) bugün gelir mi?
Efe:Onun ne zaman nereye geleceği belli olmaz.Biliyorsun..
Eda:Şans...(kulaklığına basarak) Arkadaşlar, artık gelinle damadı yavaştan alalım.Tören başlayacak birazdan.(merdivenlere doğru yönelir)
Efe:Gözüm üstünde...

O sırada Serkan yurt dışından Türkiye'ye yeni gelmiştir.Selin, hava limanında Serkan'ı karşılamaya gider ve görür görmez boynuna atlar.

Selin:Çok özlemişim senii.
Serkan:Hımm..Bir haftada mı?
Selin:Sen özlemedin mi yani?
Serkan:Şşş..Gel buraya.
Selin:Bırak bir haftayı sensiz bir gün geçirmek bile çok zormuş.Pişman oldum erken döndüğüme.
Serkan:Eee nasıl geçti peki toplantın? Değdi mi beni bırakıp döndüğüne?
Selin:Amaan iyi geçti ama hiçbir şey senden önemli değilmiş onu anladım.İş, toplantı falan umrumda bile değil zaten.Ben sadece seninle olmak istiyorum.Sakın beni bırakma.

Arabaya binerler.Giderlerken Serkan dışarıyı seyrediyordur.

Selin:Özledin dimi?
Serkan:Evet.
Selin:Keşke gelseydin sen de benimle ara sıra.
Serkan:Yani işte..Olmadı, denk gelmedi bir türlü.
Selin:Bu arada annem acayip bir hazırlık içerisinde bizim düğün için.Haberin olsun.Sen de otelden arta kalan vaktinde bize zaman ayırırsın dimi hayatım?
Serkan:Tabi hayatım.O nasıl söz?
Selin:Çok heyecanlıyım! Her şey çok güzel olsun istiyorum.
Serkan:Her şey çok güzel olacak zaten.
Selin:(şoföre bakarak) Yalnız düz gidecektik.
Serkan:Başka bir yere gidiyoruz önce.
Selin:Nasıl yani? Nereye gidiyoruz?
Serkan:Gidince görürsün.
Selin:Ama...
Serkan:Ya hayatım biliyorum, herkes benim için toplandı, bekliyorlar falan.
Selin:Yani..
Serkan:Yani beklesinler biraz daha, boşver.
Selin:Peki...

Düğünde damat ve gelin nikah masasına gelir.

Nikah Memuru:Değerli misafirlerimiz Tuğba Yurttaş ve Cenk Aydın'ın nikah törenlerine hoş geldiniz! Çiftimiz evlenme isteğiyle kurumumuza başvurdu.Biz de onların evlenmelerinde hiçbir sakınca görmedik.Şimdi sizlerin ve şahitlerimizin huzurunda genç çiftimize soralım.Siz Ahmet kızı Tuğba, Hasan oğlu Cenk'i iyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta, bir ömür boyu eş olarak kabul ediyor musunuz?
Tuğba:Eveettt!!

Alkışlar👏🏻👏🏻 Eda ve Ceren birbirine bakıp gülümser.

Nikah Memuru:Siz Hasan oğlu Cenk, Ahmet kızı Tuğba'yı hiçkimsenin baskısı ve etkisi altında kalmadan iyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta, eş olarak kabul ediyor musunuz?
Cenk:Eveeettt!!
Nikah Memuru:Ben de sizi belediyemizin bana verdiği yetkiye dayanarak karı-koca ilan ediyorum.

Alkışlar👏🏻👏🏻

Eda'dan
İşte tüm o koşuşturma, bütün uğraşlarımız bu mutlu anın yaşanması için.Birbirini seven iki insanın sonsuza dek birlikte yaşamak için söz verecekleri o büyülü anı görmek için.Benim yaşayamadığım o anı...

Serkan ve Selin deniz kenarına gelirler.

Selin:Çok güzelmiş burası.Ne yapıyoruz biz burda?
Serkan:(cebinden yüzük kutusunu çıkarıp açar)
Selin:Serkan...(gözleri dolar)
Serkan:Evlenelim dedik ama şu anı yaşamadık.Yepyeni bir macera başlıyor bizim için.Önce Londra, şimdi İstanbul...Yeni bir hayat paylaşıcaz birlikte.
Selin:Evet!
Serkan:(güler) Selin daha sormadım ki..
Selin:(güler) Evet...
Serkan:Ben özellikle burda yapmak istedim bu teklifi.Yani hayatımızı paylaşacağımız şehirde..Benimle evlenir misin?
Selin:Evettt!
Serkan:(yüzüğü takar)
Selin:(sarılır) Seni seviyorum.

Eda tebrik etmek için gelin ve damatın yanına gider.

Eda:O kadar güzel görünüyorsunuz ki..İnşallah hep mutlu olursunuz.
Tuğba:Senin sayende Edacım.Hayallerimizden bile daha güzel oldu.Çok teşekkür ederim.Darısı senin başına.
Eda:Yok ben almıyım.
Tuğba:Ya niye ya? Hem gelin çiçeğini sana atarım.
Eda:Tutmam ki.
Tuğba:Niye bir şey mi oldu?
Eda:(konuyu değiştirir) Yemek hazırlanıyor.Hadi yemeğe geçelim.

Hava artık kararmıştır.Ceren ve Eda hâlâ düğündedir.Yemek yiyorlardır.

Ceren:Nasıl acıkmışım var ya..
Eda:Ben de çok yorulmuşum.

Şinasi (organizasyon şirketinde çalışanlardan biri) kulaklığa basarak konuşur.

Şinasi:Kızlar! Kraliçe mekana giriş yaptı.Tekrar ediyorum.Kraliçe mekana giriş yaptı!
Eda:Niye geldi ki bu şimdi?
Ceren:Hadi bakalım..
Eda:Hadi bakalım...

Canan merdivenlerden inerken Efe yanına gidip ona eşlik eder.

Efe:Kraliçem hoş geldin.Saraydan buraya gelirken trafik var mıydı acaba?
Canan:(güler) Sen de mi bana kraliçe diyorsun?
Efe:Annecim nabıyım? Etraftakilere uymaya çalışıyorum.Çaktırma..
Canan:Daha çok mum koyabilirdiniz.
Efe:Her şey dört dörtlük merak etme.Hiçbir sorun yok.

Eda ve Ceren yanlarına gelir.

Eda:Hoş geldiniz Canan Hanım.
Canan:Seninle konuşmak istiyorum.
Eda:Tabi ki..
Efe:Ben eve geçiyorum o zaman.
Canan:Tamam canım.(Eda'ya döner) Gel benimle.

Canan ve Eda yürümeye başlar.

Canan:Ben senden ne bekliyorum sence Eda?
Eda:...?
Canan:Her şeyi en iyi şekilde yapmanı bekliyorum dimi? Titizlikle çalışmanı, bütün ayrıntılara dikkat etmeni, herhangi bir sorun çıktığında bunu soğukkanlılıkla halletmeni ve tabii her düğünün en iyi şekilde bitmesini.
Eda:Canan Hanım ben bir hata mı yaptım?
Canan:Tam tersi.Şimdiye kadar ne istediysem, ne beklediysem eksiksiz ve fazlasıyla yaptın.Seni ilk gördüğüm günü hatırlıyorum da...Bizi büyük bir kaosun içinden nasıl da büyük bir ustalıkla çekip çıkardığını...Ceren'in yardıma gelen pastacı arkadaşı Eda...Nerden nereye..Bu düğünün mahvolmasına izin vermicem diye tekrarlıyordun devamlı ve vermedin de.İşte o gün anladım bu iş için ne kadar uygun olduğunu.Bu yüzden ısrar ettim sana benimle çalışman için.Başta direndin, olmaz dedin, yapamam dedin ama ben biliyordum.Ve Edacım bunu hak ettin.
Eda:Neyi hak ettim Canan Hanım?
Canan:Yılın düğününü yapıcaz! Kızımın düğününü..Ve bu işin başında sen olacaksın.
Eda:Hiç merak etmeyin sizi mahçup etmicem.
Canan:Sadece bu kadar değil.Kızımın düğününden sonra benim yerime Efe geçecek ve sen de Efe'nin yerine, yani şirketin başına.
Eda:(çok mutlu olur) Çok teşekkür ederim Canan Hanım! Yani ne diyeceğimi bilmiyorum.Çok teşekkür ederim.
Canan:(hayır anlamında parmağını sallar) I-ıh! Hak ettiğin bir şeyi aldığında sakın karşındakine teşekkür etme.O zaman karşındaki sana bir lütufta bulunduğunu zanneder.
Eda:(kafasıyla onaylar)
Canan:Yarın eve gel.Seni kızımla tanıştırıcam.

Ortalık karışacak gibi 🙄
DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM 💐

YenidenWhere stories live. Discover now