I'm Sorry- Mianhae

Bölüm 15

-3 Yıl Sonra

3 yıl içerisinde Byulyi'nin hayatında her şey değişti. Kanada'ya yerleşti. Orada kendine bir ev arkadaşı buldu, ismi Seungwan. O da Kore'de yaşıyormuş ancak ailesinin kararı üzerine 13 yaşındayken Kanada'ya yerleşmişler ve geri de dönmemişler. Onun dışında Wheein'in bahsettiği kişiyle, yani SeokJin ile de arkadaş olmuşlardı. SeokJin'in tanıdığı birkaç kişi daha varmış, hatta "92'liler Kulübü" diye bir konuşma grupları varmış. Eh, SeokJin sayesinde Byulyi de katıldı o konuşma grubuna. Aralarındaki en küçük olan olduğu için sürekli diğerlerinden; yani Jung Hwan, Jae Hwan, Heeyeon ve SeokJin'den bebek muamelesi görüyordu. 2023 yılı 23 Temmuz sabahı, Hyejin'i görüntülü arayıp doğum gününü kutladıktan sonra, Jung Hwan ve SeokJin'in planladığı kahvaltıya katılmıştı. Herkes yemeğini yemiş, konuşuyorlardı. SeokJin garsonu çağırıp, birkaç içecek sipariş etti.

SeokJin: Dördümüze bir fincan kahve ve (eliyle Byulyi'yi işaret edip) ona da limonata ve biraz kurabiye getirir misiniz?

Garson başıyla onaylayıp yanlarından ayrılırken Byulyi'nin kısmen sinirli gözleri SeokJin'e çevrilmiş, hesap sorar gibi bakıyordu.

SeokJin: Ne oldu?

Byulyi: Bana bebek muamelesi yapmayı bırakın artık ya! Hem kendi limonatamı kendim söyleyebilirim!

Jae Hwan: Bunu geçen birlikte yaptığımız kahvaltıda eline çikolata bulaştırıp sonra da eline çikolata bulaştırdığını kahvaltının sonunda fark edip yara sanan ve önce çığlık atıp sonra ağlayan yüreğimizi ağzımıza getiren kız mı söylüyor?

Heeyeon: Jae paragraf gibi cümle kurmayı bırak başını unutuyorum!

Byulyi: O gün gergindim!

Jung Hwan: Instagram hesabının ismi bile "babie_hamcchi" Byulyi.

Byulyi: (gözleri tekrar SeokJin'e çevrildi) Neden acaba?

SeokJin: Ne var canım? Gerçekler.

Byulyi: Beni ismimi değiştirirsem bana küseceğinle tehdit etmen var.

SeokJin: Ama küsmemden korkuyorsun değil mi?

Byulyi: Tabii korkarım şapşal! Sen benim arkadaşımsın!

SeokJin: (Byulyi'yi kolunun altına alıp) Bu bebek muamelesini, ilginin üzerinde olmasını seviyorsun itiraf et.

Byulyi: Belki, biraz.

Jung Hwan: Kendimi çiftlerin arasında yalnız kalan sap gibi hissediyorum..

Byulyi: Heeyeon ve Jae Hwan nişanlı evet ama, biz çift değiliz.

Jung Hwan: Niye çift gibi davranıyorsunuz o zaman?! Bunalıma girmeme sebep oluyorsunuz!

Byulyi: Bunalım falan yok! Vururum yoksa!

Jung Hwan: Aman kalsın.. Küçük falan ama eli çok sert ya! Gülerken bana vuruyor ya hep, üç gün kızarık kolumla dolaşıyorum!

Jae Hwan: O senin güçsüzlüğün. Sana dokunsak tenin kızarıyor! Bir de bana bakın, güçlü kaslı kollarıma!

Byulyi: (şakasına Jae Hwan'a vurdu) Hadi oradan be!

SeokJin: Jae, ne oldu lan kurudun kaldın?

Heeyeon: Jae?

Jae Hwan: Jung Hwan haklı olabilir..

Byulyi: Masanın karşısında olduğun için düzgün vuramadım bile.

Jae Hwan: Bir de düzgün vursaydın Byulyi!

Byulyi derince bir nefes alıp oflayarak geri verdi nefesini. Telefonuna bir mesaj bildirimi gelince diğerlerinin meraklı bakışları altında mesajı açtı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Jung Wheerun: Unnie, eğer Minseok Oppa'dan mail gelirse sakın açma!

Me: Neden?

Jung Wheerun: Hesabın bilgilerini ele geçirmişler başkalarına virüslü içerikler yolluyorlar Hyejin'in telefonu yolcu oldu bile.

Ne hızlı yalan söyledim be|

Me: Wheein

Jung Wheerun: Efendim unnie?

Me: Yalan söylemekte gerçekten çok beceriksizsin.

Jung Wheerun: Hayır gözlerime bakıp da anlayamazsın ki nasıl anladı bu|

Yalan değil ki unnie.

Me: Hyejin ile "TELEFONDA" görüşeli çok olmuyor.

Jung Wheerun: Omfg|

Yine de açma sen.

Me: Neden Wheein neden?

Jung Wheerun: Moralinin bozulmaması için! Uyarmaya çalışıyorum ama anlamıyorsun ki!

Me: Neden moralim bozulsun ki bir mail ile?

Jung Wheerun: Açıklarsam mail'in içinde ne olduğunu da öğrenirsin unnie!

Ve ben öğrenip de yine eski günlerine dönmeni istemiyorum!

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Jung Hwan: Bir de özel davetiye hazırlamış dijitalde... Byulyi ağabeyin şerefsiz olabilir mi?

Jae Hwan: Mi fazlalık orada. Direk şerefsiz.

Heeyeon: Byulyi, tatlım iyi misin? Su getirmemi ister misin?

Jae Hwan: Çok iyi baksana Heeyeon! Gözlerindeki yaşlardan belli oluyor ne kadar iyi olduğu.

Heeyeon: Jae tartışmanın sırası değil. Biraz sakin ol.

Jae Hwan: Ya ben böyle ağabeyi var ya ters yatırır düz s-

Jung Hwan&Heeyeon&SeokJin&Seungwan: JAE!

Seungwan: Şimdi ne yapacaksın unnie?

Byulyi: (gözlerini ovuşturup) Oraya gideceğim.

SeokJin: Ne? Byulyi sen delirdin mi?

Byulyi: O benim ağabeyim. Madem ki beni düğününde yanında görmek istemiş, istediğini yerine getirmeliyim.

Heeyeon: Emin misin tatlım? Hiçbir şeyi yapmak için bir zorunluluğun yok.

Byulyi: Eminim. Oraya gideceğim.

SeokJin: O zaman ben de geleceğim.

Byulyi: Hayır-

SeokJin: İtiraz istemiyorum. Orada yalnız kalmana izin vermem.

2017'den itibaren hiçbir 23 Temmuz Byulyi için iyi geçmemişti.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Wheein: Unnie!

Kollarını açarak Byulyi'ye doğru koştu Wheein. Onu tekrar gördüğü için mutluydu, keşke tekrar görme sebebi Minseok ve Yongsun'un düğünü olmasaydı. Yine de bu mutluluğunu tamamen örtemiyordu. Koca bir kucaklama sonrası Wheein Byulyi'nin yüzünün her bir noktasına öpücük kondurmuştu.

Wheein: Çok özlemişim ya! Yanakların eskisinden daha tombik tam ısırmalık!

Byulyi: İyi bakıyorlar bana orada. Her hafta Heeyeon pasta yapıp getiriyor, Seungwan'ın yemekleri zaten bir başka. Ah ve SeokJin ile kurabiyeleri.

Wheein: Harika. Hadi gelin bu akşam bizde kalacaksınız. Sakın bana "Hiç gerek yok biz otelde kalacaktık." tarzı bir cümle kurmayın!

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ve o gün geldi, 25 Temmuz, Minseok ve Yongsun'un düğün günü. Byulyi'nin hiç gülümseyemediği bir gün olmuştu. Onlar nikah masasına oturana kadar göz yaşlarını anca tutabilmişti. Yongsun "Evet" derken gözlerinin içine bakmasıyla dayanamamış, salonu terk edip lavaboya ilerlemişti. Yaşadıklarının karanlığında hıçkırıklara boğuluyordu. Belki de hiçbir zaman kendini affedemeyecek, onu sevmeye bile layık olmadığını düşünecekti.