İlim Tahsili,Hocaları Ve İlim yolunda Çektiği Sıkıntılar

30 6 1
                                    

  Medrese tahsiline ilk olarak Mardin'e bağlı Bilali köyünde başladı.Bu köyde, Seyda Molla Mahmud adında bir alimden ders aldı.Bu zat,köken olarak Türkiye'den göç edip,Suriyeye yerleşmiş bir ailedendi.
  Türkiye' de Medreselerin kapatılması sebebiyle birçok âlim ve ilim talebesi o yıllarda Suriye'ye göç etmişti. Hatta Suriye'de etrak, yani Türkler adı ile anılan mahalleler vardır.
  Menderes Döneminden itibaren İslami ilimlere baskılar biraz azalınca medreseler yeniden açılmaya başladı. Seyda Molla Mahmud da, Türkiye'ye dönerek, bir medrese açmış ve İslami ilimlerin tedrisi ile meşgul olarak talebe okutmaya başlamıştı.
  Seyda Molla Mahmud, ilim ehli, takva sahibi,bilge bir insandı. Seyda Konyevi Hazretleri, bir süre Seyda Mahmud'un yanında okuduktan sonra öğrenimine devam etmek için Van'ın Nahvend ve daha sonra Şifreş köylerinde devam etti. Bu köyde ders veren Seyda Molla Hikmetullah ve Seyda Abdulbari gibi değerli âlimlerin bulunmasına rağmen maalesef medrese binası yoktu.
  İlim öğrenmek için köyün dışından gelen talebeler caminin içinde kalırlardı. Ne banyoları ne de yemek yapacakları bir mutfakları yoktu. Mahrumiyet ve imkânsızlıklar içindeydiler. Öğrencilerin yemeklerini, kendileri de yoksul olan köylüler  üstlenmişlerdi. Her 1 öğrenciden bir aile sorumluydu. Sabahları ve akşam vakti geldiğinde o öğrenci gider, o ailenin kapısından kendisine pişirilen yemekten bir tabak uzatılırdı.
  Kaldıkları caminin suyu da yoktu,ta uzakta bulunan bir dereden su getirirlerdi.İşin belki de en zor tarafı buydu.
  Bir öğrenci yıkanmak istediğinde güğümüne su doldurur ve "tayin" yani yemeğini veren, kendisinin
sorumluluğunu üstlenmiş aileye teslim eder, aile aldığı güğümü tandırda ısıtır ve o öğrenciye geri verirdi. Ancak bu şekilde sıcak su bulabiliyorlar, yoksa soğuk suyla yıkanıyorlardı.
  Seyda Hazretleri, yaşadığı zorluklarla dolu talebelik yıllarını anlatırken, " Ben sıcak su istemiyordum, Zira utanıyordum, "der.
  Seyda İlim yolunda çok çileler ve meşakkatler çekmiştir. Bu imkansızlıklar sebebiyle, şiddetli bir şekilde hastalanmasına sebep olan bir hadise yaşamıştır.
  Havanın ayaz kestiği ve suların buza döndüğü bir kış gününde yıkanma ihtiyacı olur. Ne yapacağını bilemez Seyda... utandığı için ailelerden de sıcak su isteyemez. Çaresiz dereye yönelir.
  Seyda Hazretleri diyor ki,"Derenin durgun ve derin olan yerleri bütünü ile buz tutmuştu akan yerlerde derin değildi, yıkanmaya yaramıyordu. Buzları kırdım ve o buzların altına girerek yıkandım."
  Hava o kadar soğuktur ki sonrasında camiye gelinceye kadar tüm vücudu buz tutar ve çok şiddetli şekilde hastalanır. Hatta böbrekleri hastalanır, Seyda' dan kan gelir. Bu hastalığın ağırlığından dolayı bir süre yatmak zorunda kalır.
  Seyda Hazretleri doğunun bazı meşhur alimlerinden de ilim tahsil etmiştir. Muhammed Diyauddin Hazretlerinin torunlarından olan Molla Takyeddin' in halifesi Molla Abdulbaki ve Seyda-i Süleyman Efendi bunlardandır. Yine bu kıymetli zatlardan başka alimlerden ilim tahsil ettikten sonra, ilmini tamamlamak için son olarak, Nakşibendi yolu saadatlarından Gavs-ı Bilvanisi namıyla meşhur olan Seyyid Abdulhakim El- Hüseyni hazretlerinin halifelerinden, Şeyh Seyda Abdussamed-i Ferhendî Hazretleri' nin yanına gelmiştir.
Onun yanında 1 yıl kaldıktan sonra, zahiri ilimlerden(medrese ilimlerini bitirerek) icazet almıştır. Şeyh Seyyid Abdussamed-i Ferhendî Hazretleri, güzel ahlakından dolayı onu kelimesi ile (kızı ile) evlendirmiştir.

 Şeyh Seyyid Abdussamed-i Ferhendî Hazretleri, güzel ahlakından dolayı onu kelimesi ile (kızı ile) evlendirmiştir

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
KonyeviWhere stories live. Discover now