8| Aklım Sende Kalıyor

65.4K 6.2K 4.8K
                                    

Ağzıma üzüm atarken bir yandan da Taehyung'un son postunda paylaştığı kızı düşünüyordum. Üç saat önce paylaşmıştı ve hâlâ eve gelmemişti, bana işe gideceğim demişti ama onu takip ettiğimi unutmuş olmalıydı aptal adam.

"Anne, elindeki üzümün suyunu çıkardın."

Sasha'nın sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp elime baktım. Sasha diyene kadar elimdeki üzümü sıkarak ezdiğimi ve ıslaklığını fark etmemiştim.

"Dalmışım güzelim. Aç bakalım ağzını." dedim Sasha'ya başka bir üzüm koparıp uzatırken.

Sinirlerim bozuktu, neden böyle hissettiğime anlam veremediğim için daha da çok gerilmiştim. Taehyung'a sinirliydim bir kere, işe gideceğim deyip başka bir kadınla buluşmaya gitmişti. Bana neden yalan söylemişti ki? Bir şey demezdim, diyemezdim zaten.

Farkında olmadan kaşlarımı çatmış olmalıydım ki, Sasha oturduğu yerde üzerime eğilip çatık kaşlarımı minik elleriyle düzeltmişti. Sasha'ya karşı koyamıyordum, çok kısa sürede alışmıştım ona. Bana artık anne demesini garipsemiyordum hatta bazen hoşuma bile gidiyordu. Taehyung evde olmadığı zamanlar onunla oyunlar oynuyor, bolca sohbet ediyor, köpeğini ve yeni bulduğum kediyi seviyorduk. Modası geçmiş şakalar yapıp onu güldürüyordum ve onunla geçirdiğim her dakika, kahkasını duyduğum her an beni iyileştiriyor gibi hissediyordum. 24 yıllık hayatımda gerçekleşen en güzel şeydi belki de, onun bana anne diyerek üzerime koşması.

Bir çocuğun saf sevgisini hissetmenin nasıl bir duygu olduğunu tarif edemezdim. Bazı akşamlar ders çalıştıktan sonra çok yorgun oluyordum ve Sasha odaya girip sanki bitkinliğimi hissetmiş gibi, kucağıma çıkıyor ses seda çıkarmadan öylece bana sarılıyordu. Bu ufak detay bile beni yeniden canlandırıyordu sanki.

Şu an ise karşımda bana gülümseyerek bakan bir güzellik vardı, onunla ilgilenmeliydim. Ayağa kalktım ve Sasha'nın elinden tutarak bahçeye adımladım.

"Voleybol oynayalım mı, hm?"

Sasha heyecanla onayladı beni, kafasını sallayarak. Dün oynadığımız için açıkta olan topu almaya giderken bir ses duydum, kadın sesi.

"Sasha, ben geldim bebeğim!"

Elimdeki topla öylece kalmış, arkamı dönmeye korkmuştum. Sasha'nın neşeli sesleri kulağıma ilişiyor, Taehyung'un kalın sesini duyuyordum aradan.

En sonunda arkamı döndüğümde gördüğüm bedenle vücut ısım yükselmiş, çenemi sıkmaya başlamıştım. Bu Taehyung'un paylaştığı kadındı ve şu an Sasha ile gülüşerek konuşuyorlardı, Taehyung ise onları izliyordu. Topu yeri fırlatıp yanlarına ilerlemeye başladım. Bu görüntüye tahammül edememiştim bir an.

Hızlı adımlarla yanlarına ulaştığımda konuştum. "Merhaba."

Herkesin odağı bir anda ben olmuştum, Sasha yanıma gelmiş ve elimden tutmuştu. Sasha'nın bunu yapmasıyla garip bir şekilde güçlü hissetmiştim. Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirip kadına bakmaya başladım, kim olduğunu bilmememe rağmen ona karşı oluşan önyargımı kıramıyordım.

Kadın önce beni bir süzmüş ardından kocaman gülümsemişti.

"Ah, sen Jungkook olmalısın!"

"Evet, peki ya siz?"

"Hwasa ben."

"Memnun oldum." dedim elimi uzatırken. Biz el sıkışırken Taehyung'a karşı 'Umrumda değil' imajı çizmeye çalışıyordum, bunu neden yaptığımı bilmeden.

"Ben de çok memnun oldum, Jungkook."

Bizi yüzünde gülümsemesiyle izleyen Taehyung, "Hadi içeri geçelim, konuşacak çok şeyimiz var." demişti. O aklından neler geçiyordu, bu kadın neyi oluyordu, Sasha neden bu kadını çok seviyordu... Onlarca soru doluşmuştu aklıma.

Mother's Daughter | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin